Aylar sonra merhabaaa... Valla ne yazacağımı hiç bilmiyorum o nedenle hiç uzatmadan direk hikayeye başlayayım. Ege ile Masalı özlediniz mi bakeeeeem... :)))
Ayten teyze beni kaldırdığında saat 8'e geliyordu. Üzerimdekileri değiştirip yemeğe indim. Rachel ve Faruk Beyin gülme sesleri geliyordu. Ne kadar aşıklardı birbirlerine. Onlar gibi birine aşık olmak isterdim. Ama Rachel 'in yaşadıkları gercekten ağır şeylermiş bu olaylar olmusken nasıl bakabiliyordu acaba onun yüzüne , nasıl hala aşıktı , onun aşkı bu kadar çoktu demek ki.
Masaya geçip oturdum. Ege yoktu neredeydi ki acaba diye düşünürken "Ege dışarı çıktı arkadaşlarıyla canım "dedi Rachel. Benim düşüncelerimi okuyordu sanki. Yemekler harikadı. Karnımı doyurup yukarı odama çıktım kulaklığımı ve kitabımı alıp arka bahçeye indim ve salıncağa oturdum. Kitaptaki bir soz cok ilgimi çekmişti " Acı hissedilmeyi talep eder " demişti cocuk sevdiği kıza. Bunu düşünürken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.
İki kol hissettim ve birden havalandım. Gözlerimi biraz araladigimda Ege olduğunu anladım. Ve biraz daha sokuldum. O kadar guzel kokuyordu ki ama bu parfüm kokusu degildi kendi kokusuydu. Çam kokuyordu. Ömür boyu bu kokuyu hiç sıkılmadan duyabilirdim huzur vermişti bana. Odama gelmiş olmalıyız ki sırtım yumuşak bir zemine deydi. Neredeyse bes dakika sonra kapı kapandı. Bende hemen uykuya daldım.
RACHEL
Ege'ye geldiginde Masal 'in arka bahçede salıncakta olduğunu söyledim. Benim duygusuz oğlum takmayinca eline bir battaniye verip onu arka bahçeye gönderdim ve onları izlemeye başladım. Ege onun yanına gitti. Biraz Masal'ı izledikten sonra beklemediğim bir şey yapıp onu kucağına aldi cok şaşırmıştım benim duygusuz oğlum Ege Masal'ı kucağına aldı ve eve getirdi. Hemen fotograf makinemi alıp onları çektim. Harika bir çiftlerdi. Ege benim oldugum tarafa gelince hemen kaçıp Faruk'un yanına gittim. Ve ona sarıldın. Faruk'un kokusuna her zaman bayilmisimdir. Yanağına küçük bir öpücük kondurup yanından ayrıldım. Geceliklerimi giyip Faruk 'a sarılıp gözlerimi yumdum. Cok geçmeden uykuya daldım.
MASAL
Gece kabus gormuştum. Gözlerimi açtığımda kapının önünde bir kararti gördüm tekrar baktığımda kaybolmuştu. Kabus yüzünden olmalı diye düşündüm sık sık görüyordum böyle kabuslar. Babami görüp ağlıyorum yine beni bırakıp gidiyordu. Bunları düşünürken gözümden yaslar akmaya başlamıştı bile. Onu o kadar seviyorken artık aynı evde baba kız değilde 2 yabancı haline gelmiştik. Kalbimi cok kırmıştı babam. Annemi de anlamadım tabi bana bunları yapmasını ama babama cok bağlıydim. Onun yüzünden erkeklere olan güvenim yok olmuştu Ayaz'a kadar. Ayaz ile lise 1 de tanışmıştık o benden 2 yas büyüktü. Onunla tanıştıktan sonra onu Abi'm yerine koyup herseyimi anlattım. Kabus gördüğümde hep benimle uydurdu ve bana masallar anlatırdı, ağlarken beni güldürürdü. Ama Amerika'ya üniversiteye gittiğinden beri pek konuşamıyorduk aramız açılmıştı.
Ağlamadan helâk olan gözlerimi actım ve banyoyaya gidip uzun bir duş aldım. Saate baktığımda 7'ye geliyordu. Hemen kıyafet odama gidip sporcu atletimi ve sortumu giydim. Aklimdakileri atmak için spor yapmak için aşağı spor odasına indim. İçeri girdiğimde Rachel'ı gördüm. Kosu bandında koşuyordu. Kulağında kulaklık olduğu için benim geldigimi duymamıştı. Bende yanındaki kosu bandına geçip onu izlemeye başladım beni farkettiginde bana gülümsedi kulaklığını çıkarıp "Günaydın Masal'cım" dedi. Bende "Günaydın" diyerek ona karşılık verdim. Daha sonra bende kuraklıklarımı takıp yarım saat kadar koştum. Daha sonra hıncımı almayıp kum torbasını yumruklamaya başladım. Biraz sınırımı atıp rahatladıktan sonra biraz da diğer aletlerde oyalandiktan sonra odama çıktım. Cok terlemistim banyoya girip kısa bir duş aldım. Giyinme odama girerken kapı açıldı ve Ayten teyze içeri girdi.
A:Canım birşey oldu sandim cok bağırdım duymayinca içeri girdim kusura bakma.
M:Yok ne kusuru Ayten teyze önemli değil sen neden gelmiştin?
A: Kahvaltı hazır aşağıda seni bekliyorlar.
Dedikten sonra Ayten teyze odadan çıktı.
Dün gece aklıma geldi birden. Ege beni taşımıştı odama bırakıp üzerimi örtmüştü. Neden yapmıştı ki bunu? Orada üşütüp hasta olup ölmeme izin vermeliydi (Harika senaryo aferin Masal dedi iç sesim benden nefret ediyor orada birakabilirdi dedim kendime) İç sesime cevap veriyordum iyice delirmişim kendi kendime konuşuyordum istemsizce gulumsemeye basladim. " Nasıl bir psikolojim var gecenin bir vakti ağlıyor sabah gülüyorsun. Katil psikolojisi bu. Senden ancak katil olur zaten birde psikiyatrist olacaksın. Bence en mantiklisi sen bir yerden kendini at" dedi iç sesim. Doğru söylüyordu ama onu takacak durumda değildim.Saçlarımı kuruttum ve elleriyle şekil verdim. Üzerime lacivert üstünde beyaz papatyaları olan kısa bir elbise onun üzerineyse beyaz örgü ince bir ceket ve beyaz küçük çantamı çekmeceden de gunes gözlüğümü alıp aşağıya indim. Aşağı iner inmez Rachel beni yine yukarıya yolladı. Ege'yi uyandiramadiklarini ve benimde denememi söyledi. Oflayarak yukarı Ege'nin odasına çıktım. Odadan içeriye daldım onu incelemeye basladim bu sans bir kez yakalanırdı. Sacları dağılmış, dudakları o kadar güzeldi ki yanına gidip sacları ile oynamak ve onu öpmek istedim. Pardon daha demin ne düşündüm ben??! Ayaz'ın bana taktığı isim bile tek basına buna izin vermezdi. O kadar sene erkekleri hep terslemistim. Ne kadar yakışıklı oldukları veya zengin oldukları umrunda degildi Ayaz bana bu yüzden 'Bakire Meryem' diyordu. (Ah ne komik) Ama bunun nedeni hiç birinin ilgimi çekmemesiydi. Yakisiklililardi ama yakışıklı diye bir cocuğa asık olamazdim. Bekledim hep ben beni bütün bu mutsuzluklardan kurtaracak olan adamı.
Ege: Beni izlemen bittiyse artık odamdan çık.
Dedi. Uyanık miydi yani benim onu izlediğimi gördü. Suan vücudumda ki bütün kan yanaklarıma çıkmış olmalı. Yüzümü saklamaya çalışarak;
M: Kavalti hazır kimse seni uyandıramamış Rachel beni gönderdi. Demekki ise yaradı.
Dedikten sonra kapıyı çarpıp çıktım. Nefes alamadığımı farkedi derin bir nefes aldım ve salona indim.Masaya oturup müthiş kahvaltıyı masamızdan yemeye basladim. Başladıktan neredeyse on dakika sonra Ege geldi ve masaya oturdu. Ege odaya girdiğinde bütün odayı onun kokusu doldurdu. Bu kokuyu gercekten sevmiştim. Ege yine duygusuz suratiyla anne ve babasına "günaydın " dedi ve kahvaltı etmeye başladı. Ben daha kahvaltımın yarisindayken annesi ve babasından izin isteyip kalktı.
Rachel: Nereye gidiyorsun ?
Ege : Bilmeniz gerekmiyor.
Dedi ve çıktı. Bu onu bu hafta icinde son görüşümdu. Ne eve geldi ne de dışarıda ona rastladım. Uç gün olmuştu. Bende bu uç günümü kitap okuyarak , Rachel ile konuşarak ve Nisalarla geçirmiştim. Ege'yi cok merak ediyordum. Benim yüzümden eve gelmiyordu ve düğüne iki hafta kalmıştı. Sabah kalktım , banyoya girdim ve rutin isler duş aldım , giyindim çıktım. Mutfaktan kahvemi aldım ve arka bahçedeki salıncağa oturdum. Düşüncelerimi bölen hizmetçi Rachel in calışma odasında beni beklediğini söyledi. Bende hizmetçiden bir fincan daha kahve isteyip Rachel in calışma odasına çıktım. İçeri girdiğimde Rachel pembe minderin üzerine oturmuş elinde kalemleriyle birşeyler karaliyordu. Beni görünce hemen gülümsedi.
R: Hosgeldin canım gel otur.
M: Beni çağırmışsin Rachel . Kötü birşey olmadı değil mı ?
R: Kötü birşey yok canım. Ben seninle biraz konuşmak ve gelinliğin için düşüncelerini almak istedim.
Dedi. Her kızın bir gelinlik hayali vardır. Benim ki üstü taşlarla dolu kalp yaka göğüs altına kadar dar alt kısmı on on bes kat tül olan bir gelinlikti.
R: Hadi ama senin gelinlik hayalini duymak istiyorum.
Dediğinde ona anlattım. Ben anlatırken o çizmeye başlamıştı. Bitirdiğinde o biraz oyalanmisti. Bende kahvemi bitirmiştim. Daha sonra çizdiği gelinliği bana gösterdi. O kadar beğenmiştim ki harikaydi. Hayalimdekinden bile güzeldi. Acaba bitince nasıl olucakti. Ve en önemlisi bana yakisacak miydi ? Bu düşüncelerimi Rachel ada anlattıktan sonra harika olacağını ve ona birakmami söyledi. Ona guvenebilirdim sanırım. Onayladıktan sonra alış verise çıkmayı teklif etti ve bende kabul ettim. Başka isim yoktu.Ilgın ve Nisa , Ilgın ın düğünü ile uğraşıyorlardı yani bende boştum. Rachel ile beraber hazırlayıp büyük bir alış veriş merkezine geldik. Alış verisi bitirdiğimizde saat 6 ya geliyordu. Beraber arabaya binip eve dönduk. Kızları arayıp buluşma ayarladım. Ege'ye ilk karşılaştığımız bara gidecektik. Hazırlanmak için odama çıktım. Arkamdan Rachel geldi ve konuşmaya başladı.
R:Masal seninle birşey daha denemek istiyorum. Seni rahatlatacagina cok emin oldugum birşey (hahahahh fesatlar ) bikini giyip aşağıya in cok vaktini almayacağım sonra arkadaşlarının yanına gidebilirsin.
Dedi ve cevabımı beklemeden odamdan çıktı. Beni neden çağırdığını düşünürken bir yandanda siyah bir bikini bulup giydim terliklerimi ayağıma gecirip asansöre koştum. Bir andaaaaa.........BAKALIM BİR DAHA Kİ BÖLÜME NELER OLACAK MERAKLA BEKLEYİN ;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege'nin Masal'ı
Dla nastolatkówİKİ ZENGİN İNSAN İLGİSİZ BÜYÜMÜŞ MASAL ŞIMARIK EGE BİRBİRİNDEN FARKLI İKİ İNSANIN ZORLA HAYATLARININ BİRLEŞTİRİLMESİ..