Nevona

2-Konum

'Çünkü çok korkuyorum.'

<><><>

Arabadan inip Herman'a gülümsedi. Herman'da ona tebessüm edip arabayı bahçenin dışına sürdü. O gözden kaybolunca Elena arkasını dönüp okula baktı. Büyük ve havalı bir binaydı. Geniş bir bahçesi ve kocaman camları vardı. İçeri yürüdü.

Etraftaki insanlara bakıyordu. Hepsi onun gibiydi artık. Artık güçlerini kullanabilecekti. Danışmaya yürüdü. Güler yüzlü, esmer ve orta yaşlı bir kadın duruyordu.

"Şey... Ben yeni kayıt oldum da nereye gitmeliyim di..."

"Elena Scott. Üçüncü kata çık Seni orada ince uzun sarışın bir bayan bekliyor olacak. Yeni müdür yardımcın."

Afallamıştı Elena. "İsmimi nereden bildiniz?"

"Tek yeni kayıt sensin çünkü." Gülümsedi kadın.

"Anladım. Teşekkürler." Kadının dediği gibi merdivenlere yürüyüp üçüncü kata çıktı. Söylediği gibi etrafta sarışın uzun bir kadın yoktu. Göz devirdi. "Aman ne güzel bir başlangıç." Yanından geçen kişilerden birine soracaktı ki bir ona seslendi.

"Elena Scott?" Sesin geldiği yöne çevirdi başını Elena.

"Evet?" Yakışıklı bir çocuk ona doğru geliyordu.

"Seni bekleyen hocanın işi çıktı. Seni dolabına ben götüreceğim."

Çaktırmadan sırıttı Elena. "Aman ne güzel bir başlangıç."

"Efendim?" Çocuk söylediğini duyamamıştı.

"Olur tamam."

"Sana okulu gezdirmem gerekiyor." Gülümsedi.

"Önce şu elimdeki çantadan kurtulsam iyi olur."

"Ah! Tabi. Gel. Dolabın bu tarafta. Ha bir de..." Elindeki kağıdı ona uzattı. "Bu ders programın."

Eline aldı. Üzerinde adı yazıyordu. Göz gezdirdi hızlıca. "Her ders farklı sınıflarda mı?"

"Hayır ama çoğu. Bizim okulun sistemi biraz farklı. Fenleri lab'de yapıyorlar mesela çoğu zaman. Anlatacağım ben merak etme. Gel dolabın bu tarafta." Yürümeye başladılar geniş koridorda. "Bu arada ben Marc Manley. Bende son sınıftayım bu sene."

"Elena Scott."

İmalı bir gülüşle konuştu Marc. "Bahse varım Nevona'da ismini bilmeyen yoktur."

"Nasıl yani?" Bu sorada dolabın önüne gelmişlerdi. Marc şifreyi girdi.

"Dalga mı geçiyorsun?" Dolabın kapağı açılınca Elena çantasını oraya koydu ve kapattı.

"Neden dalga geçeyim?" Kafası karışmıştı Elena'nın.

Marc şaşırmıştı. "Bilmem. Bir Scott'sun. Gerçek bir Scott. Burada herkes bilir Scott'ları. Söylediğim şeyi anlamaman saçma olurdu."

"Scott derken? Bir şey mi oluyor Scott olunca yani?"

Marc birden durup ona döndü. "Efsaneyi bilmiyor olamazsın değil mi?"

"Efsane mi? Hayır... Hayır bilmiyorum."

"Scott, Walker ve Colin. Üç büyük krallık. Colin'lerin kızı bir Scott'la evliyken, Walker'la ilişki yaşayınca Nevona üçe bölündü. Ve üç Krallıkta birbirine savaş açtı. Bunları bilmiyor olamazsın değil mi?"

"Hayır. Biliyorum tabiki bu kadarını. Yani savaşı biliyordum ama bunun bir aldatma hikayesi olduğunu bilmiyordum. Ve üç krallıktan birinin Scott'lar olduğunu."