Slutty Detective || Min Yoongi

1. Bölüm

Suçlu, sıradan bir pizza dükkanında, sıradan bir kasiyerdi. Sabıka kaydı yok. İnsanlar onun temiz kalpli, yufka yürekli biri olduğunu düşünüyordu.
Sadece düşünüyordu.

Ortaya çıkan bilgiye göre bu kasiyer bozuntusu aslında liseli kızları izleyip, çektiği çıplak fotoğraflar ile onlara şantaj yapan bir pislikti. Evet, ailesi ve komşuları öğrenince de oldukça şaşırmıştı.
Olayla bizzat dedektif Min Yoongi ve ekibi ilgileniyordu. Dört kişiden oluşan cinayet bürosu ekibi, bilinenin aksine daha az kişiydi ancak daha başarılıydı. Katil de bu yüzden hızlıca yakalanmıştı zaten.

"Sabah gittiğimiz olay yerindeki ceset geldi mi?" dedi dedektif Min Yoongi.
"Evet geldi. Doktor Zeus Hector incelemeye başladı bile." dedi ekibin bir parçası olan Kim Taehyung.
Zeus Hector da ekipteydi. Kendisi iki yıl önce Amerika'dan gelmiş, çok iyi bir adli tıp uzmanıydı ayrıca.

"Kurbanın kimliği tesbit edildi mi?" dedi Yoongi. Merak dolu sesiyle. Biraz ciddi ve sert biri olsa da işinde çok iyi bir dedektifti.

"Evet. Kurban, Kim Danbi. Doğduğundan beri Seoul'de yaşıyormuş... yalnız başına." dedi Taehyung.
"Ailesi neredeymiş?"
"Dört sene önce trafik kazasında ölmüşler."
Yüzünü buruşturdu Yoongi. "Böylesine bir katil için güzel bir kurban olmuş olmalı. Kimse merak etmez nasıl olsa."

"Zeus'un yanına gidelim de ne bulduğuna bir bakalım." dedi Jeon Jungkook.
Diğerlerine göre daha küçüktü ancak agresif bir kişiliğe sahip oluşu onu hiç de küçük biri yapmıyordu. Aksine departmandaki çoğu kişi onun yirmi altı yaşında olduğuna inanmıyordu.

Yoongi, Taehyung ve Jungkook teşrihhaneye* girer girmez öğürerek geri çıktı Taehyung. Ekipte midesi en hassas olan kişiydi. Ölülerin kokusuna kesinlikle dayanamıyordu.

"Yine mi Taehyung?" dedi Zeus bıkkınca. "Ne zaman alışacağını merak ediyorum doğrusu."
"Yah! Bana biraz anlayış gösterin, tamam mı?" dedi Taehyung. İsyanına gülmeye başladıklarında gözlerini devirdi.
"Her neyse. Ben uzakta kalsam daha iyi olacak." dedi. Kapının hemen önünde durmak onun için daha iyi bir seçenek gibi görünmüştü anlaşılan. En azından orada koku daha az yoğundu.

"Bir şey bulabildin mi?" dedi Yoongi, olayın ciddiyetine dönerken. "Her ihtimale karşı vajinasını kontrol ettim." dedi Zeus, elindeki neşteri bırakmadan Yoongi'ye bakarak.
"Vajinasından çıkan meni tecavüze uğradığını gösterir ancak emin değilim."
"Neden değilsin?" dedi Jungkook merakla.
Zeus, eliyle kurbanın iç baldırlarını gösterdi. "Bacaklarında her hangi bir kan ya da darbe izi yok. Ben sadece tahmin ederek vajinasına baktım. Normalde böyle bir şey yapmama gerek yoktu."

Neşteri diğer aletlerin yanına bırakırken devam etti. "Tecavüze uğradığından emin değilim çünkü kızlık zarında bir yırtılma yok. Olsaydı bacakları kan içinde olurdu."
"Yani kız bakire değildi?" dedi Yoongi.
"Evet, bu da tecavüz olma olasılığını düşürüyor." Derin bir nefes alıp eldivenleri çıkararak devam etti.
"Yine de tecavüz olması için bakire olması şart değil. İstem dışı yapılan her seks birer tecavüz olarak kabul edilir."

Yoongi, gözlerini önündeki otopsi masasında yatan kızın üzerinde gezdirdi.
Bakire değilse bunu tecavüz olarak nitelendirmenin başka bir yolu olmalıydı.
"Ölüm nedeni ne peki?" diye sordu en sonunda.
"Şiddete uğradığı zaman ölmüş büyük ihtimal. Öldükten sonra da..." devamını getiremedi doktor Zeus Hector. O an odadaki herkes de anlamıştı zaten devamında ne olduğunu.

Derin bir sessizlik olduğu sırada içeri departman müdürü Kim Namjoon girdi. Uzun boylu, kilolu bir adamdı. Üzerindeki kahverengi takım elbisesi bedenine tam oturmuş, gömleğinin ilk iki düğmesi de sıcaktan olsa gerek açıktı.
"Nasıl gidiyor?" dedi Zeus'un yanına giderken.
Zeus, diğerlerine anlattıklarının aynısını Namjoon'a da anlattı. "Bu soruşturma için ne gerekiyorsa yapın. O pisliği bulmadan rahat yok bize." dedi Namjoon. Departmandaki en yaşlı ikinci kişiydi. Yirmi dokuz yaşında olmasına rağmen oldukça genç duruyordu.