'8'

6.4K 437 400
                                    

         BTS ~ Louder Than Bombs

    

     Son 1 haftada ikiside gözle görülür biçimde değişmişti.

     Jimin'in sürekli gözleri dolmuyordu mesela ya da sürekli iç geçirmiyordu.

     Jungkook ise.... O şuan tamamen hayattaydı... 1 hafta öncesindeki Jungkook'u sorsalar, her üye şüphesiz ölü gibi olduğunu söylerdi. Ancak Jungkook'un varlığı artık hissediliyordu. Jungkook artık yemek yiyor, gülüyor ve üyelerle eskisi gibi sohbet ediyordu.

      Her üye ayrı ayrı özlemişti maknaelerini...

  "Günaydın Hyung..."

     Jungkook göğsünde yattığı adamın yüzüne bakarak konuştuğunda Jimin gülümsedi.

  "Hyung mu?"

     Jungkook utangaç bir şekilde eliyle abisinin göğsüne yuvarlak şekiller çizdi.

  "Hm hm, hyung. Sencede çok tatlı değil mi?"

      Sesleniş tarzından dolayı ikiside gülümsediğinde Jimin burnunu yumuşak kahverengi saçlara gömdü.

  "Nasıl istersen, bebeğim."

      Jungkook yine utangaç bir şekilde başını Jimin'in göğsüne bastırdığında Jimin kıkırdadı.

      Jungkook bu 1 hafta içerisinde sabahın bu saatlerini favorisi seçmişti.

      Tabi bunda sarılarak ve bir bütün olmuş bir şekilde uykusundan uyandığı Hyung'unun etkisi büyüktü.

       Büyük uğraşlar sonucunda Jimin küçüğünü yataktan kaldırmaya başarmıştı.

  "Günaydın herkese!..."

       Jungkook coşkuyla bağırarak girdiği mutfakta yine neşeyle dolaşmıştı.

        Bu Hoseok'un bağırarak öksürmesine neden olurken diğer herkesi kendine kenetlenmişti.

       Yoongi gülerek Hoseok'un sırtına vurarken Jimin'de gülerek miniğini izliyordu.

       Yaptıkları güzel bir kahvaltının ardından herkes prova odasına geçmişti.

       Sadece 2 gün sonra konserleri vardı ve hepsi sahnelerinin kusursuz olmasını istiyordu.

  "Bu kısmın üzerinden 2 kez geçelim. Bir aksilik olmasını istemeyiz."

       Dans koçunun söylediği şeylerle aynı kısmın üzerinden tekrar ve tekrar geçtiler.

       7 saatlik provada sadece iki kez on dakikalık mola vermişlerdi.

       Geniş parkeli odanın kapısından giren menajeri gördüklerinde üyeler kendini aynı anda yere atmıştı.

       Menajeri her gördüklerinde yaptıkları şeyle menajer çok büyük olmayan göbeğini tutarak kısa bir kahkaha attı.

  "Çok mu yoruldunuz?"

       Menajerin sorusuna herkes başını salladığında Taehyung sürünerek odanın kapısından çıkmaya çalışıyordu.

  "Taehyung seni görüyorum."

       Taehyung oflayarak odadan çıkma çabasına son verip olduğu yerde durdu.

    "Tamam artık dinlenebilirsiniz."

       Herkes sevinçle ayağa kalkıp kenardaki sandalyelerin üzerinden sularını ve ceketlerini almışlardı.

𝑂𝑁𝐿𝑌 𝑇𝐻𝐸𝑁 🌧️   |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin