Arabamı durdurarak derin bir nefes aldım.
Acil gelen bir vaka üzerine olay yerine gelmek zorunda kalmıştık ve... biraz sonra onunla beraber çalışacaktım. Onunla konuşacak, beraber bir cinayeti araştıracaktık belki de.
İçimdeki heyecanı durduramazken son kez derin bir nefes aldım ve arabadan indim.Sarı şeridin altından geçerek benden önce gelip çoktan cesedin yanına çöküp incelemeye başlayan ikizime baktım. Çok dikkatliydi, hiçbir ayrıntıyı kaçırmadığına emindim.
IQ seviyesi tavan yapmış bir ikize sahiptim. En üzücü olanı o kıymetli IQ'sundan bana gram vermemiş olmasıydı.
Pislik herif."Ölüm saati belli mi?" diye sordu arkamdan bir ses. Buz küpü de geldiğine göre ekip tamdı.
"Tahminde bulunacak olursam altı saat olmuştur."
Yavaşça cesedin yanına diz çökerken gelirken cebime sıkıştırdığım mavi eldivenleri taktım.
Kurbanın başını hafifçe çevirdiğimde kafatasının arkasındaki gariplik dikkatimi çekmişti.Diğer elimi de kafatasına götürüp bir süre o kısıma dokundum. Normalin dışında bir şey vardı.
Bakışlarımı Zeus'a çevirdiğimde merakla bana bakıyor olduğunu gördüm.
"Kafatasının arkasında ezilme var. Bunu fark etmiş miydin?" Ayağı kalkarak cesedin etrafından dolaştı ve yanıma geldi.
"Bakmama izin ver." Hafifçe geri çekildiğimde benim yaptığım gibi kafatasına dokunmaya başladı."Haklısın. Sıradan bir ezilme değil bu. Yüksek olasılık başına güçlü bir darbe alması sonucu oluştu."
"Ölüm sebebi bu olabilir mi?" Yanımıza gelen Taehyung'a karşı yavaşça ayağı kalktım.
"Olabilir. Bunu otopside göreceğiz."Onu otopsi yaparken izlemeyi çok istiyordum. Eminim orada çok daha dikkatlidir. İşini severek yaptığı bariz belliydi.
"Bu tür bir ezilmeyi oluşturmak için ne kullanmış olabilir ki?" Buz küpünün sorusuna karşı merakla Zeus'a döndüm. Bunu ben de merak ediyordum.
"Balyoz olabilir mi?" Jungkook'un ortaya attığı fikirle kaşlarım çatılmıştı. O kadar da değildir herhalde.
"Olabilir. Seçenekler arasında o da var."Zeus'un cevabına karşı kaşlarım şaşkınlıkla kalkmıştı. Demek seçenekler arasındaydı. Nedense saçma gelmişti. Bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım. Tam cinayet işlemelik alandı. Ormanlık, sessiz, kimsenin olmadığı bir yer.
Yavaşça yürümeye başladım. Orada boş boş cesedin başında durarak ne gibi yardımları olabilirdi ki?
Bir süre etrafa baksam da göze çarpan bir şey bulamamıştım.Diğerlerinin yanına dönerken, cesedin birkaç adım ötesindeki ağaç dikkatimi çekmişti. Daha doğrusu ağacın üzerindeki...
Onlar kan lekesi miydi?Kaşlarım anında çatılırken ağaca doğru ilerledim. Eğilerek dikkatle baktığımda gerçekten kan olduğunu fark ettim.
"Sanırım ezilmenin nasıl olduğunu biliyoruz artık." Bakışların bana döndüğünü hissettim başta, daha sonra da yanıma gelen adım sesleri. Zeus'un geldiğini anladığımda geri çekilerek onu izlemeye başladım.
"Biri kafasını oldukça sert bir şekilde ağaca vurmuş, ki ölüm nedeni olarak geçerli bir sebep bu."°°°°
"Hey, otopsiye girecek misin?" Bakışlarımı dosyalardan çekerek Jungkook'a çevirdim.
"Evet, geliyorum birazdan." Başını sallayarak gittiğinde derin bir nefes aldım. Bu vakada karışık olan bir şeyler vardı. Yanlıştı belki ama iç güdülerime güvenmişimdir hep.
Bir şey var dediysem mutlaka vardır.Ancak şu an gitmem gereken bir otopsi vardı ki, evde bunu bolca düşüneceğimden emindim.
Oturduğum sandalyeden kalkıp teşrihhaneye doğru ilerledim. Kapıyı iterek içeri girdiğimde kapının dibinde dikilen Taehyung'a dönmüştü bakışlarım.
Merakla ona baktığımı fark edince, "Midem biraz hassas da." diyerek kısa bir açıklama yapmıştı. Başımı sallayarak kenardaki eldivenlerden alarak taktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slutty Detective || Min Yoongi
Fanfiction"Sürtük bir dedektifim işte ne yaparsınız." Amerika, Boston Polis Departmanı'ndan Güney Kore'ye atanan Zena Victor'un tek amacı hayatta en değer verdiği insan olan ikizini bulmaktı. Günümüzden iki sene önce yaşananlar Zena'ya hem fiziksel hem ruhen...