Psikolog

87 9 2
                                    


İthaf>>>>> elatrn

Atakan odadan çıktığında kendimi boşlukta gibi hissettim. Uzun zamandır okula gidemiyorduk. Atakan halledeceğini söylemişti. Artık okula gidecek kadar toparlandığımı hissediyorum. Yataktan kalkıp üstüme kalın bir hırka aldım ve aşağıya indim. Atakan telefonla konuşuyordu. Onu dinlememek adına hızla mutfağa gittim. Kendime sıcak bir çay yapıp içine limon sıktım.

Atakan telefon görüşmesini bitirmiş olacakki mutfağın kapısına yaslanmış ve kollarını bağlamış bir şekilde sırıtarak bana bakıyordu.

O an nezleden midir? Bilmem ama söylediklerime ben bile inanamadım.

"Ne bakıyorsun öyle pişmiş kelle gibi?"

Biraz şaşırmıştı ama bundan hoşlanmış gibi bir hali vardı.

"Hiç baktım öyle."

"Bana mı?"

"Evet."

"Neden?"

"Canım öyle istedi."

"Canın mı?"

"Mina?"

"Ha?"

"Bir tuhafsın."

"Ben mi?"

"Sen."

"Hmm."

"Hmm?"

"Atakan!" Heyecanlı bir şekilde birden bağırdım. Atakan tuhaf bir bakış atıp tek elini kaldırdı ve "Mina!"diye bağırdı.

"Noldu?"

"Ne noldu?"

"Ne diyorsun Atakan?"

"Ne diyecektin Mina?"

"Hiçbirşey."

"Niye bağırdın ozaman kız?"

"Oha Atakan top musun?"

"Töbe töbe..."dedi ve dönüp giderek bu saçma diyaloğa son verdi.

Sonra aşırı havalı bir dönüş yaptı ve "Seni psikoloğa götürmek istiyorum izin verirsen."

"Neden? Psikopat değilim ki."

"Sadece öylesine işte."

"Tamam. Ne zaman?"

"En yakın zamanda hatta belki bugün. Az önce psikologlardan biriyle konuştum. Müsait olacağı zamanı birazdan bildirecek."

"Tamam."dedim ve elimdeki çayı bırakıp salona gittim. Koltuğun üzerine yayılıp televizyonu açtım. Mahmut Tuncer çıkınca televizyonun sesini sonuna kadar açıp halay çekmeye başladım.

Rozerin rahatsız olduğunu belirten bir bakış attı ama sonra biraz çekingen bir tavırla bana yaklaştı. "Hadi halaya bacım!"diye bağıp tuttuğum gibi onuda halaya soktum. Biz kahkaha atarak halay çekerken Atakan geldi.

Mal gibi kenardan bize bakıyordu. "Gel sende Atakan!"diye bağırdım. Ama o televizyonu kapatmayı tercih etti.

"Ne yapıyorsun?"diye gürleyince.

"Ne bağırıyorsun yaa."diye karşılık verdim.

"Mina."

"Ne?"

"Normal halin buysa sarhoş halini düşünemiyorum."

"Nasıl?

"Bilmem."

Rozerinden uzaklaşıp Atakan'ın yanına gittim ve yanağına sulu bir öpücük bıraktım.

Arsız bir şekilde sırıttı ve beni duvarla kendisi arasında bıraktı. "Rozerin."dedim sadece onun ve benim duyabileceğim bir sesle.

"Bişey olmaz."dedi ve yaklaşınca kollarımı boynuna sardım. Tam o sırada telefon çaldı.

Atakan söve söve telefonu açtı. Görüşmesini bitirdiğinde bana döndü ve "Hadi hazırlan bir saat sonra psikologla randevun var."

"Sen gelmeyecek misin?"

"Gelicem."

"Tamam."dedim ve odaya çıkıpkısa bir duş aldıktan sonra kot pantolon ve salaş bir tişört giydim.dişlerimi fırçaladım ve bir parlatıcıyla makyajımı sonlandırıp aşağıya indim.

Atakan'ı görememiştim. Odasına çıkıp kapıyı çaldım. Ses gelmeyince içeri girdim. Odasındada yoktu. Aşağıdan kapı açılma sesi gelince koşarak aşağı indim ve Atakan'ın boynuna sarıldım.

"Noldu Mina?"

"Nereye gittin Atakan? Çok merak ettim."

"Biraz dışarıya çıkmıştım."dedi ve saçlarıma bir öpücük kondurup kollarını benden ayırdı.

"Hadi gidelim."dedim ve elinden tutarak onu arabaya sürükledim.

Arabaya bindik ve hastaneye gelene kadar konuşmadık.

Arabadan inince Atakan sakin olmam sorulara doğru cevap vermem ve doktorla ilgili konuşmasını yaptı. Dinlemedim tabi.

İçeriye girdiğimizde genç ve güzel bir kadın beklemiyordum. "Buyrun. Gelin. Siz Atakan bey olmalısınız."dedi ve Atakan'a elini uzattı.

"Ben Mina."diye atılıp kadının elini sıktım ve yapmacık bir gülümsemeyle Atakan'ı en uzak sandalyeye itip Atakan'ın yanına oturdum.

Kadının gülümsemesi donup kaldı. Ben ise aksine gülümsememi daha çok yayarak "Atakan çıksın mı?"diye sordum.

"Yoo yoo hiç gerek yok."dedi.

Atakan bana tuhaf bir atış atarak kafasını sandalyenin arkasına dayadı ve ellerini birleştirip gülerek tavana baktı.

Kıskandığımı zannediyordu. Tabiiki kıskanmıyordum. Parmağımı karnına değdirmemle birkaç küfür savurarak yerinden sıçradı.

Kulağına yaklaşıp "Tikin olduğunu biliyorum. Sus."dedim tehdit eden ses tonumla ve kadına dönüp 32 diş sırıttım.

Kadın Atakan'a "Herhangi bir korku ya da heyecan sorunu var mı?"diye sordu.

Atakan "Yok."dedi.

Geri kalır mıyım? "Psikoloğa ben geldim Atakan değil."dedim.

Kadın hiçbirşey söylemeden çekmecesini açtı ve Atakan'a bir defter uzattı.

"Bunu günlük olarak kullansın günden güne durumunu ölçeceğim."dedi kadın. Atakan elini uzatıp alacakken defteri aldım ve "Çok teşekkür ederim.Hadi gidelim."dedim.

Atakan yerinden kalkıp "Çok teşekkür ederiz."dedi ve elini uzattı kadın hemen elini sıktı.

Atakan'ı kenara itip kadının elini sıktım.

Atakan yere bakarak oflaya puflaya odadan çıktı ve bana dönüp "Ne yaptın?"diye sordu.

Sütü döküp annesine gösteren bebek gülüşünü yüzüme yerleştirip "Çok sevdim ben bu kadını."dedim.

"Yine geliriz ozaman."

"Kafanı duvara sürterek kıvılcım çıkartır sonra o çıkan kıvılcımlarla ateş yakar hastanenin önünde o kadının etiyle mangal yaparım!"

"Mina hadi gidelim. Hadi."dedi ve elimden tutup beni arabaya sürükledi.


Ölmek Herşeyi Kaybetmek DeğildirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin