{12} Hold•

692 56 22
                                    

Medya:Hold Me Tight-BTS

Bir şeyler okurken arkada çalan şarkının ingilizce ve ya sözsüz olmasını tercih ederim genelde ama kurşun geçirmez izcilerimizin şarkıları yakamı bırakmadığından medyaya konduruverdim.

Kilo mu Its not a big deal diyecek arkadaşlara google'dan bir yeme bozukluğu hastalığına sahip insanın ne tip duygular içinde olabileceği konusunda fikir edinebilecekleri binbir türlü içerikten bir kaçına bakmalarını öneriyorum.

Ah hatta to the bone izlemenizi de tavsiye ederim.

Keyifli okumalar gökyüzünün bekçileri~

O eşsiz parmaklarını una, salçaya, sevdiğim yemekleri ortaya koymak için hangi malzemeye gerekiyorsa bulayıp bana enfes bir masa hazırlamıştı. Onun mutfaktaki disiplinli hareketlerini izlemek beni öyle yükseltmişti ki sonrasında ağlamama bile sebep olacak kadar çok yiyip içmiştim hararetle.

Elimdeki kedi desenli kahve bardağını içindeki yeşil çay poşetiyle tezgaha bıraktığımda gülümseyerek eline aldı.

"İlk gün bunu kullandığında bu bir işaret mi diye sormuştum hatırlıyor musun?"

"Miyawgi muhabbetlerine sen de başlayacaksan hayır demek istiyorum."

Gülerken çay poşetini çöpe atıp bardağı makineye yerleştirdi. Bedenini bana döndükten sonra hala üzerinde açılmak için yalvaran gömlek düğmelerine meydan okurcasına kollarını önünde birleştirdi. Kasım kasım kasılan tek şey gömlek değildi şu manzarada.

"Bunu dostlarımdan biri, benim sürekli yanımda olduğundan zinde kalmak için kafein tüketecek gelecekteki sevgilime ithafen almıştı ve sen burada bulunduğun ilk gün bu kupayı kendin bulup kullandın."

"Bu seninle olan uyumsuzluğunu açıklıyor."

"Ve umarım seninle olan uyumunu da açıklayacak."

Gözleri gözlerime bir dalganın sahildeki kumlara işleyişiyle bütünleşirken dudaklarım hafifçe aralandı. Bu açık bir teklif gibiydi ama bizim bu teklife bile ihtiyaç duyduğumuzu düşünmüyordum. Dudaklarımı ıslatıp gözlerimi kaçırırken tezgahtan ayrılıp arkamda dikilerek boğazını temizledi.

"Yoongi tüm bu süreci keyifli bir hale getirmemiz için senden son bir şey öğrenmem gerek. Ama bu sefer dürüst olmalısın. Anlaşıldı mı?"

Yutkunurken başımla yavaşça onayladım onu. Tanrım ben söylediğim yalanları doğrularıyla takas etmekte çok boktanımdır ve onu delirtecek kadar büyük ne söylediğimi bile bilmiyorum şuan.

"Yeme bozukluğun mu var Yoongi?"

"Ha-"

"Dürüst olmadığın sürece aramıza dağlar dikmek dışında bir halt yemezsin. Dürüst ol."

Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı iki yana salladım. Ömrüm boyu acınılmamak adına hiç bir sorunumu kimseye açmadan süslü yalanlarım ile donatmıştım ben herkesi.  On iki senedir yanımda olan kardeşim dediğim ikiliye bile anlatmadıklarım vardı, onlar sadece zamanın süregelimiyle bir şeyleri artık anlıyor ve alışmışlık gösteriyorlardı. Hoseok mesela evime her gelişinde favori abur cuburlarımı getirirdi. Jimin her seferinde mutlaka yemek pişirirdi evimde ve dolapta bir süre barındırılabilecek bir yemek olurdu bu. Ama beni bildiklerinden de asla sormazlardı. En büyük zayıflığımı nasıl dile getirmemi bekleyebilirdi ki benden?

The App-YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin