G-note: Merhaba, yeni bir bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz. Lütfen yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar xx♡
*
1 Ay Sonra
Jungkook ile sanırım ki üç aydan beri tanışıyoruz. Artık birbirimizin arkadaşı olduğumuzu düşündüğümüz bir gerçek. Ama durumlar bende daha karışık. Jungkook'un hayatımdaki varlığı beni büyük bir utanca sürüklemekte.
Hayatım boyunca insan ve aşk kelimesinin anlamları hakkında düşündüm. Hâlâ daha düşünmeye devam ediyorum, bu geniş konu (bana göre geniş tabii) ömrümün sonuna kadar üstüne düşünebileceğim konular arasında baş sıradadır. Anladığınız o ki benim lügatımda aşk bir kadının bir erkeğe/ bir erkeğin bir kadına karşı olan hislerinden ibaret değil. Bu düşünceleri dile getirmem çünkü şu an sığ düşünceli insanlarla çevrili etrafım. Aklımdakileri onlara söylesem belki de beni idam ettirmek isterler. Sanki dünya yuvarlak demişim gibi muamele ederler. Dünyanın yuvarlak olduğunu inkâr etmiyorum lütfen yanlış anlamayın sadece bir örnektir bu. Belki ne kadar kötü bir insan olduğumu düşünmeye başladınız ama sizi sadece düşünmeye davet ediyorum, merak etmeyin kendiniz düşündüğünüzde hâlâ mantıklı gelmiyorsa asla fikrinizi değiştirmek için uğraşmayacağım. Şimdi beni kötü bir insan olarak düşünmenizi sağlayacak benim kafamdaki aşk düşüncelerime gelelim.
Benim kafamdaki aşk... Bana göre aşk iki insan arasından fazlasında da olabilir. Bir insan bir canlıya aşık olmak zorunda değil bana göre. Bir düşünceye, bir hayale, bir toprağa, bir sese de aşık olunabilir, evet bildiğiniz aşktan bahsediyorum. Bir insan bana göre her şeye aşık olabilir. Her şey çok geniş bir kavram ama bence öyle. Tabii ki insanın başka bir insana da aşık olması her şeyin içinde. Hayır yanlış söylemedim, karşı cins değil de insan derken yanlışlıkla söylemedim. Bir insan herhangi bir cinsiyetteki insana aşık olabilir. Kadın kadına, erkek erkeğe aşık olabilir. Yoksa içimdeki bu duyguları nasıl açıklayabilirim? Ona her baktığımda hissettiklerimi aşktan başka hiçbir kelime karşılayamaz, inanın bunu çok düşündüm. Bu düşüncelere sahip olsam da hiç bir erkeğe aşık olabileceğim ihtimalini düşünmemiştim, inanın bir kaleme aşık olma ihtimalimi bile düşünmüştüm ama bunu düşünmemiştim. Hayatın cilvesi işte. Bunun şu an beni utandırıyor olmasına sinirleniyorum. Aramızdaki yaş farkı beni daha çok utandırıyor ama elimde değil ki. Belki de hastalıklıyım, evet büyük ihtimalle. Ama hiç bir hastalık bu kadar güzel hissettirir mi?
"Hyung..." diye fısıldadı. Gözlerim kapalıydı, hafif bir şekerleme yapıyordum, çok hafif.
"Hm?" diye homurdandım.
"Şu kafiyeli şeylerden söylesene biraz."
"Immh." Tekrar homurdandım. Gözümü asla açmıyordum çünkü gözlerini dikmiş bana baktığını biliyordum.
"Hadi... bütün gün böyle yatamayız."
"Yatmıyorum, dinleniyorum. Gece çalışmam gerek."
"Hâlâ seni hiç yazarken göremedim ben."
"Bence artık bu konuyu kapatmalısın."
"En son izin vermiştin ama."
"Hiç hatırlamıyorum."
"Ne?! Hyung şehir merkezindeki, o köşedeki kafedeydik! Bana benim yanımdayken yazacağına söz vermiştin!"
"Hatırladım, çemkirme bana."
"Çemkirmiyorum, sözünü tut lütfen."
"İyi bu gece burada kal."
"Burada mı kalayım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Poems Written To You 》 Yoonkook
FanfictionSeni sevdiğimde biliyordum bu geminin batacağını fakat denizin güzelliğinde kaybolmuşken batmanın yanlış olduğunu nasıl düşünebilirdim ki? (Hayal Denizinde Bir Batı) *Kısa hikaye.