1) Sen Turşuyu Hak Etmiyorsun.

844 84 45
                                    

Welcome to hayatınız boyunca okuyacağınız en saçma fanfic

Felix market arabasıyla birlikte uzun süredir reyonların arasında sadece tek bir şeyi bulmak için dolaşıyordu. Onu bulabilmek için dolaşırken de aslında ihtiyacı olmayan ürünleri arabaya atmıştı. Hepsi bu lanet olası marketlerin düzeni yüzündendi.

Ayaklarının ağrıması, sıkılması veya market çalışanlarının ona attığı bu salak ne yapıyor bakışları umurunda değildi. Yaklaşık altı kez ziyaret ettiği reyona tekrardan girmek için u dönüşü yaptığında market arabasından bir paket ped düştü. Bunu ne ara aldığını bilmiyordu bile. Bir anda eli ayağına dolanırken pedi pamukların olduğu rafa bırakıp yoluna devam etti. İstediğini bulabilmek için çalışanlara sorabilirdi ama bunu çoktan yapmıştı bile. Olumlu bir sonuca vardığı da söylenmezdi.

Omuzları düşük bir şekilde yoluna devam ederken fark ettiği kavanozla birlikte gözleri faltaşı gibi açıldı. Gerçekliğine inanılmayacak kadar güzeldi. Muhteşem turşu kavanozuna uzanırken kafasının içinde Queen - We Are The Champions çalıyordu.

Yaşadığı unutulmaz an eline çarpan yabancı bir el yüzünden bozulmuştu. Kalan son turşu kavanozu gözlerinin önünde başka birisine gidiyordu. Sizce Felix buna izin verecek miydi? Günün yorgunluğu üzerine çökmüşken sabahtan beri hayalini kurduğu turşuyu kasaya doğru giden gence kaptıracak mıydı? Tabi ki de hayır.

"O turşuyu ilk ben gördüm." diye atıldı Felix. Karşısındaki çocuk, sanki ondan twerk atmasını istemişcesine Felix'e bakmaya başlamıştı. Felix ise onun elinde tuttuğu turşuya. Sanki dizi çekiyorlarmış ve yönetmen lanet bölümün süresini dolduramadığı için yarım saat buyu bakışmaları çekiyormuş gibi uzun sürmüştü bu.

"Ama ilk ben elime aldım. Sen gördüysen bana ne." dedi siyah kapşonlu olan. Felix bu simsiyah giyinmiş gençten aldığı ego kokusunu hiç beğenmemişti. Onun istediği tek şey turşunun kokusu ve tadıydı. Bu savaşta yenilmeyecekti. "Sen kimsin de benimle turşumun arasına girmeye cesaret edebilirsin?!" diye atıldı Felix. Bu ani çıkışı onu bile şaşırmıştı ama sert duruşundan ödün vermedi.

"Ben Changbin ve turşuyla olan ilişkiniz beni ilgilendirmiyor. Sadece canım turşu istedi ve ben de markete geldim." duraksadı. "Bir dakika, neden sana açıklama yapıyorum ki." dedi ve umursamaz bir tavırla önüne döndü.

Felix ise şu anda yaptığı küçük tahminler yüzünden bir süre cevapsız kaldı. Son sınıfın son döneminde okul değiştiren, kaydını Felix'in okuluna aldıran ve daha gelmeden ün salmış manyak bu muydu?

Felix baştan aşağıya Changbin'i süzdü. Ondan hiç haz etmemişti.

"Biraz daha öyle bakarsan bağırırım.Ayrıca siktiğimin sırası neden bu kadar uzun. Artık şunu alıp gitmek istiyorum." dediğinde Felix bir adım gerildi, omzuna kurşun yemiş gibi hissediyordu. Kutsal turşuya 'şu' diye seslenen biri... Dehşete düşmüştü Felix.

"Sen onu hak etmiyorsun. Sen turşuyu hak etmiyorsun." diye kendi kendine konuşmaya başladı ama sesi Changbin'e kadar gidiyordu.

Kasa sırası geldiğine turşu kavanozu barkotunun bip sesi Felix'e tekrardan kurşun etkisi yaratmıştı. Changbin ise halinden memnun bir şeklide almak istediği birkaç abur cuburu da kasiyere uzattı. Felix'in bunlara dayanamayacağını düşünüp hızla marketten çıkması Changbin'in gülmesine neden olmuştu. Kulaklığını takıp parasını ödediği şeyleri poşete doldurdu ve onları yiyeceği zamanı düşünerek marketten ayrıldı.

Kaldırımda acele etmeden yürürken bir bankta oturan donuk bakışlarını yere yollayan Felix dikkatini çekti. Changbin "Bu çocuk nerenin delisi." diye düşünmeden edemedi. Ardından oflayarak çocuğun yanına gitti ve turşu kavanozunu Felix'e uzattı.

"Ne kadar aptal ve rahatsız edici olsan bile turşuyu benden çok sevdiğin belli. Aslında bunu yapmayacak kadar kalpsiz bir insanım ama istisna olduğunu düşün ismini bilmediğim çocuk." dedi ardından.

Felix ne kadar o turşu kavanozunu almak ve asla ayrılmamak üzere sarılmak istese bile gururu el vermiyordu.

"Git işine."

"Off iyilik yapalım dedik o da olmadı. Bu gidişle cehenneme V.I.P. giriş kazanacağım." diyip Felix'in yanına oturdu.

"O zaman turşuyu alıyorum ama asla çok istediğimden değil... Aslında çok istiyorum ama götün yanmasın diye alıyorum." diyerek turşuyu alan ve oradan ayrılan kişi Felix'ten başkası değildi.

°°°
Sevdiğim iki şeyi birleştirmeye karar verdim ve ortaya bu çıktı ldödldöeld.

YAŞASIN TURŞU VE CHANGLIX.

You Can Turşu × Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin