bölüm 12

128 57 10
                                    

"ee nereye gidiyoruz"diye sordu Kumsal yüzünü o çok sevdiğim tatlı gülümsemesini yerleştirip yanıma geldi. Önce yüzüme bakıp başını eğip elime baktı. Ne yapacak diye düşünürken bir anda elime sımsıkı tuttu. Başın tekrar bana çevirip"Beni burda burada bekle  üstümü değiştirip geleceğim ben gelene kadar abim nereye gideceğimize kararlaştırır."dediğinde onaylar casına başımı salladım. Gözlerin tatlı tatlı yumup merdivenlere doğru ilerledi ayak sesi bile kulağıma geliyordu. Ulaş'ın yanına doğru gidip"nereye gitmek istersiniz?"diye sordum. Berçin araya atlayıp"Ona değil bana soracaksın küçük enişte"dediğinde gülmeden edemedim. Yanına doğru gidip"Söyle o zaman küçük baldız nereye gitmek istersin."diye sorduğumda elini çenesine götürüp düşünürmüş gibi yaptı."Çok zor bir sor ama galiba buldum."ona söyle der gözlerle bakarken, merdivenlerden bir topuk sesi geldi. Başımı sesin geldiği tarafa doğru çevirdiğimde Kumsal'ı gördüm. Gözlerimi yavaşça irileşir ken onu baştan aşağı süzdüm. O üstündeki de neydi yarım kalmış kumaş parçalarını giymiş de gelmiş.

Yavaşça yanıma doğru yanaşıp, yine kendi çapındaki mizahını konuşturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavaşça yanıma doğru yanaşıp, yine kendi çapındaki mizahını konuşturdu.
"Biraz daha beni üzmeye devam edersen abime söyleyeceğim"dediğinde Ulaç'a doğru döndüm. Çoktan gülmeye başlamıştı bile. Kumsala'ın kulağına doğru yanaşıp"kıyafetinin yarın kalan kumaşları da giy de gidelim hadi."dedim.
Kumsal böyle bir şey söyleyeceğim beklemiyormuş gibi ilk başta şaşırdı ama sonra toparlanıp "kıyafetin tamamı bu kadar zaten Kağan."dedi. Öyle dediği anda kendim babam gibi hissettim. Ben kadınların giydikleri ne saygı diyen bir erkektim. 3-5 parça şerefsiz yüzünden kadınların giydikleri ne karışma yazdım. Niye böyle davrandığımı ben de bilmiyordum. Kumsalın söylediği şeyden sonra"Şaka yaptım Asi Kız bu kadar kızmana gerek yoktu."dediğimde yüzünü bir gülümseme aldı. Yine o belediye çukuru gibi gamzesi meydana çıktığında yavaşça başını gamzesine doğru çevirip bir öpücük kondurdum. Başımı geri çektiğimde elmacıkların kıpkırmızı olduğunu gördüm. Ulaç'ın sesi ile birlikte irkildik."Gözümün önünde kardeşimi yedin bitirdin."dediğinde gülmeye bedenimi onları doğru çevirip"hadi o zaman gidelim" Kumsal meraklı gözlerle bana bakarak"Nereye gitmeye karar verdiniz"dedi. Ağzımı tam açmış konuşacakken Berçin araya girdi."lunaaaark!"diye bağırdı. Tam kapıyı açmış gidecekken, annem yavaş yanımıza doğru geldi. Peşinden kumsalın babası da geldi. Başımı o tarafa doğru döndürdüğüm anda kapı sesi geldi. Ulaç dışarı çıkmıştı bile. Belli ki o kadar kızmıştı. Ne diyebilirim ki ilk başlarda ben de öyle annemle aramız hala iyi değil değil mi ona şans vermekannemle aramız hala iyi değil değil mi ona şans vermek de istiyordum. Son yaşanan olaylar hazm edilecek olaylarda değildi zaten. Ağzını açmış konuşacakken Kumsalın elini tuttum ve kapıya doğru yöneldim. Kumsalın babası "Kızım sana emanet." Dediğin de şaşırdım aslında ilk başta. Ama sonra onlara bakmadan "aslında bakarsanız söylemeseydiz de  bunu yapacaktım."
Dedim.Kapıdan yavaşça çıktık.babam en son anahtarı bana bıraktı için kumsalda ikimiz babamın arabasıyla Berçin ve Ulaç da kendi arabalarıyla gittiler. Vardığımızda arabadan hemen indim. Ve Kumsalın kapısını açtım. İner inmez ellerini ellerime kenetledim. Üstüne kıyafet fazla kısaydı. Bana doğru bakıp gülümsedi. Arkadan gelen araba sesi ile başımı arkaya doğru çevirdim. Ulaç ve Berçin'in de geldiğini gördüm.Ulaş da Berçini koltuğunun altına doğru almış saçlarını karıştırıyordu. Perçini bundan çok hoşnut olduğu söylenemez aslında ama, abi kardeş ilişkisi karışamam.
Yanımıza doğru geldiklerinde Ulaş Berçini tembihledi. "Yanımdan ayrılmıycaksın"dediğinde Berçin somurtarak "Tamam bee!" Dedi.
Bilet sırasına girip biletlerimizi Kumsal hız treni binmekten çok korkuyormuş. Onu zorlamamak için önce gondoldan başladık. Berçin anın tadını çıkarırım mış gibi bağırıyordu. Önümüzdeki kadının elindeki kola bir ileri bir geri giderken. Tam döneceğimiz sırada, kolanın kapağı açıldı. Geri doğru gitmeye başladığımız anda kola suratımıza doğru geldi. Kadın kafasını bize çevirmeye bile tenezzül etmeden şişeyi de kenara doğru fırlattı. Kola Berçin ve benim üzerime gelmişti. Kadın özür dileme ince Berçin daha çok sinirlendi. Gondoldan indiğimiz anda Berçin kadının yanına doğru ilerledi. Kolunu tutup kendine çevirdi.
"İnsan bir özür diler Bir babanın tapulu malı mı burası"dedi. Kadın Bir de utanmadan gülmeye başladı."evet"dedi yüzsüzce."babamın tapulu malı."dediğinde buranın babasına ait olduğunu anlamak çok da zor değildi zaten. Kadın Kumsal kolunu bırakmayınca yavaş yavaş sinirlendi. Kolunu kumsaldan kurtarıp"sülük gibi yapıştın bırak da gideyim" dedi. Arkasını dönmüş tam gidiyorken Kumsal kolundan tuttu ve kendine çevirdi. Ne yapacak diye beklerken elini havaya kaldırıp kadına tokat attı. Kadın bunu beklemiyormuş gibi sarsıldı. Başı yana düştü. Kendini hemen toplayıp Kumsalın saçına yapıştı. Ulaç ve ben kakır kakır gülerken, kavgaya Berçin de dahil oldu. Kadının saçına yapışıp geri doğru çekti. Kumsal kadının elinden kurtulurken, dengesizin toplayıp kadının üstüne atladı. Güvenlik görevlileri yanımıza doğru yanaşıp. Ayırmak ve büyük bir yanlış yaptı. Kumsal görevliye dönüp "elini sürersen seni de bu kadın gibi gebertirim" dedi. Sesinden bile sinirli olduğu belliydi.Nereden geliyordu bu hırs ben anlamıyorum ki. Allah bana sabır versin ben bir de bu kıza sevgilim yani. Adam korkarak gerileyerek yanımıza
geldi. Baktım Kumsal ve Berçin kadını kepaze ettiler. Yanlarına doğru yanaşıp"bırakın artık aşkım" dedim.Kumsala ilk kez aşkım diye hitap etmiştim.bu da onu fark etmiş olacak ki kadını yavaşça bırakıp başını bana çevirdi."s...sen deminden ne dedin."dedi."ne dedim ki"dedim. Yavaşça ayağa kalkıp yanıma doğrayan yanaştı."cümlenin sonundaki o son kelime"dedi."Ee dedim  ne olmuş o  kelimeye." Dediğimde yavaş yavaş sinirlendiği yüzünden belliydi."Kaan... Delirtme beni bir daha söyle" dedi. Bende   yüzüne doğru yanaşıp dudaklarımı yavaşça araladım. Umutla bakan gözlerin bir anda şaşkınlığa büründü. Çünkü bir anda onu sırtıma aldım."aşkım kavga etmene izin veremem kusura bakma."dediğimde yavaşça lunaparkın çıkışına doğru Kumsal'ı arabaya  bindirip şoför koltuğuna doğru geçecek ken izbandut gibi iki tane adam önüme geçti. Benden uzunlarda. Başımı yavaşça yukarı doğru kaldırıp"Nevardı?"dedim.Adam yavaşça bana doğru yaklaşmaya başladı.Tabi o sırada Ulaş ve Berfin de yanımıza doğru geldi. Ulaç adamın omzuna doğru elini atıp "insan gibi derdinizi söyleyin" adam ulaç'a doğru dönüp "sen karışma birader görmüyor musun bu arkadaşla konuşuyoruz "dedi.Ulaç bu sözde  sonra adamı kendine doğru döndürüp."Benle konuş ozaman"diyip adama kafa attı. baba gibi adamdı maşallah yerinden bile kıpırdamadı.Ulaça doğru dönüp yumruk attı. Sonrası zaten malum büyük bir kavga çıktı. Kumsala ve berceni arabada beklemelerini söyledik. En sonunda yanımıza gelen polislerle karakola doğru yol aldık. Karakola girdiğimiz anda kumsalın babası ve annem kapıda bekliyorlardı. İçeri girip komiserin odasına girdik. İçerde ne görsem şaşırırsınız.

Canlarım merhaba uzun bir bölüm olmadı ama en kısa zamanda yeni bölüm gelicek
İnstegram: az37ra41 takip etmeyi unutmayın
10 vote de yeni bölüm geliyor
Sizleri seviyorum
Yorum atmayı unutmayın .
Bu by

yeni hayat ve üvey kardeş(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin