Bu arada Dean yani Demir karakterini değiştirmeye karar verdim daha genç gözüken biri olmalıydı çünkü mutliye koyucam ilerki bölümlerde fazla acımasız bir karakter olucağı için
"Hello my dear (Merhaba canım ) " ingilizce konuştuğu için bir hayli afallayan kız ne yapacağını bilemedi ama bakıcısına bir kez daha teşekkür etti aslen ingiliz olan bakıcısı Şevval Hanım'ın verdiği dersler sayesinde şuan dediklerini anlıyordu.
"Who are you and what do you want from me (Kimsin sen ve benden ne istiyorsun)"
Cevap alamayınca kapıya doğru koşmaya karar verdi. Adamlardan biri kolunu tutunca diz kapağına sertçe tekme attı sonrasında gelen yumruğu göremedi ama o kadar sertti ki kız yere uçtu. Kızı yakalayıp arabaya götürmeye başladılar tek başınaydı hızlıca ne yapabileeğini düşündü bir sihre mucizeye ihtiyacı vardı.
"Where we going ?( Nereye gidiyoruz ?)"
"Shut up (Kapa çeneni )"
"Okay if you want this (Tamam bunu istiyorsan)"
Kız onları geçiştirip yol bulma arayışındaydı sonunda harabe bir evin önünde durdular
NİSA-HOPE
Beni getirdikleri yer öyle iğrenç gözüküyordu ki kusma isteğimi son anda durdurdum. Ayrıca çok kötü kokuyordu. İçerde gördüğüm baygın çocukla kaçmaisteğim dahada arttı fazlasıyla dayak yemişti acaba öldü mü diye geçirdim içimden.
Benide çocuğun karşısındaki sandalyeye bağlayıp dışarı çıktılar Türk mü yoksa yabancı mı olduğunu bilmediğim için
"Hey are you okay ?(Hey iyi misin )"
"Nisa "
"Demir senin ne işin var burda "
"Bir hava alıyım dedim " yine alaycıydı bu haline göz devirdim
"Ulan şu durumda bile dalga geçiyorsun ciddiyim burda ne işin var ?"
"Muhtemelen babamlar yüzünden kaçırıldım peki sen ?"
"Bilmiyorum bu adamları tanımıyorum ilk başta Akın olduğunu düşündüm ama o bunu yapmaz"
"Nerden biliyorsun ?"
"Çünkü onu uzun zamandan beri tanıyorum ayrıca beni çetesine istiyo yani bana zarar vermez"
"Nisa geliyorlar "
"Nerden..." ben daha cümlemi bitirmeden gelen adamlarla susmak zorunda kaldım
"Kulaklarım iyi duyuyor " diye fısıldadı Demir
"Hello Dean it's nice to see you again ( Merhaba Dean seni yeniden görmek ne güzel )"
"My name is Demir (Adım Demir )" onu hiç duymamış gibi bana döndü
"Hello to you Hope (Sanada merhaba Hope )"
"Who are you and why are we here? What do you want from us? (Kimsin sen ve neden burdayız bizden ne istiyorsun ?) "
"I didn't like the tone of your voice (Sesinin tonunu sevmedim )" diyerek birşeyler mırıldandı anlamlandıramadığım kelimeler kullandı.Ardından gelen acıyla çığlık atmaya başladım.Canım çok yanıyordu
"Let her know about nothing ( Bırak onu hiçbir şeyden haberi yok )"
"I don't know what (Neyden haberim yok )" çığlık atar gibi söylemiştim bunu
"So she also learns everything (Bu sayede oda herşeyi öğrenir )"
O sırada içeri giren adamla susmak zorunda kaldı yine ingilizce konuşuyorlardı adam bir küfür mırıldanıp dışarı çıktı.Ben berbat haldeydim acısı hala devam ediyordu
"Nisa babamın sana verdiği bilekliği hemen çıkarmanı istiyorum "
"Şimdi bilekliğin sırası mı saçma sapan konuşma "
"Lütfen bak çok önemli " zar zor çıkarttığım bileklik yere düştü
"Sana verdiğim kitabı hatırlıyor musun ?"
"Evet"
"O kitap yanında mı ?"
"Hala saçmalıyorsun yanımda ne işi var salak "
"Önemli değil bak şimdi söylediklerimi tekrar et "
"Ama... ama bu çok farklı " bayılmama ramak kalmıştı nasıl olabilir böyle birşey
"Sen nesin böyle ?"
"Sakin ol burdan çıkınca herşeyi anlatıcam sana şimdi söylediğimi tekrar etmeni istiyorum hadi Nisa "
Sözleri onunla tekrar ettim ve ipler koptu
"İnanamıyorum "
"Sonra şaşırırsın kapıyı açmamız gerek "
"Büyü falan yap o zaman "
"Bunu düşünemiycek kadar salak değiller güçlerimizi birleştirmeliyiz "
"İyide ..." sözümü bitirmeme izin vermedi
"Şuan sırası değil hadi benimle beraber tekrar et "
Onunla tekrar ettim ama birşey olmuş gibi durmuyordu
"Eee hiçbirşey olmadı "
Kapının açılmasıyla bana sırıtarak bakmayı ihmal etmedi
"Sırıtıp durma zaten yüzünü gözünü dağıtmışlar şu haline bak "
"Hadi oyalanmamamız lazım " elimi tuttu ve çıkışa doğru koşmaya başladık
"Hele bi şurdan çıkalım bana fazlaca açıklama borçlusun "
"Önce bir şurdan çıkalım herşeyi baştan anlatıcam söz veriyorum "
"Where do you think you are going? ( Nereye gittiğinizi sanıyorsunuz ?)"
Tekrardaaannnn selammm nasılsınız ben fazlasıyla sıkılıyorum bu bölümü nasıl buldunuz bence Nisa'nın birşeyleri öğrenme zamanı gelmişti kitabı bitirmeme son iki bölüm kaldı ardından ikiye devam edicez ama karşımızda çok daha farklı bir Nisa olucak umarım beğenirsiniz son iki bölüm kaldığı için hemen yazıp bitirmek istemiyorum zaten son bölümü daha bitiremedim oylamayı ve beğendiğiniz beğenmediğiniz yerleri yazmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFAMIN İÇİNDEKİ SES
Ficção AdolescenteKoskoca evde hurma yok mu ? İyide biz hurmalar buzdolabında tutmuyoruz ki Nisa sadece aile sevgisine ihtiyaç duyan Klaus ise kızın üzüntülerini kendine pay edinen bir çocuk farklı bir aile garip olaylar