~3~

268 44 85
                                    

Hatırlatma:

Bir hışımla otobüse binmiştim. Cam kenarına oturup, dışarıya baktığımda hala eli havada gittiğim yöne doğru bakarak, donakalmış bir şekilde şaşkınca durduğunu görmüştüm.

Araç hareket ettiğinde derin bir nefes almış ve arkama iyice yaslanmış, gömülmüştüm.

Bir daha karşılaşmamak dileğiyle, diye geçirmiştim içimden...

.

"...Jean."

"Ben...n..ne diyeceğimi bilmiyorum..."

Bugün, gerçekten bir arkadaşım olacağını sanmıştım.

Fakat her zamanki gibi yanılmıştım...

Ya da yanlış anlaşılmıştım?...

Elleriyle omuzlarımı tutup sıkmış ve utançtan yere doğru eğdiğim kızaran yüzümü görmek için bana doğru biraz daha yaklaşmıştı.

"Hemen karar vermek zorunda değilsin güzelim."

Herkesin gitmesini beklemiş ve benden pastanın telafisi için evini toplamasında yardım etmemi söylemişti.

Fakat o beni, benim onu gördüğüm gibi görmediğini ve beni sevdiğini söylemişti.

Bakışlarımı yukarıya doğru çıkardığımda, yüzümde keşfe çıkmış, sarhoş bakışları ile yavaşça elini arkamda duran duvara koyup daha da fazla yaklaşmaya başlamıştı.

Yüzümü yana doğru çevirmiş ve onu itip afallamasına sebep olmuştum. Boş gözler ile suratıma bakarken, hiçbir şey demeyerek koyu yeşil koltuğun üzerinde duran ceketimi sıkıca tutmuş ve kapıyı çarpıp çıkmıştım.
(Klişe bir Wattpad kitabı sahnesi işte.)

.

En son ilkokulda bir arkadaşı olan, hayır, sadece kullanılarak bir grupta kalmaya çalışan eziğin teki olan benim için Jean gerçekten de çok önemliydi.

Çünkü ilk defa çocukluk arkadaşlarım Armin ve Mikasa'nın dışında kendim, birisi ile bir bağ geliştirebilecektim.

En kötüsü ise, bunun duygusunu gerçekten yalnız bir kimse anlayabilirdi...

.

Kendi durağıma geldiğimde daha fazla dayanamamış ve yolculuk boyunca ağlamamak için derin nefesler alıp, boğazımda hissettiğim boğulma hissinin verdiği rahatsızlık ile artık kendimi bırakmıştım.

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyordu...

Şimdi fark etmiştim de, hava kararmıştı.

Durağın bankına oturmuş, ellerim ile gözlerimi kapatarak ağlamaya başlamıştım. Kimsenin olmaması beni rahat hissettirmişti.

Gözyaşlarımı silmek için ellerimi gözümden uzaklaştırdığımda, bir elin bana doğru bir peçete uzattığını görmüştüm.

Hala bulanık olan görüş açım ile elin sahibine bakmıştım.

Uzaklara bakıyor, sağ elini sabah giydiği siyah pantolonunun üzerinde duruyor, simsiyah saçları rüzgarın etkisiyle hafifçe hareket ediyordu.

Koyu mavi göz küreleri sonuna kadar açılmış olan şaşkın gözlerim ile buluşmuştu.

Bakışları ile elini gösterdiğinde, peçeteyi almamı söylediğini anlamıştım. Utanır bir şekilde elimi ona doğru uzatmıştım.

Tek bir hareket ile avucumu açmış ve içerisine uzattığı peçeteyi koymuştu.

"Te..teşekkürler..."

"Tch..."

Ve ardından ayağa kalkıp gözden kaybolana kadar uzaklara gitmişti.

Fakat bir şey fark etmiştim...

O...o gülümsüyordu...





















Hey!

Yine sen!

Ve evet yine ben!

Direk uzatmadan

vote ve yorum dilenme kısmımıza geçelim...

Ayhh yazmaya çok üşendim at işte istersen





















-Nayuubi lanet olsun!

-Yine ne oldu?

-Şu an bunu okuyan kişiyi izliyorum...ve...

-LANET OLSUN O ÇOK TATLI!! TANRIM!!

Dream|Riren✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin