'10'

5.1K 356 210
                                    

  "Yatağınıza acıyorum."

      Yoongi'nin konuşmasından sonra Hoseok bağırarak gülmeye başlarken Jungkook oturduğu koltukta daha da aşağı indi.

  "Hyung!"

       Jungkook'un mızmızca çıkan sesine karşı Jin Jungkook'un saçlarını karıştırdı.

      Sabah kalktıklarından kısa sabah munzurluğunun ve oynaşmalarının ardından kalkmışlar ve kahvaltıya katılmışlardı

      Jungkook'un kalçasındaki sızı onu zorlasada diğerlerine belli etmemek için üstün bir çaba sarfetmişti.

      Ancak Jungkook'un tüm belli etmeme çabası Yoongi'nin sözleriyle yerle bir olmuştu.

       Jungkook her saniye biraz daha kızarıyor ve yerin dibine girme isteği gün yüzüne çıkıyordu.

      Jimin ise Jungkook'un sevimli halini izliyordu sadece.

  "Yurdun duvarları...ince. Yani...bilirsiniz sex falan ses çıkaran bir...ııı...eylem... Açıkcası, hd izledik kısmen..."

        Namjoon'un söyledikleriyle Jungkook gözlerini kocaman açmıştı.

        Gerçekten her saniye biraz daha kızarıyordu ve en sonunda patlayacak gibi duruyordu.

  "Durun artık. Onu utandırıyorsunuz..."

     Jimin konuştuğunda Hoseok kaşlarını kaldırarak ona baktı.

  "Bak bak nasıl koruyor."

  "Ya, hyung!"

      En sonunda tüm üyeler dalgayı bırakıp yemeklerine odaklanmışlardı.

  "Size afiyet olsun. Ben duş almaya gideceğim. Stüdyoda görüşürüz."

       Taehyung kısaca konuştuğunda odadan çıkmıştı.

       Jimin gözlerini Taehyung'un az önce çıktığı kapıya çevirmişti.

       Taehyung'un kendisine kırgın olduğunu biliyordu. Bunu az önce iliklerine kadar hissetmişti.

       Jimin ve Taehyung her şeylerini paylaşan çok iyi arkadaşlardı.

      İkiside aralarındaki bağın kuvvetli ve değerli olduğunu biliyor, hissediyordu.

      Ancak Jungkookla olan ilişkisini Jimin o dahil herkesten saklamıştı.

      Jimin normalde onu mutlu eden ya da üzen her şeyi ilk önce Taehyung'a anlatırdı. Beraber o konu hakkında konuşur, birbirlerine tavsiye verirlerdi.

     Ancak Taehyung bu olayı uzun zaman sonra öğrenmesinden dolayı kırgın hissediyordu.

     Üstelik onlar sormasa hala haberleri bile olmayacaktı belkide...

      Taehyung her zaman Jimin'in yanında olmuştu. Jimin de öyle...

      Taehyung bu yüzden anlam veremiyordu.

      Bir türlü kırgınlığını engelleyemiyordu.

  "Siz devam edin. Kısa bir süre sonra geleceğim."

       Jimin kısaca üyelere baktı. Ardından sevgilisine baktı.

       Jungkook gülümsedi. Jimin ise Jungkook'dan aldığı güven parçasoyla yetindi ve mutfaktan çıktı.

       Gruptaki herkes Taehyung ve Jimin arasındaki arkadaşlığı biliyordu. Bu yüzden üzerine düşmediler...

      Jimin önünde durduğu kapıyı tıklattığında neredeyse gergin hissediyordu...

      İçeriden gel sesini duyduğunda derin bir nefes alıp içeri girdi.

      Koltukta oturarak telefonuyla ilgilenen arkadaşını gördüğünde Jimin onun yanına oturdu.

  "Tae"

      Bir tepki alamadığında şansını tekrar denedi Jimin.

  "Taehyung, özür dilerim."

      Taehyung telefonunu kapatıp rastgele bir yere koydu.

  "Ne için?"

      Jimin gözlerini kapattı. Taehyung'un çok sinirli olmamasını umuyordu.

  "Bana kırgın olduğunu biliyorum. Sana daha erken söylemeliydim. Özür dilerim..."

     Taehyung kaşlarını kaldırdı.

  "Erken ya da geç söylemen önemli değil. O gün o konu açılmasaydı söylemeyecektiniz bile... Üstelik yakın arkadaşız diye söyleme zorunluluğun yok."

      Jimin, arkadaşının haklı huysuzluğuyla karşı karşıya kaldığında değişik hissetti.

      Jimin kendini zorunda hissetmiyordu. Ancak bu olaydan sonra Taehyung'un bu şekilde düşünmesine hak veriyordu.

  "Zorunluluk hissetmiyorum. Her zaman her şeyimi ilk önce sen bildin. Ve ben bundan mutluluk duyuyorum. Sadece bu olayda biraz karışık hissediyordum ve bir türlü söyleyemedim. İkimiz içinde yeniydi."

      Taehyung bir süre arkadaşına baktı.

      Jimin'i çok seviyordu.

      Arkadaşı her zaman onun yanındaydı. Ve Taehyung Jimin'e kıyamazdı.

       Yine kıyamadı.

  "Jungkookla nasıl gidiyor?"

       Gülümseyerek sorduğu sorunun ardından Jimin şaşkınca arkadaşına baktı.

      Taehyung genellikle aniden ruh halini değiştirirdi. Ancak onca yıldan sonra bile Jimin onun bu huyuna alışamamıştı.

  "Ne?"

      Taehyung güldü.

  "Anlat hadi. Nasıl oldunuz böyle birden bire."

      Jimin gülümseyerek hızla arkadaşına sarıldı.

      Kendisini affettiği için ona minnettardı.

      Bir saat boyunca Jimin neredeyse her şeyi anlattı. Bazı yerleri -Jungkook'un bilekleri gibi- atlamıştı. Ancak sorun olmayacağını düşünüyordu.

   
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬
Merhabaaaa. Ya biliyorum gerçekten çok kısa oldu ama konu kalmadı. Zaten 15.bölümde final yapacağım. Ama bir türlü konu gelmedi ve bende bekletmek yerine yb yi atayım dedim.

Bu kitapla ilgili istekleriniz ve tavsiyelerinizi benimle paylaşırsanız çoook mutlu olurum...

Nasılsınız?

Umarım bölümü beğenirsiniz...

Sizi seviyorum... 💜💙💚💛🧡❤️

(Jungkook'un göğüs kaslarına kalbimi verebilirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Jungkook'un göğüs kaslarına kalbimi verebilirim...
Yalnız, Jimin de güzel avuçlamış haa, maşallah...) :))

𝑂𝑁𝐿𝑌 𝑇𝐻𝐸𝑁 🌧️   |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin