Bölüm 5 | Seni Sevmesi Gereken Kişi

282 51 96
                                    

G-note: Merhaba, yeni bir bölüm umarım beğenirsiniz. Küçük bir bilgilendirme yapacağım kullandığım genel yazı stilinden farklı olan yerler Fransızca konuşulduğu için o şekilde yazdım. İyi okumalar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen xx

 

 

İkimiz de uyanmıştık. Paris'in güneşiyle rahatsız olan Jungkook'un uyanışına şahit olmak güzeldi. Dün gece ona yatakta yatmasını söylesemde yerde yatanın kendisi olması gerektiğini söyleyip bu konuda ısrar edip yerde uyumuştu. Gece boyunca iki kez uyanıp üstünü örtmüştüm. Ruhu bile hissetmemişti. Çok derin bir uykuya sahip. Şimdiyse heyecanla ceketini düzeltiyordu. Ben hazırdım. Önce dışarıda bir şeyler yiyip ardından da okula gidecektik. Jungkook çok heyecanlıydı. Her haliyle bunu belli ediyordu.

"Nasıl görünüyorum hyung?"

"Güzel."

"Saçım?"

"Güzel."

"Umarım beni dışlamazlar."

"Dışlamayacaklardır."

"Biraz endişeliyim."

"Sorun olmayacak."

"Okulun içinde görüşebilecek miyiz?"

"Bu dışlanmana neden olabilir."

"Ah evet. Görüşmememiz daha iyi olur. Çıkabiliriz artık."

"Hadi gidelim." Önden o, arkasından da ben evden çıktık.

Oturduğumuz yer tıpkı Kore de gittiğimiz yer gibi bir yerdi. Sokağa bakan masamızda karşılıklı bir şekilde kahvaltı ediyorduk. Jungkook kafenin kalanına sırtını dönmüş bir şekilde oturmuş gayet kibar bir şekilde yemeğini yiyordu. Ona bakan insanlardan habersizdi. İstisnasız herkesin masamıza bir göz attığından haberdar olan yalnızca bendim.

"...Senin bütün derslerine gireceksem çok da stresli geçmeyecektir."

"Bütün derslerime giremezsin, diğer derslerinle çakışacaktır."

"Umrumda olan sadece edebiyat dersleri."

"Bütün dersleri güzelce göreceksin."

"Ama-"

"Ama?" dedim ve ona baktım. Arkasında ona bakan kadınla göz göze geldim, hemen tekrar Jungkook'a döndüm.

"Ama senin dersine girmek için başka fırsatım olmayacak."

"Sana özel ders verdiğimin farkındasın değil mi?"

"Evet, bundan çok mutluyum ama sınıf ortamı başka olacaktır."

"Sınıf ortamını bu bir ay içinde yeterince deneyimleyeceğine eminim. Başka itiraz istemiyorum lütfen."

"Peki." dedi ve yemeğine devam etti. O çayını yudumlarken masamıza genç bir kadın yaklaştı.

"Bonjour." Jungkook havadaki kaşlarıyla yavaşça bardağını indirip dikleşti.

"Bonjour." dedim nazikçe.

"Bonjour." dedi Jungkook panikle. Sarı saçlı kadın gülümseyerek konuşmaya devam etti.

"Siz Min Yoongi misiniz?" Şaşırdım. Oysa buraya Jungkook'a ulaşabileceği bir numara sormaya geldiğinden neredeyse emindim.

"Oui, Min Yoongi benim."

"Sizin kitaplarınızı okumuştum efendim. Paris'e geldiğinize inanamıyorum. Benim için bu kağıdı imzalayabilir misiniz acaba?"

Poems Written To You  》 YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin