{18} Wonder•

720 40 27
                                    


Medya: Bango 5- Meowmories

Hopemin zamanı babuşlarım takın kemerleri düşüşe geçiyoruz.

Keyifli okumalar gökyüzünün bekçileri~

Elindeki market poşetlerini mutfağa bırakıp beni zorla beslemeye çalışmasının ardından üstümdeki salaş kıyafetlerle Jungkook'u yalnızlığa terk edişimin üzerinden altı saat geçiyordu. Hoseok ve Jimin her zamanki gibi koltuğumda 'biz ibne değiliz' düşünceleriyle farkında olmadan flörtleşiyorlardı. Telefonumda Jungkook'u stalklıyordum sonunda instagram adresini alabilmenin mutluluğuyla ve huzurlu huzurlu pinekliyordum tekli koltuğumda amuda kalkmış bir şekilde beynime kan giderken.

Stalk sonumda telefonu kıçımın oralara fırlatıp yanaklarımı havayla doldurarak gözlerimi yumdum. Acaba şu an evde ne yapıyordu diye düşünmeden edemezken hayal gücüm açılmak için onay beklediğini belirtti bir kaç simge sunarak. Etrafa hakim olan sessizliği fark ettiğimde zihnimi reddedip gözlerimi araladım. İki aptal kucak kucağa yüzüme bakıyorlardı.

"Sevişecekseniz çıkayım."

Kafama bir yastık yiyişimin ardından küfürler ve söylenmeler eşliğinde bir gürültü kopardılar garip bulduğum sessizliği itinayla öldürerek. Elimde iki seçenek vardı ya yastığı geri fırlatıp savaşı ilerletmek ya da susmalarını beklemek. İkinci seçenek daha cazip geldiğinden yastığı yüzüme örterek beyaz bayrak çekmiş gibi yaparken kendi aralarında normal muhabbete dönmelerini bekledim. Yüzüm terlemeye başladığında yastığı kenara atıp saate diktim gözlerimi. Gece ikiyi geçtiğini belirten akrep ve yelkovana düz bakmak için doğrulduktan sonra kıçımdan kayan bol eşofmanı düzeltip bir iyi geceler mırıltısıyla odama çıktım.

Radyo şeklindeki kahve bluetooth speakerımı açıp uyku listemi tekrara alarak yatağıma uzandım. Sevdiğim her şarkının meow versiyonu odayı doldururken yastığımı kölesi olduğum adamın  göğsü olarak hayal ederek sarıldım ve uykunun kollarına bıraktım bedenimi.

***

Jung Hoseok yeni boyattığı siyah saçlarını geriye yatırarak şişkin yanaklı arkadaşına baktı. Dudaklarını büzmüş sosyal medya hesaplarından birinde dolanıyordu. Yoongi sık sık ikisi arasında ortaya çıkmayı bekleyen bir şeyler olduğunu söyleyip dururdu, hatta Hoseok aralarındaki hayatı en sikine takan insan olduğu için de bunu taşşak geçmek için söylemediği hakkında ciddi bir kaç konuşma da yapmışlıkları olmuştu. Özellikle Yoongi sevgili bulduktan ve Hoseok ile Jimin daha çok başbaşa vakit geçirmeye başladıktan sonra Hoseok'un kafası da soru işaretleriyle bezenmiş bir hale gelmişti. Kendini sorgulama gereği şu zamana kadar hiç duymamıştı çünkü beğendiği kızlarla çıkar, ailesi ve yakın arkadaşlarıyla sık sık güzel vakit geçirir, hayatının tıkırını bozmayacağına emin olduğu durumlarda taşkınlık yapardı. Yani kendisini çıkmaza sokan birine de rastlamamıştı hiç, sıkıntı çektiği bir durumla da karşı karşıya kalmamıştı.

Jimin bir ıslık öttürerek kendisini izlediğini farkında olmadığı dostuna onun tipi olan bir kızın hesabını gösterdi. Bir kaç gönderiye beraberce baktılar.

"Tam senin sevdiğin her şeyi barındırıyor ve Daegu'daymış. Yoongi'yi aile ziyareti diye oraya sürükleyip bu kızı bulup sana yapalım lan."

Başıyla onaylarken her zaman vereceği tipten bir tepkiyi verip kendi telefonuna döndü bu sefer. Kendisini sorgulaması manasızdı. Turuncu kafalı bu minik canavar yirmi senedir sürekli dibindeydi ve canından kıymetliydi elbette. Tartılamayacak bir sevgiye sahipti onun için, şaşılmaması gerekti bu duruma. Her gördüğü kızda heyecanlanan biri olarak erkeklerden hoşlanma olasılığı tam bir saçmalıktı zaten.

The App-YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin