{9} Read•

814 60 3
                                    

Medya:Get to know you-Orkid

Jungkook'un utangaç ve çekinik hareketleri tamamen yeni bir insanı tanırken yaşadığı şaşkınlık anlarından kaynaklanıyor ve aslında şu ana kadar kendi karakteriyle ilgili çok bir açık vermemişti o sebepten bu bölüm ucundan kokusunu saldı gibi.

Keyifli okumalar gökyüzünün bekçileri~

Yolda ona işimden bahsetmiş ve bulunduğum bunalımı ucundan çıtlatmıştım. İçeriye girdiğimiz anda benim adımlarım direkt üst kata yönelirken o mutfaktan el yordamıyla aldığı viski şişesi ve bardaklarıyla beni takip etmişti. Kelimelere gerek duymadan iletişim kuruyorduk bir kaç saattir ve bu hayranlık uyandırıyordu bende.

"Bana okuyabilir misin, sesin hoşuma gidiyor."

Bir süre yüzüme bakmış ardından kulaklarına bir pembelik hüküm sürerken defteri kavramıştı. Sevimli bir çekingenliği vardı üstünde emanet durması gerekirken arılıkla kuşanmış.

"Eğer işin varsa tutmak istemem ama."

"Şuan seni burhanlarından kurtarmaktan daha önemli yapacak bir şeyim yok."

Hafifçe gülümseyip viskiyi ufak yudumlarla midemden zihinime işlerken sandalyesinin sağında kalarak masaya oturdum. Odada elbette başka koltuk ve tasarım sandalyeler de vardı ancak kokusu idrak yollarıma iyi geliyordu, bu sebepten yakınında bulunmak isteğim ağır basıyordu. Bağdaş kurduğumda tüm dikkatimi ona bağışlamış ve dudaklarımı sık sık viskiyle ıslatmaya koyulmuştum. Alkol ilham yollarımı açıyordu. Onun kokusuyla da çok uyuyordu kalitelisinden bir viski.

Sigara paketimi çıkardığımda okumayı kesip elimdeki dalı alarak ayaklandı. Arka cebine yerleştirdi.

"Kitaplara sinmesin diyeyse-"

Solundaki çekmeceye yönelmiş ve araladıktan sonra avcunun içinde kavradığı Harvest paketiyle yanıma dönmüştü. İçinden bir dal çıkarıp bana uzattıktan sonra paketi yanıma bıraktı ve ben teşekkürümü mırıldanırken o okuma işlemine koyuldu tekrardan.

Tutuşturduğum aromalı kahverengi dal  kokusuyla dahi tatmin edebilirdi beni. Dudaklarımın arasına yerleştirdiğimde dilime dolanan hindistan cevizi tadıyla hem ferahlamış hissettim hem de ciğerlerime inen ağır tütün tadıyla oluşan çelişkiden hoşlandım. Demek sigara tüketiyordu ama kalitelisinden ve mekan zaman ikilisine yakıştırdığı anlarda.

Bir şişenin dibini gördüğümde yanında sadece üç dalı tüketmiştim ve üzerime huzurun rahat ağırlığı çökmüştü. Bedenimi yavaşça öne eğip alnımı onun omzuna yasladığımda biraz irkilmişti. Başımı kaydırıp yanağımı köprücük kemiğine denk getirdiğimde burnum hafifçe boynuna sürttü ve genzimdeki hindistan cevizi karanfili kucaklarken tatlı yorgunluğumun da uçup gitmesiyle bir anda doğruldum. Kokusu gerçekten de damarlarımı açıyordu tanımlayamadığım iltifat kelimeleriyle.

"Siktir ben bunu niye düşünemedim ki?!"

Yüzümde kocaman bir gülümseme aydınlanmışken masadan inip hevesle ilhamımın gebeliğini üstlenmiş aromasının nirvanası olan boyun girintisine bir öpücük kondurup ardından elimdeki viskinin son yudumunu da yitirip odada volta atmaya koyuldum.

"Sarı sayfalı üstten açılabilen bir defterin var mı?"

Bir süre yüzüme transtaymış gibi baka kalmıştı ben hala büyük bir enerjiyle dolanırken. Parmak uçları öptüğüm yere değmiş ve onu kaybolduğu evrenden sökmeyi başarmıştı. Hızlıca kafasıyla onaylayıp sandalyeden kalktıktan sonra odanın resim için ayrılan bölümündeki bir kaç dolap kapağının sesinin ardından elime A3 boyutlarında bir defter uzattı.

The App-YoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin