8.Bölüm. İkinci Rant

402 62 8
                                    

Geçerli bi sebepten ötürü bölümün çok geciktiğinin farkındayım. Ama sonunda sizi yeni bölümle kavuşturdum. Yaşanan gecikme için üzgünüm.

İyi okumalar🔥

" İkinci rant benim." 🥊

Telefonumun alarmıyla öfkeyle yatakta doğrulduğumda, yatakta oturma pozusyonu aldım kim olduğunu bakmak için gözlerimi zarzor araladığımda ekranda

Annem arıyor.........

Yazısını okudum. Annem amerikadan yaşadığı için Zaman farkından bukadar erken aradığının farkında olduğunu sanmıyordum. Aslında annem olduğu söylenemezdi en azından biyolojik olarak. Zihnimde onbeş yaş doğum günüm canlanınca kalbimde oluşan ağrıyla göğsüm acımıştı.

3 . YIL ÖNCE ONBEŞİNCİ YAŞ GÜNÜ .

🎂

Arkadaşlarımdan gelen hediyeleri sevinçle açarken babamın yine burda olmaması beni çok üzmüştü. Onu aramak adına merdivenlerden ikişer basamaklar ilerleyip annemin odasının önüne geldiğimde, annemin sessizce konuşmaya çalıştığını gördüm, hafif Aralık kapının arasından. Sessizce annemi dinlemeye başladım. Yüz ifadesi hiç görmediğim kadar acı yüklüydü.

" Zafer bak benim içim hiç rahat değil eğer Arzuya şimdiden annesinin o doğarken öldüğünü söylemessek bizi bir daha effetmeye bilir."
dedi acı yuklü bir sesle.

Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Yıllarca annem dediğim kadın annem olmadığını öğrenmiştim.
Kalbimde hissettiğim acıyla nefes alamaz hale gelmiştim. Öz annem ben döğarken ölmesi ve babamın bunu benden saklamak, istemesine inanmamıştım. Bunu yıllarca annem olarak bana bakan kadında benden saklamıştı. Hissettiğim acıyla gözyaşlarım yanaklarımı yaktığında boğulacak gibi olmuştum. Dunya bir anlığına benim için durmuş gibiydi. Duyduklarımın gerçek olmaması için nelerimi vermezdim.

Herşeyin buyük bir yanlış anlaşılma olmasını umarak kapının önünde diz çöktüm. İzlediğim filmlerde insanlar cümlenin tamamını dinlemeden gittiklerinde aslında olayın öyle olmadığını sonradan anlarlardı. Benim için sonsuz gibi gelen kısacık zamanda hayatımın film olmadığını anlamıştım.

"Hayır o aşağıda hediyelerini açıyor. Biliyorum sende budurumdan beni kadar mutlu değilsin ama bazen çok büyük bir hata yapıyormuşuz gibi hissediyorum."
dedi hersabah uyandığımda annem olarak beni kandıran kadın.

Gözyaşlarım giymeye kıyamadığım doğüm günü elbisemi ıslatıyordu. Herseferinde beni çok mutlu eden doğüm günlerim artık benim için bir acıdan öte olamicaktı. Her seferinde beni mutlu eden ennem bildiğim kadının sesi busefer içimi acımıştı.

" Tamam daha sonra seni yine ararım.
Şimdi Arzunun yanına gitmem lazım."dedi.

Herseferinde benim yanımda olan ayaklarım bana yardımcı olmasada zorda olsa ayağa kalkıp banyoya koşup kapıyı arkamdan kilitledim. Sırtımı kapıya dayayıp yavaşça aşağıya kayıp ellerimi dizlerimde birleştirdim. Gözyaşlarım sicim gibi akarken kapının tıklanma sesini duydum.

"Arzu tatlım iyimisin."
Ellerimi kaldırıp kulaklarıma koydum. Konuşmak istemiyordum en azından biraz zamana ihtiyacım vardı. Bütün bu olanlara alışmam çok kolay olmayacaktı.
Hıçkırıklarımın arasından sadece, "Git." diye bilmiştim.

"Arzu kızım ne oldu açkapıyı beni korkutuyorsun."
Annem bildiğim kadın konuşunca ayaklarımı iyice kendime çekip onun bağırışlarını umursamadan gözlerimi yumdum.
Dakikalarca lavaboda ağlamıştım. Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olurken, yıllarca enne bildiğim kadın endişelenip babamı aramıştı.
Lavabodan ayrılıp odama geçtiğimde babamın ilk uçakla buraya geliceğini öğrenmiştim.

ASİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin