Dream|Riren✔️

~2~

+Medyayı dinleyerek okumanız şiddetle tavsiye edilir.

-Lanet olsun dinlemeliyim bunu*birilerine vurur*Dinliyorum, evet. *hala vuruyordur.*

Saçma sapan esprimi de yaptığıma göre iyi okumalar
💕💕💕

.

Geceden yağan yağmur, çimenlerin üzerinde damla damla damlalar bırakmış ve tıpkı bir kristal gibi parlamalarını sağlarken bir yandan da o eşsiz ıslak çimen kokusunu içime çekme zevkini bahşettmişti.

Meyve suyunu alırken bir yandan da açık camdan dışarıyı izliyordum.

Üzerinde bir adet kiraz bulunan çikolatalı yaş pastanın konulduğu, siyah noktaları olan plastik beyaz tabağı kavradım ve özenle büyük bir kutuya yerleştirdim.

Bugün Jean'ın doğum günüydü ve benden ona doğum günü pastası yapmamı rica etmişti.

Hızla üçlü ranzanın en altındaki yatağımın üzerinden sarı sırt çantamı almış ve tek omzuma takarak dışarıya çıkmıştım.

Caddeler kalabalıklığını her anında koruyordu. Pastanın düşmemesi ve zarar görmemesi için kutuya sımsıkı sarılmış, insanlara çarpmadan, dikkatlice yürüyordum.

Kaldırımdan yürürken, evlerin çatılarından üzerime doğru su tanecikleri düşüyordu. Çoğu kişi açık havaya aldırmayarak şemsiyesiyle birlikte çıkmıştı dışarıya, kimi ise yaz gelmişçesine kısa kollularla dolaşıyordu.

En sonunda otobüs durağına gelmiş ve az da olsa rahatlamıştım. Kafamı arkaya doğru atarak, zümrüt yeşili gözlerimin içine girecek kadar uzamış olan kahverengi kahküllerimi önümden çekmeye çalışmıştım.

Güneş, bulutların arasından yavaşça kendini göstermeye başladığında, üzerime öylesine giydiğim siyah ceketim yüzünden terlemeye başlamıştım.

Kollarımın ağrıdığını fark etmiş ve kutuyu hemen arkamda duran tahta bankın üzerine koymuştum. En azından otobüs gelene kadar burada durabilirdi.

Hafta sonu olduğundan, durağın caddeden bile daha kalabalık olduğunu düşünmüştüm. Fakat tek tük birkaç kişi vardı.

Yaklaşık yarım saat beklemiştim. Ama bugün, yeni bir şehre taşınmıştık ve bu otobüs maceram bir ilkti sonuçta.

Uzaklardan gelen bir otobüs ile, bankın üzerine koyduğum kutuyu tekrardan kucaklamış ve yola doğru bir adım atmıştım.

Omuzda hissettiğim sertlik ile kafamı döndürüyordum ki, aniden üstüme kapaklanan beden ile yere düşmüştüm.

Yüzümü acı ile buruşturduğumda, aklıma ilk gelen şey pastaydı. Her şey mahvolmuştu!

Yarı açık gözlerim ile ayağa kalkıp tiksinircesine üzerine bakıp, kıyafetlerinde ki tozu silkeleyen kişiye bakmıştım.

Canım acıyordu.

Kalkmak için yerden destek almıştım fakat bir işe yaramamıştı. Ardından gözümün neredeyse içine girecek kadar yakın olan eli görmüştüm. Yüzümü yukarıya doğru çevirdiğimde, onun bana çarpan kişinin olduğunu anlamıştım.

Yerden destek alıp ikinci kere daha denemiş ve elini havada bırakarak ayağa kalkmıştım.

"Sen...her şeyi mahvettin!"

"O pasta benim için çok önemliydi!"

Sinirden dişlerimi sıkarak, ellerimi yumruk yaparak konuşuyordum.

"Tch..."

Ve ardından siyah pantolonunun cebinden bir şey çıkarmıştı.

"Al."

Para mı?

Sinirlerim hat safaya çıkaran hareketi ile bana doğru uzattığı parayı alıp yere fırlatmıştım.

Tam bir şey demek için ağzımı açmıştım ki, durağa gelen otobüs ile tüm dikkatim dağılmıştı.

Bir hışımla otobüse binmiştim. Cam kenarına oturup, dışarıya baktığımda hala eli havada gittiğim yöne doğru bakarak, donakalmış bir şekilde şaşkınca durduğunu görmüştüm.

Araç hareket ettiğinde derin bir nefes almış ve arkama iyice yaslanmış, gömülmüştüm.

Bir daha karşılaşmamak dileğiyle, diye geçirmiştim içimden...

Not: Şarkının hızlandığı, patladığı kısımlar ile uygun olması için dinleyerek yazdım.

Tekrardan

Selam sizi lanetler!

Neden kitaba baştan başladım bilmiyorum. Ama bence böyle daha güzel

İşte böyle yani kitap

-Nayuubi!

-Evet?

-Zamanı geldi.

-Oh, tamam.

Öhm Öhmmm....

*klişe bir reklam müziği*

Sen de daha uzun bölümler okumak ister misin?

Ya da daha (bir vaat bulamadım)

İŞTE BU YÜZDEN VOTE ATIP YORUM YAPMAYI UNUTM-*elleri karıncalanır*

Tamam. Yapamıyorum.

Yo!

Hayır!

-Böyle bir şey yaparak insanları kendimizden soğutmalıydık. Neden yapamadın ki?

-Üzgünüm