3.Bölüm:Kimsin sen Mina?

28 4 3
                                    

Neden bilmiyorum ama kendimi ilk defa bu kadar huzurlu hissetmiştim. Mina ile neden daha önce karşılaşmadık diye düşünüyorum. Kimdi bu kız, neden bu kadar hüzünlüydü, neden dışlanmıştı bu kadar saf bir kız? Gözlerinin arkasındaki o hikâyeyi her zamankinden daha çok merak ediyordum artık. Ben dalmış bunları düşünürken Mina'nın çağrışıyla yerimde zıpladım resmen.                          *                                                                            "Alya alışveriş bitti ama sen burda kalmaya meraklısın galiba."                     *                                                                "Pardon dalmışım neyse gidelim."              "Gidelim."                                            Mina ile arabanın arka koltuğuna oturduk. Sohbet etmeye başladı.           

   "Yarın okul var heyecanlı mısın Alya?"                                                             "Yani her zaman gittiğimiz okul işte."                                                                       
" Ben biraz heyecanlıyım. Okula yeni başlıcam. Ama sen önceden de o okuldaydın sanırım."                                     "Evet."

"Nasıl bir sınıf anlatsana."    
"Sıkıcı bir sınıf. Sen gelince daha iyi olucak."
"Umarım."

5 dakika sonra eve varmıştık.
"Yarın görüşürüz Mina."  
"Görüşürüz Alya."     
Hemen arabadan inip evin içine girdim.           
"Hoşgeldin kızım."
"Hoşbulduk anne."
"Naptın neler aldın?"
"Kalem defter gibi önemsiz şeyler işte."
"Ne önemli ki senin için"       
Yine annem bana söyleniyo işte.           
"Odama çıkıyorum anne."            
"Çık çık aman."            
Gözlerimi devirip hemen merdivenlerden yukarı çıktım. Poşetleri yere bırakıp hemen dolabımı açtım. Siyah taytımı ve beyaz kazağamı üzerime geçirdim.           
"Kızım açsan gel."

 "Aç değilim."    
"Tamam."
Yatağıma uzanıp Mina'nın evini izlemeye başladım.
Acaba şuan ne yapıyordu. Bunları düşünürken uyuya kaldım.                           

"Kızım hadi uyan."
Annemin sözüyle bir anda irkildim.
"Ne oldu anne yine."         
"Kızım okul var hatırlarsan."       
Annemin bu cümlesinden sonra hemen telefonumu elime aldım. Ve evet yirmi dakika geç kalmıştım.
"Mina kapıda bekliyor seni."            
"Tamam. Ben hemen üzerimi değiştirim."  
"Tamam acele et."
Annem odamdan çıktıktan sonra hemen üzerime siyah yırtık pantolonumu ve beyaz sweatimi geçirdim. Yeni okul  çantımı alıp odamdan çıktım.
"Anne ben gidiyorum."
"Tamam kızım. Geç kalma."
Kapıya ilerlediğimde Mina da beni bekliyordu.                          

"Selam Mina."
"Selam."
"Kusura bakma. Geç kalkmışım bekletiysem özür dilerim."
"Sorun değil. Hem bence bana özür dilememelisin okula gidince öğretmenden özür dilisek daha iyi olur."
"Haklısın."

Sessizce yolda yürüdük. On dakika sonra okulun önündeydik zaten. Mina  okula dıştan bir baktı sonra bana döndü.
"Sınıftakiler beni dışlamazlar demi."
Mina sanırım  çocukluğunda yaşadığı o dışlanma olayından dolayı okula girmek istemiyordu. Mina'nın yeni sınıfında dışlanıcağını biliyordum fakat dudaklarım bunları söyleyemedi.

"Dışlamazlar. Hem ben varım yanında."
Gülümseyerek konuşmaya devam etti.
"O zaman iyiki varsın."
"Sende iyiki varsın."

Aman ne güzel Mina ile daha yaşlarımızı bile bilmiyorken nasıl bu kadar yakın arkadaş olduk. Ama olsun ben Mina'nın ruhunu sevdim. En azından bizim sınıftakiler gibi kendini beğenmiş değil. Kendi halinde bir kız.

"Hadi girelim Alya."
Birlikte okula doğru yürüdük.
"Sınıf kaçıncı katta Alya?"
"2. Kat"

Merdivenlerden ikinci kata çıktık. Mina'nın derin bir iç çektiği sesi duydum. 10/B şubesinin önüne geçtiğimizde göz ucuyla bana baktığını gördüm. Ona baktıktan sonra kapıyı tıkladım. 
"Gel."

Mina ile beraber içeri girdik. Bütün sınıf okulun ilk günü gelmişti.
"Aaa Alyacım hoşgeldin."
"Hoşbulduk hocam."
"Yanındaki arkadaşın yeni gelen kız mı?"

Bu arada matematik hocam Mina'yı göz ucuyla süzdü.
"Evet. Ama yeni kız demesek sevinirim. Adı Mina."
"Minacım hoşgeldin yeni sınıfına."
"H-hoşbulduk."
Mina'nın utandığını görünce hemen kulağına fısıldadım.
"Matematik hocası Ebru hoca okulun ilk günü matematik işlicez. Bu arada tatlı göründüğüne bakma dersi dinlemeyeni sınıftan kovuyor."

Mina bana bakarak gülümsedi.
"Alya siz Mina ile şu en arkanın bir önüne geçin.
"Tamam hocam. Hadi gel Mina."     
Mina başı eğik bir şekilde benimle sıraya doğru ilerliyordu. Bu şekilde utanmamalıydı. Utangaç olursa hep dışlanırdı. Cesur olmalıydı.

"Hadi Mina gülümse biraz."  diye fısıldadım.
İstemeden gülümsedi. Sonra bizim sınıfın kendini beğenmişi  Sude konuşmaya başladı. Konuşmasa şaşarım zaten.

"Alya kendisi gibi salak birisini getirmiş yine."
Mina' yı üzülmemesi için hemen yanıt verdim.

"Sana adını soran olmadı."
Tüm sınıf  Sude'ye gülerken  ben ise Mina'nın yüzündeki mutluluğu izliyordum. Öğretmenin söylenişiyle tüm gülüşmeler yavaşça azaldı.

"Lütfen birbirimize kötü söz kullanmayalım çocuklar!"
Mina ile hemen sıramıza oturduk.

"Çocuklar bugün ders anlatmıcam. Minacım bugün bize kendinden bahseder misin?"
Mina'nın suratına baktığımdaysa utanç ifadesi vardı. Kendini anlatmak istemiyordu. Cesaretlenmesi için hemen kulağına fisıldadım.

"Sakin ol Mina. Kısa bir hikayeni anlatacaksın o kadar."
"Evet Mina seni dinliyoruz tatlım."

"B-ben Mina Kandemir. 15 yaşındayım."

"Hangi okuldan geliyorsun canım?"
"Birey Kolejinden."
"Peki tatlım oturabilirsin yerine."

Mina yerine yavaşca oturdu. Öğretmen de kağıda yaz tatilinde yaptıklarımızı yazmamızı istedi. Kağıtlara her şeyi yazdık ve masanın üzerine bıraktık. 5 dakika sonra zil çaldı zaten. Bu arada Mina'nın yaşını ve soy ismini öğrenmiştim.

"Alya dışarı çıkalım mı?"
"Çıkalım Mina."    
Mina ile birlikte merdivenlerden indik ve bahçeye çıktık. Hemen konuşmya başladım.

"Sonunda seni biraz daha tanıdım. Demek 15 yaşındasın."
"Evet 15 yaşındayım."
"Bana abla desene."
"Neden?"
"Ben 16 yaşındayım."

İkimizde küçük bir kahkaha attık. Konuşmaya devam ettim.

"Mina babana hiç benzemiyorsun. Sarı saçlı ve mavi gözlüsün baban ise kahverengi saçlı kahverengi gözlü. Sanırım annene benziyorsun onu hiç görmedim ama..."

"Hayır anneme benzemiyorum! Bir daha sakın o kadına annen deme! O benim annem değil!"   

Mina gözünden bir yaş akarak bahçeden kaçıp okulun içine girdi. Ben ise orda ne olduğunu bile anlamamış Mina'nın söyledikleriyle kalmıştım sanki. Neden annesinden bahsetiğimde üzülmüştü ve sinirlenmişti. Kimsin sen Mina? Keşke sormasaydım keşke.

KanserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin