Kütüphanenin spot ışıkları Wylan'ın gözlerini yakmaya devan ederken, Jesper aceleyle ceketini çıkarıp Wylan'ın üstüne doğru serip onun yüzünü kapattı. Görüşü tekrar kararan Wylan debelenince, "Lütfen dur." dedi Jesper. Wylan sesinde yalvaran bir naziklik duyduğunda şaşakaldı.
"Jesper Fahey!" Wylan tekrardan şaşkınlıkla düşündü. Bu kesinlikle rektörün sert sesiydi. Bizzat kendisi gelip olanlara müdahele etmesi Wylan'ı daha da endişelendirdi, onun neleri duyduğunu merak etmişti. Jesper'ın yüksek inlemelerini mi, yoksa bağıra bağıra konuşmalarını mı duyup gelmişti buraya? Üstelik neden bu saatte hâlâ üniversitedeydi?Her türlüsü onlar için kötüye işaretti. "Gecenin bu vaktinde üniversitenin saygın kütüphanesinde pis işlerini hangi cüretle giderirsin?"
Pis işler. Wylan onun pis işi mi oluyordu? Neden bundan rahatsızlık duymuyordu?
"Çok özür dilerim efendim. Vaktin ne hızlı geçtiğini anlayamamak zavallı benliğimin nacizane küstahlığıdır. Affınıza sığınırım."
Wylan böyle bir zamparadan bu cümleleri duymayı asla düşünmezdi. O edebiyat bölümünde ne de olsa. Yine de Wylan oldukça etkilendiğini kendisine itiraf etmeliydi.
"Çabuk kızı al ve çık Fahey. Bu seferlik yakandan elimi çekeceğim ama bir dahaki sefere..."
"Bir dahaki sefer olmayacak efendim."
Bilindik birkaç cümlenin daha ardından rektörün uzaklaşan adımlarını duydu Wylan. Üzerindeki deri ceket sıcaklık mı yapmaya başlamıştı? Yoksa tekrarsan Jesper ile yalnız kalmanın gerginliği miydi?
Wylan deri ceketi üstünden atıp Jesper'a baktı. Işıklar altında onun ıslak toprak rengindeki tenini inceledi. Saçları dağılmış, gözleri yeni yağlanmış zeytin gibi pırıl pırıldı.
"Kapat ağzını." dedi Jesper eğlenerek.
Wylan utançla, "Bu da neydi?" diye soludu. "Rektör neden buradaydı?"
Jesper ellerini iki yana açıp, "Ben de bilmiyorum." diye samimiyetle yanıtladı. "Neden inleme sesi gelen bir yere gelip eğlenceyi bozarsın ki?"
Wylan bu söz üzerine daha da utanmıştı. "Hepsi senin suçun!"
"Rektör seni görmedi. Yani Wylan Hendriks'in itibarı henüz zedelenmedi."
"Henüz derken ne demek istedin?" Ancak Jesper Wylan'ın sorusunu yanıtlamadı. Tek kelime etmeyip kütüphaneden çıktı. Wylan onu düşünmemeye çalışarak yatakhanesine doğru ilerlemeye başladı.
☆☆☆
aşırı boş + saçma bir bölümdü aslında daha uzun olacaktı ama... neyse açıklamaya üşendim