Jeongguk yine bir mücevher görevinde ekip çalışanlarını toplamış çalma planına birlikte temeller atıyorlardı. Bu sefer farklıydı çünkü bu mücevher hem değerli hemde çalması çok zordu. Ayrıca bu mücevher farklıydı, çünkü Taehyung onu çok beğenmişti.
Taehyung yine gözlerini projeyi anlatan Jeongguk'tan alamazken onu dinlemeye çalıştı. Fakat yaptığın el hareketleri ile gözlerinin damarlı koluna kayması ile dikkatini kesinlikle dağılıyordu. İstemsizce oluyor ve dikkatinin söylediklerinde kalmasını sağlayamıyordu. Bir türlü odaklanamıyordu.
Kollarının kıvrılma yerine kadar gelen bol tişörtü yapılı vücudunu yutmuştu. Hava sıcaktı ve Jeongguk vücudunu saran bir tişört giymeyi tercih etmemişti. Taehyung'un içinde ise onun aksine bir üşüme vardı. Arada bir ürperti geliyor ve kollarını sıvazlamadan duramıyordu.
Az sonra ise Namjoon ve Jin odadan çıkacaktı. Fakat Taehyung kalıp onunla birlikte projeyi özel olarak düzenleyecekler, birlikte son noktaları koyacaklardı. Çünkü bu Taehyung'un göreviydi. Bunun bilinci ile gergin ortama dolgun dudaklarından bir gülümseme yerleşti. Her proje sonrasında onunla yalnız kalarak sohbet etmeye bayılıyordu. Ama her ne kadar sohbet etseler de aralarında belirli bir mesafe vardı, ki bu sohbetin içeriği tamamen iş ile ilgiliydi. Taehyung zorla onun ağzından kendisi ile ilgili bilgi alıyordu.
Birkaç dakika sonra düşündüğü gibi olmuş ve Namjoon ile Jin odadan çıkmıştı. Oda da Jeongguk ile yalnız kalan Taehyung heyecanlı hissediyordu çünkü onunla baş başa kalmanın yanı sıra o mücevheri gerçekten çok beğenmişti. Belkide bu, ilerde başlarına çok büyük bir dert açabilirdi fakat Taehyung sadece biran önce o mücevheri çıplak gözle görmek, dokunmak istiyordu.
Yavaşça, sıcaktan terliyen Jeongguk'un yanına ilerledi. Hemen yanında dururken Jeongguk dönen koltuğu ile masadan uzaklaşmıştı. Taehyung ter kokusundan rahatsız olmasını istememişti. Taehyung'tan uzak bir yerde tişörtünün ucunu kavrayıp yellemeye başladı. Hava gerçekten çok sıcaktı.
Jeongguk sinirlendi. Kendisi sıcaktan pişip kavrulurken karşısında ki esmer beden ince dar uzun kollu bir kazar giymişti. Yakaları bol olduğu için tek dikkat çekici olan yer, güzel bir derinliğe sahip olan köprücük kemikleriydi.
"Tanrım, sen onunla terlemiyor musun?"
Sonunda Jeongguk içindeki isyanı tutamamış bunu dile getirmişti. Masada projeyi düzenleyen Taehyung kafasını kaldırıp pencere dibinde durup tişörtünü yelleyen, sadece bir sorusu ile kalbini bu denli hızlandıran kişiye baktı.
Ona alay dolu bir gülümseme gönderirken doğruldu. Kalçasını masaya dayadıktan sonra kollarını göğsünde birleştirdi. "Rahatlamak istiyorsan tişörtünü bırak ve soğuk bir duş al. Hem altında kot pantolon var. Onu çıkar ve ince bir eşofman giy. Böylece terlemen gider ve rahatlarsın."
Bu durumdan rahatsız olan Jeongguk oturduğu dönen koltukta doğruldu. Jeongguk'u bu denli incelemesi tabi ki hoşuna gitmemişti. Odanın çıkışına doğru ilerlerken sinirli bakışlarını Taehyung'un üzerinde gezdirdi. Odadan çıkmadan önce ona bakıp,
"Bana emir vermen hiç hoşuma gitmiyor Kim." dedi rahatsızlığını dile getirirken.
Arkasından sadece alayla gülen Taehyung ise işine devam etti. Şimdi ise Jeongguk'un beyaz kaslı bedeninin etrafını saran soğuk suyu hayal etmek yerine işine odaklanmalıydı. Yoksa bu gidişle işini yarım bırakıp kendi odasında ki tuvaleti kullanmak zorunda kalacaktı.
_
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
