"Yaklaşık on beş dakikadır buradayız. Sence de mükemmel değil mi?"
Beni geriyordu. Gerçekten, bu çocukla burada kaldığım için kendime küfürler ediyordum. "Eleanor?"
"Ne var?" dedim ters ters, ona değil akşam karanlığında ışıl ışıl görünen şehre bakıyordum. Tam altımızdaki çift öpüşüyordu, gözlerimi devirdim. Gerçekten buna inanamıyordum. Keşke evde kalıp HIMYM izleseydim. Ya da Friends. Ya da Brooklyn Nine-Nine. Buraya gelmekten bin kat daha eğlenceli olacağından emindim. Ah, aptal kafam.
"Sakinleşmelisin."
"Sakinim."
"Şu an gergin görünüyorsun Nelly."
"Bana Nelly demekten vazgeçer misin lütfen? Yalnızca büyükannem Nelly der."
Güldü. "Büyükannen olmaya da varım."
Delici bakışlarımı ona yönlendirdiğimde pes etmedi. O aptal -biraz seksi- sırıtışı yüzünden yumruğumu tam yüzünün ortasına çakabilirdim ama elbette bunu yapmayacaktım, ben kibar bir hanımefendiydim.
"Gevşe Ell."
Ona cevap vermek yerine aşağı baktım. "Tanrı aşkına neden itfaiye çağırmadığınızı sorabilir miyim?! Sonsuza dek burada kalmak istemiyorum!" diye bağırdığımda dönme dolapta görebildiğim kadarıyla birçok kafa bana doğru döndü ve birçoğu onaylayan bağırışmalar çıkardı. İri yarı, kızıl sakallı, kel görevli o aptal megafonla bize seslendi. "Şehrin dışında bir orman yangını var, şu an bir tane çağırsak bile gelmesi bir buçuk saatten fazla sürecektir. Lütfen sakin olalım! Tamirci kısa süre sonra gelecektir!"
Ağlamaklı bir sesle nefesimi üfleyerek arkama yaslandım. İnmek istiyordum. "İstersen aşağı atlayabilirim?" Ona aynı ağlamaklı yüz ifademle baktım. Yüzü muzip bakıyordu. "Çok isterim dememi beklemiyorsun umarım?"
"İstiyor gibi görünüyorsun?" Şimdi muziplikten eser kalmamıştı, gerçekten merak ediyor gibiydi. Acaba kalbini mi kırıyordum? Amacım kabalaşmak değildi, sadece onun varlığı beni geriyordu. Ve buna anlam veremiyordum.
Yüz ifademi düzeltip oturduğum yerde dikleştim. "Saçmalama. Sadece... Gerildim. Pekala. Zamanın geçmesi adına konuşabiliriz." Alt dudağımı ısırıp bana ilgiyle bakan gözlerine baktım bir süre. "Ee?" dedim konuşmasını beklerken.
Yeniden gülümsediğinde kendime engel olamayıp gülümsedim. Aynı dudak sıyırma hareketini yaptıktan sonra biraz bana yaklaştı. "Sana bazı sorular sorabilir miyim?"
xxx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yerden 50 metre yukarıda
Teen FictionYerden biraz yüksekte, göğün epey altında, o gün, bir festival günü, aşık olacağım kişiyi buldum. xxx 030520 - 050520