MAFYANIN KALBİNDEKİ ESİR

# HAYATIM #

Merhaba arkadaşlar sizleri çok özledim uzun bir süre geçti ama harika bir kurgu ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz. :)

İyi okumalar canlar ...:)

Sabah uyandığımda yine yengem sinirli bir şekilde üzerime geliyordu.

"Kalksana kız gene mi yatıyon sen ?"

Ona yandan bir bakış atıp

"Niye sen uyumuyon mu her gün? "

"Yengem sinirden kudururken horoz ötmeye başladı. Her zaman yaşadığım sahneydi sabahın körü,  horoz ve köy halkı ve en unutulmazı yengemin çığlıkları. Bıkmıştım artık 1 yıldır burada hapis gibiydim. Annem ve babam vefat ettiğinden beri hayatımı zehir etmişlerdi. Gerçi onlar varken de babam8n eziyetleri vardı. Eşarbımı bağlayıp kalktım bizim köyde kızlar eşarp takmak zorundaydı. Zaten saçlarımız dışardaydı. Ben işletme mezunuydum babam beni o bölüme mecbur etmişti. Sahi hayatımda hangi dönem esir değildim ki. Hayatım hep başkalarının söylediklerini dinlemekle geçmişti şimdi de amcamın eline düşmüştüm. Her gün tacizlerinden kurtulmak için tarlada çalışıyordum. 50 bin kadar para biriktirmiştim ama amcama vermiyordum. Onları sinir eden de buydu zaten. Üniversite yıllarım babamın işkenceleriyle geçmişti. Hiçbir zaman gerçekten huzurlu bir günüm bile geçmemeişti.Tarlaya giderken yine önümü ağa'nın oğlu mehmet kesti. Ona bakıp

"Yine ne var ?"

"Seninle konuşalım mı biraz?"

Sabır çekip

"Söyle "

"Eğer senin de iznin olursa gelip seni amcandan isteyeceğim"

Şok olmuş bir ifadeyle ona baktım.

"Ne dersin sen?"

"Duydun Melek seni seviyorum "

"Ben seni sevmiyorum eğer gelip beni istersen canıma kıyarım sakın "

"Daha be kadar amcanın tacizlerine katlanacaksın?"

"S-sen bunu "

"Biliyorum o şerefsizin sana yaptıklarını gel benimle evlen "

"Hayır evlenmeyeceğim"

"Nasıl kurtulmayı planlıyorsun?"

"Bu seni ilgilendirmez ben seni sevmiyorum sevmedim sevmeyeceğim anladın mı?"

"Seveceksin sana bir hafta mühlet ya güzellikle kabullenirsin ya da zorla seni alırım zaten amcan ve yengen seni satmaya meraklı bende de para var unutma bunu "

"Sende bunu unutma ağa oğlu sen beni satın alsan bile yalnızca bedenimi alırsın ruhumu değil"

Sinirli bir şekilde yanından geçip tarlaya yürüdüm arkadaşım yanıma gelmişti.

"O nasıl laftı kız "

"Ne yapayım sinirlerimi zıplattı sabah sabah?"

"Niye yengen karışmadı mı sana?"

"Ne alaka?"

"Genelde onun yüzünden sinirli olursun da ondan ? "

Ona bıkkın bir ifade ile baktım.

"Tamam tamam hadi gidelim"

Tarlaya vardığımızda yine Mustafa'yı gördüm. Köyün en yakışıklısı oydu. Ona hayrandım ama o bunu bilmiyordu. Tarlanın sahibi oydu. Bize bakıp

"Nerede kaldınız ?"

Ben bir şey  soracağım saatler ileri mi alınmıştı. Benim mi haberim yoktu.
Ona bakıp kaşlarımı çattım.

"Saat daha erken geldik işte "

"İyi yürüyün hadi çabuk olun "

Sabah sabah bana garezleri mi vardı anlamıyordum.

.......

Tarlada zaman nasıl geçmişti anlamamıştım tam eve varmıştım ki amcam ve mustafa'yı konuşurken gördüm. Merak etmiştim durup dinlemeye başladım.

"Bak mustafa eğer sen Melek 'i sevdana inandırırsan istanbuldaki şirkete ortak olursun evleneceğiniz gün biz ona belgeyi imzalatacağız ona çok büyük bir mal varlığı ve şirket kaldı. Onu ona yediremem zaten Boz holdingin avukatı Melek 'i arıyor İstanbul'da acele etmemiz gerekiyor yardım edecek misin?"

"Tamam ederim bana aşık olduğunu bilmiyordum"

"Aşık ve onu kolayca kandırabiliriz"

Şok olmuştum. Annem ve babamın neden sürekli İstanbulda olduğu ortaya çıkmıştı. Hemen oradan uzaklaşıp göle gittim. Düşünmem gerekiyordu. Amcam bana neden söylememişti ki tabi ya paraya konacaktı. Ben ona bunu bırakmayacaktım. Demek beni kandıracaksın rüyanda görürsün gözyaşlarımı sildim. Şu ana kadar ne babamla anılarım olmuştu ne annemle ikisi de seyahat ediyorlardı. Hiç bir zaman gerçekten sevilmemiştim. Hayatım hep böyle geçmişti ne zaman içten güldüğümü bile bilmiyorum. Daha fazla karanlık olmadan hapis olduğum eve girdim. Amcam ve ağa ayakta konuşuyorlardı. Beni fark ettiklerinde ağaya dönüp başımı eğdim.

"Hoşgeldin ağam "

Dedim. Gülümseyip

"Hoşbulduk güzelim"

Dedi. Bu iğrenç yüzüne daha fazla tahammül edemeyeceğimi anlayıp odama gittim. Yatağıma girdim. Çabucak sabah olması için dua ettim kapımın arkasına yine sandığımı yaslamıştım. Amcam gelebilirdi. Ona gücüm yetmezdi. Gözlerimi kapattım sabah yine aynı manzarayla karşı karşıyaydım hazırlanıp ekmek arası bir şeyler yapıp çıktım. Tarlaya giderken Mustafa önümü kesti.

"Günaydın"

"Günaydın"

"Nasılsın?"

Ona bakıp ne kadar zavallı olduğuna baktım.

"Neden soruyorsun?"

"Sadece seni seviyorum ve sevdiğim kızın halini hatırını soruyorum"

"Sevmek ve sen?"

"Biliyorum şaşırdın ama ben sevgimi bu zamana kadar içimde tuttum"

Ona bakıp

"Geç kalıyorum önümden çekil"

"Tarlanın sahibi benim"

"O yüzden çekil yanlış anlayacaklar "

"Beni sevdiğini biliyorum"

" seni sevmiyorum"

"Gözlerin öyle söylemiyor "

Ona doğru adımlayıp gözlerinin içine baktım.

"Gözlerimi yanlış okuyorsan bu senin sorunun  hadi eyvallah"

"Vazgeçmeyeceğim"

Diye bağırdı. Koca bir of çekip tarlaya gittim. Buradan gitmem gerekiyordu beni kullanmalarına izin vermeyecektim. Akşam olana kadar çalışıp paramı alıp eve döndüm. Yengemin fırçalarını dinleyip yemek yedim ve yatağıma girdim. Üniversite okurken aldığım pantolon ve tişörtü çıkarıp hazırladım bu gece tüm gün oturacaktım çünkü ototbüs en erken 5 te geliyordu.

......

Saat 4 olunca saçlarımı tarayıp salık bıraktım. Saçlarım belime kadar geliyordu. Evden aceleyle ve ses çıkarmadan çıktım çantamı koluma takıp aceleyle yola koştum yarım saat bekledikten sonra gelmişti. Korkudan kalbim hızlı hızlı atıyordu. Uzaklaşırken son kez köye baktım artık kendi hayatımı yaşayacaktım. Esir olmak istemiyordum.

....

Melek'i ne bekliyor yeni hayatında beraber göreceğiz sizleri seviyorum desteklerinizi bekliyorum ...