Chapter Three: 𝘾𝙤𝙢𝙥𝙧𝙤𝙢𝙞𝙨𝙚

174 24 15
                                    


Albus sırılsıklam bir şekilde geldiği kapının önüne baktı. "Burada olduğuma inanamıyorum..." dedi fısıldayarak. Parası kalmamıştı, gidecek yeri yoktu, ayrıca hava soğuktu. İç çekti, kapıyı çaldı. Kapı açılmayınca kendi kendine güldü. Gecenin bir saati kim uyanık olurdu ki? Gitmek için arkasını döndü.

Kapı açıldığında kafasını kaldırıp Draco'ya baktı. Adam kaşları çatık bir şekilde ona bakıyordu. "K-kalacak başka yerim yok da." Draco kenara çekilip Albus'a yol verdi. Çocuk yavaş yavaş eve girdiğinde, Draco'nun suratındaki hafif gülümsemeyi görmemişti. Albus banyoya gidip üstündeki ıslak kıyafetleri çıkardı, Draco'nun ona verdiği kuru ve sıcak kıyafetleri giydi.

Onun odasının önünde durdu. Boşaltmamışlardı.

Yavaşça kapıyı açtığında, onun yanında olduğunu hissetti, hemen yanı başında. Gözlerinin takıldığı ilk yer 'orası' olunca, ne yapacağını bilemedi. Yavaşça kafasını çevirdi, dolaba baktı. İlerledi, yatağa oturdu. Etrafı inceledi. Draco da kapının önündeydi. Her an her şeye hazır gibi duruyordu.

Albus eğildi, yatağın altındaki kutuyu aldı. Draco şaşkınlıkla Albus'un yanına geldi. "Bu da ne?" "Bu bizim kutumuzdu." dedi Albus fısıldayarak. Draco yavaşça onun yanına oturdu. Albus kutunun kapağını açtı, içinden küçük bir zarf çıkardı. İçindeki fotoğraflara tek tek bakarken ikisinin de suratında tatlı bir gülümseme oluşmuştu.

"Belki...belki böylesi onun için daha iyidir... ne dersin?" dedi Albus sessizce. Draco omuz silkti. "Bunu bilemeyiz ama evet, belki şu an daha mutludur." Albus burnunu çekti, fotoğrafları zarfa geri koyup kutuya yerleştirdi. Kutuyu tekrardan yatağın altına koyup Draco'ya baktı. "Beni evine aldığın için teşekkür ederim." Draco gülümseyerek Albus'un omzunu sıktı. "Her zaman buraya gelebilirsin." Albus gülümseyerek kafasını salladı.

"Bu odada uyuyabilir miyim? Yani eğer sen rahatsız olmayacaksan-" "Seninmiş gibi rahat ol." dedi Draco ayağa kalkarken. "İyi geceler Albus." Draco odayı terk ettiğinde Albus yavaşça yatağa uzandı. Kahretsin; hala onun gibi kokuyordu. Gözyaşları yastığı ıslatırken konuştu. "Her neredeysen... umarım benim burada acı çekmem, senin orada mutlu olman içindir. Seni seviyorum akrep kral."

Chapters || Scorbus Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin