2.Bölüm

217 10 4
                                    

Uzun süre izlemiştim onu. Atın üzerinde usta biniciler gibiydi. Doğal olarak ilgimi çekmişti. Daha yakından görmeye karar verdiğimde atından inmiş uzanıyordu. Dikkatini çekmek için çok uğraşmıştım , duymayınca ses çıkarmak zorunda kalmıştım. Korkup fırladığında , sinirli sinirli konuştuğunda gülümsememe engel olamamıştım. E son olarak o gamzeleri beni benden almıştı ve bende beklenmeyen bir romantiklikle yanağından öpmüştüm ki normalde yanakla ilgilenmez sonuca bağlardım. Şimdi bu küçük güzellik karşımdaydı. Aslında bana göre küçüktü çünkü bakınca diğer kadınlara istinaden daha uzun duruyordu. O bana şaşkın şaşkın bakınca fırsat bilip yanaştım ve elini tutup dudaklarıma  götürdüm.

''Tanıştığıma memnun oldum leydim''

''B..be..bende memnun oldum''

pek iyi olmayan bir reveransla karşılık vermesini yadırgamadım sonuçta şaşırmıştı ufaklık. Büyük babamın uyarmasıyla masaya geçtim ve yemeğe koyuldum.  Büyük babamın sorgulaması canımı fena halde sıkmıştı. Usta bir şekilde onun sorularından kaçıp Cornelia ya döndüm.

 ''Daha önce nerede yaşıyordunuz leydim''

''Claymorede yaşıyordum''

''Buraya yakınmı''

''pek sayılmaz''

''anlatın bana nasıl bir yer olduğunu''

Öyle bir hevesle başlamıştı ki anlatmaya dikkatimi anlattıklarından çok yeşil gözleri , dudakları ve gamzeleri çekmişti. İnsanı deli ederdi bu güzellik. Sertleştiğimi hissediyordum. Huzursuzca yerimde kıpırdamak zorunda kalmıştım. Cornelia konuşmasını bitirince onu yürüyüş yapmak için dışarıya davet etmiştim ve kabul etmişti. Narin elini sağ koluma bıraktı ve yürümeye başladık. Dedemden uzaklaşınca elini kolumdan çekti. Bahçeye doğru yürüyordu. Bu kesinlikle fırtına öncesi sessizlikti. Biraz daha ilerleyince durdu ve bana döndü.

''Tanışmamız iyi olmadı lord Edward. Ben bunu yaşanmamış kabul edeceğim büyük babamın hatrına sizden de buna uygun davranmanızı rica ediyorum''

''kendime engel olmaya çalışacağım leydim''

uzun süre suratıma baktı ve yürümeye devam etti. Kesinlikle birazcık oyunu hakediyordu bu küçük yaramaz. Bende arkasından yürümeye başladım.

"İtiraf etmeliyim ki güzelliğiniz beni büyüledi"

"Çok kibarsınız"

Hala bana bakmadan yürüyordu. Hızlanıp kolundan tutup hızla kendime çektim. O daha ne olduğunu anlayamadan ince belinden kavrayıp kendime yaklaştırdım ve dolgun dudaklarına kapandım. Hiç bir tepki vermiyordu. Fırsat bilip daha da çektim kendime. Şaşkınlıktan kurtulmuş olacak ki beni itmeye çalıştı. Biraz daha öpüp bıraktım. Dudakları kızarmıştı ve sinirden nefes alamıyordu.

"Bu ne küstahlık! Seni aşağılık adam "

Tokat atmak için hazırlanır ken kolunu tuttum ve tekrar kendime çektim çünkü dudaklarına doyamamıştım. Tam öpmek üzereyken erkekliğime vurduğu darbeyle iki büklüm olup yere çöktüm.

"Bittin sen ufaklık!"

Senden ÖnceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin