Bölüm biraz kurgu biraz değil, iyi okumalar canlarım.
#Cemal'in bakış açısından.
Meryem'in sakatlanması ve takımın motivasyon ve performans bakımından da boka batması sonucuyla adamızda yaklaşık üç dört haftadır açlıktan birbirimizi yememek için zor duruyorduk.
Acun abi acil bir konsey yapacağını söylediğinde ben ne olduğunu tahmin edebiliyordum.
Konsey alanına geldiğimizde yerlerimize geçtik ve Acun Beyi dinlemeye başladık.
Meryem gitmişti.
O sırada tek bir şey düşündüm.
Karşı takım bize net en zayıf halkayı gönderecek, sayı alma potansiyelimizi daha da düşürecekti.
Biz de büyük bir çıkmaza sürüklenip açlıktan ölecektik.
Düşüncelerimden kurtulduğum sırada Evrim'in ağladığını farkettim.
Ne ağlıyordu be bu?
Karşı takım oylama ile birini bizim takıma geçireceği sırada yukarı kalkan bir el gördüm.
Siktir.
Barış elini kaldırmıştı ve gönüllü olarak bu takıma geçmek istediğini söylemişti.
Konuşmasının arasında abilik yapmak istiyorum demişti fakat bu benim için büyük bir sıkıntı değildi.
Hatta içimden abilik ayağı göt ayağı da demiş olabilirdim.
Bu birkaç haftada açlıktan herhalde beynime bir şeyler olmuştu ki sürekli Barış'ı düşünüyordum.
Fatma'nın da gitmesiyle aptal Nisa'nın Barış ile kurduğu aptal hayalleri dinlemekten beynim sulanmış ve duygusal bir boşluğa düşmüştüm.
Düşüncelerimden kurtulup gerçek hayata döndüğümde konuşmaya karşı takımın da karıştığını farketrim.
Yasin saçma salak bir şeyler gevelerken onun dediklerini anlamamıştım.
Yaklaşık iki aydır açtık, cidden beynimizde sorunlar vardı.
Ben yine de Barış'ın bize geldiği için mutlu olmuştum. Performansı yüksek, hatta performansı en yüksek yarışmacıydı Barış.
Kesin onun için mutlu olmuşsundur aptal.
Barış bizim takıma gelip bandana istediğinde Evrim hemen benim elimdeki bandanayı çıkarıp Barış'a verdi. Benim bir de koluma taktığım amblemli yedek bandana olduğu için sorun etmemiştim.
Sonuçta dolaylı yoldan Barış ile el ele tutuşmuştuk.
Evrim Barış'a yazılırken içimde beliren bir duygu ile onun "Adada korksak kime sarılacağız?" demesiyle "Barış'a sarılırsın işte." demiştim.
Barış bana gülümseyerek baktığında ise afallamıştım.
Çok güzel gülüyordu.