Lalisa'dan
Aldığım son yudumla biten kahvemin kupasını orta sehpaya bıraktım ve bir kez daha nasıl bu kadar aptal olabildiğimi düşünmeye başladım.
O günden sonra, yani dört gün önce ağlayarak kafeden çıkmış ve kendimi aklıma ilk gelen yer olarak, Baekhyun ve Sehun un evinde bulmuştum. Yungyeom ve Bambam ın yanına da gidebilirdim ama onlar, akıl hocalığı yapacakları yerde patavatsızlıklarını konuşturup, zaten bozuk olan moralimi iyice çığrından çıkmaz bir hale getireceklerini düşündüğüm için gitmemiştim.
Geldiğim gece, saatten dolayı uyuyan ikiliyi uyandırmış ve sabaha kadar ağlamıştım. İçimi dökmüş ve bana fikir vermelerini istemiştim. Baekhyun, 'Elbette bir açıklaması vardır, seni sevdiğini bakışlarından bile anlayabiliriz, sadece zamana bırak.' demiş, Sehun ise ona tezat olarak 'Ya yine aynı şeyi yapar da üzerse onu?' diye bir ihtimal bırakmıştı ortaya. İkisi de iyiliğimi düşünüyordu. Bunu adım kadar iyi biliyordum.
Dört gündür Baek ve Sehun un evindeydim. Eve gitmememin nedeni, evime gelme ihtimalime karşın, şuanlık onu görmeye kendimi hazır hissetmememdi. Kızlara da bunu belirtmiştim ve onlarda fikrime saygı duyarak bana bırakmışlardı. Ayrıca benim yüzümden Jimin ve Chaeyoung un da arası biraz açılmıştı. Jin oppa ve Jisoo unniem hakkında bir bilgim yoktu.
Burada geçirdiğim dört günde okula gitmemiştim. Chaeyoung birkaç parça kıyafet getirmiş ve adı lazım olmayan şahsın, her gün eve gelip, benim orada olup olmadığımı kontrol ettiğini ve onları benim nerede olduğumu öğrenmek için sıktığını söylemişti. Tabii kızlar da benim onlara dediğim gibi kafamı dinlemem ve kendime gelmem gerektiğini söyleyip, geri gönderiyorlardı. Yani Chae nin anlatımına göre olay böyleydi. Bu da benim eve gitmeyip Baek ve Sehun un evine gelmiş olmamın doğu bir fikir olduğunu belli ediyordu.
Geçen günlerin ardından benim kafamda da birşeyler oturmuştu. Mesela, hayatımda kendimi bu kadar kandırılmış ve kullanılmış hissetmemiştim. Ya da bu kadar salak olduğumu düşünmemiştim. Emin olduğum şeyler de vardı elbette. Artık kimseye hemen güvenmeyeceğime ve bana bütün bu duyguları yaşatan, kalbimin paramparça olduğunu hissettiren Jungkook'a aşık olduğuma emin olmuştum. Eğer ona aşık olmasaydım, bu kadar güvenmeyip inanmasaydım; yolun ortasında bu kadar tökezlemez, kendimi aptal sanmaz ve kalbimin bu denli acımasına izin vermezdim.
"Lisa, hadi şunu ye lütfen. Dört gündür içmediğin kadar kahve içip, kendini uykusuz bırakman yetmiyor, biz ağzına birşeyler tepiştirmesek birşe bile yemeyeceksin!" elindeki rameni elime tutuşturmaya çalışan Baekhyun'a göz devirdim.
"Uyuyunca geçmiyor, aksine şu günlerde uyuduğum birkaç saatte rüyalarım yüzünden daha da artıyor Baek. Canım birşey istemiyor. Hiç iştahım yok. Ama yinede ço-" lafımı kesen ağzıma giren çubuk dolusu ramen di.
"Teşekkürü, bu rameni bitirerek de edebilirsin Lili." ağzımdakini zorla çiğnemiş ve yutmuş,ardından hemen itiraz etmek için açmıştım ki tekrar dolmasıyla kapattım.
"Yo omo bon yomok yomok ostomoyorom"
"Tch tch tch ağzında yemek varken konuşma. Mümkünse bu rameni bitirmeden benimle de konuşma Lalisa Küstüğüm Manoban!"
El becbur rameni zorla bitirdim ve boş kaseyi orta sehpaya koydum.
"Oldumu Baekhyunnie?" boş kaseyi görünce göğsünde birleştirdiği kollarını açtı ve bana sarıldı.
"İşte benim kızım! Beni kaybetmeyi göze alamayacağını biliyordum Lili." elimle omuzuna vurdum ve ayrıldım.
"Yah!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heartbeat • LisKook - BangtanPink
Fiksi Penggemar{Tamamlandı} Jeon Jungkook ve Lalisa Manoban o gece acilde nöbete kalacak iki tıp öğrencisiydi. Lalisa&Jungkook Chaeyoung&Jimin Jennie&Yoongi Jisoo&Jin