Kan kırmızısı bir gül kopartmıştım mezarından...
Şimdiyse o gül boyanmıştı ruhumdan...
Hiçbir suçum yokken nasıl olur da aklımı kaybederim rüyalarımdan.
Sensiz olduğum her yer bir cennetken, neden seninle olduğum zamanlar da cehennem, cennetten daha güzel bir yer?
Kalbimde yaşaman mı zarar veriyor bana, yoksa aklımdan uydurduğum bu saçma sapan gül bahçesi mi?
Anlamıyorum. Bilmiyorum.
İnsanların birbirlerini neredeyse ezerek yürüdüğü dapdaracık sokakta, kuytu köşede bir yerde ki kaldırımda oturmuştum.
Cidden, bu kadar kalabalık bir şehirde nasıl olurda yapayalnız hissedebilirdim?
Gittikçe boğuluyordum sanki, insanlar üzerime yürüyordu adeta.
Ellerimi iki yanıma doğru koyduğumda, yerde, betonun içerisinden beyaz bir papatyanın yeşerdiğini görmüştüm.
Beyazlığı, gecenin tüm karanlığına bir ışık olan bu papatya...
Senin de her şeye inat kalbimde tekrardan yeşermen gibiydi Levi Ackerman...
Hayır
Aşk acısı falan çekmiyorum.
Direk hikayeye girmedim çünkü bu bölümün önemi var(baya bir sonlarda)
Hadi görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream|Riren✔️
Fanfiction•İzlemeyenler de okuyabilir! Efsaneye göre; rüyamızda gördüğümüz her kişi ile, aslında ruhlarımızın birbirini özlemesi ile bir araya geliriz. Ve sen Levi Ackerman, seni her gece rüyamda görmek istiyorum... Başlangıç:23.04.2020 Bitiş:(?) BxB