11-Küller

11 3 58
                                    


'Çok abarttılar. Beni gözlerinde çok büyütüp büyük beklentiler içerisine girdiler. Ama ben hiçbir zaman onların gözlerinde büyüttükleri kadar büyük değildim.'
- Cole Walker

<><><>

"SENİN YÜZÜNDEN..." Elena içindeki acıyla artık daha fazla ayakta duramayacağını hissediyordu. Cole korkuyla birkaç geri adım attığında arkasındaki dev soğutucuya çarptı. O an aklına gelenle aydınlandığını hissetti. Hemen tıkadığı şeyleri çıkarıp dondurucunun önüne geçti ve tüm soğuğu bir anda Elena'ya geçirdi. "COLE ÖLD... Hih!" Bir anda titremişti Elena. Yaşadığı şokla kalakalmıştı öylece. "C-Cole?"

Bella bu ani değişimden bir şey anlamamıştı. O sırada kilit bir anda açıldı ve Jamie içeri girdi sessizce. Bella ona şaşkınlıkla döndüğünde Elena Jamie'in orada olduğunun bile farkında değildi. Bella fısıldadı kendi kendine. "Jamie?"

Elena şaşkınlıkla Bella'ya döndü. "Cole ölmedi!" Bella Elena'nın bunu nasıl anladığını düşünemeden Jamie dudağını ısırdı. "COLE ÖLMEDİ HEPSİ BİR TUZAK!"

Cole rahatlamış bir nefes verdi. "Şükürler olsun!"

Jamie şaşkınlıkla bakıyordu Bella'ya. "Ne?"

"Hepsi senin planındı!" Elena tam tetiğe bastığı anda Jamie ondan önce davranıp Elena'ya bir el ateş etmişti bile. Hem de o kurşunu aslında oğluna sıktığını bile bile, Bella için yapmıştı bunu. Sevdiği kadın için çok daha önce yapması gereken bir işi yapmıştı.

"ELENA!" Bir anda tüm dünya flulaşmıştı. Gözleri dışına çıkacak gibiydi. Kurşun onun da içine işlemişti sanki. Cole hayatında hiç bu kadar canının yandığını hatırlamıyordu. Tüm gücüyle kapıya vurmaya başladı. "HAYIR! ELENA HAYIR!" Elena yere düştüğünde arkasında gördüğü Jamie onun kalbine inen ikinci bir kurşundu. "B-baba?" Olduğu yerde kalakaldı. Ne hissedeceğini ve ne yapacağını anlamamıştı. Tek bildiği Elena'nın giderek daha zor nefes aldığıydı. Bir şey yapmazsa ölecekti!

Bella yere yığılmış Elena'ya baktı. Sonra Jamie'ye döndü. Tutuklanacağını bile bile Elena'yı vurmuştu. Onu korumak için. O sırada yavaşça birkaç saniye önce silahın içinden çıkardığı ve hemen avucuna koyduğu mermileri gösterdi Jamie'ye. Jamie bir anda afalladı. Bella gibi bir kadın her zaman kendini korumayı bilirdi. Senin yardımına ihtiyacım yoktu, demekti bu. Avucunu açıp yere dökülmelerine izin verdiğinde Cole hayatında hiç bağırmadığı kadar acıyla bağırdı. "HAYIR YAA! HAYIR!"

Jamie gözünden bir damla yaş düşerken konuştu. "Cole nerde?"

Cole kapıyı yumruklamaya devam ediyordu. Kızın nefes alamadığını ve canının yandığını hala hissediyordu. Hala yaşıyordu. "Dayan yalvarırım dayan!" Elleri kanamaya başlamıştı kapıya vurmaktan. "AÇIL ARTIK! AÇIL!" Elena Cole'un bağırmaktan boğazının acıdığını hissediyordu. Hafifçe gülümsedi. Onun hala yaşıyor olduğunu bilmek güzeldi. "ELENA!" Cole Elena'nın kalbindeki kurşunu hissediyordu. O sırada birden Kalbi yerine elleri ve boğazı acımaya başladı. Gözlerini Elena'ya çevirdi. Gözleri kapandı ve yüzündeki gülümseme soldu. Elena'yı hissetmeye çalıştığında hiçbir şey hissetmiyordu. "H-hayır..." Olamazdı değil mi? Tekrar denedi. Hiçbir şey hissetmedi. Tekrar ve tekrar. Sonuç bir hiçti.

Ölmüştü. Dondu kaldı olduğu yerde. Ağızı açık kalmıştı. Ama nefes alamıyordu. Yaşadıkları her şey gözünün önünden film şeridi gibi geçmeye başladı. Ve tek bir ses yankılandı kulaklarında. İskelede otururlarken Elena'nın ona umut dolu bakışlarla söylediği tek bir şey ona şimdi paramparça olduğunu hissettirmişti.

Nevona Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin