-2-

132 10 12
                                    

"Hayır be gerizekalı, hepsi Ant-Man'in suçu. Adamların kapısına gelip boş boş konuşmasaydı kimse ölmezdi. Thor desen kamyoncu amcama benziyordu."

"Jaehyun film izlemeyi bilmiyorsun bile kes sesini. Evreni Ant-Man kurtardı."

Jungwoo arkadaşlarının saçma amerikan filmlerinden sıkılmaya başlamıştı.

"Hay ağzınıza tüküreyim ya. Bazen sosyal hayatı olmayan mühendis mi sanat öğrencisi misiniz karıştırıyorum. Ulan japon, bölümün sergisinin yarısı senin gitmiş Ant-Man evreni kurtardı diyorsun.

Jae sen de dükkan açacaksın Iron Man ölmeseydi diyorsun. İki gün önce La Dolce Vita izleyip ne kadar çığır açan bir film olduğundan bahsediyordunuz. Ne ara Marvel fanı oldunuz be.

Hem Marvel'i sikeyim. DC ve X-Men evrenleri varken Marvel'a burnumu bile silmem ben.

Şimdi gidip işeyeceğim. Döndüğümde önümde bir Cosmopolitan, dillerinizde de yağlı boya markaları olsun istiyorum."

Jungwoo aşırı rahatsız bar taburesinden indi ve arkadaşlarına hareket çekti.

Yuta'nın ölüm getiren bakışlarını sallamadı ve saçını savurarak tuvalete yürüdü.

Şansına bar dolu değildi ve kafa şişiren şarkılar ya da götü başı dağıtan sarhoş adamlar yoktu.

Tuvalete girip çişini yaptı.

Ellerini yıkadı ve ıslak parmaklarıyla saçlarını ıslattı.

Çakırkeyif olmasının etkisiyle aynaya doğru eğildi ve yüzünü inceledi.

Salakça güldü ve kendisine gülücük dolu öpücükler attı.

Aheste aheste tuvaletten çıktı ve hiç bir yere değmemeye özen gösterdi.

Gözleriyle çocukları aradı. Tam buldu da, bulmaz olaydı.

Jaehyun kendisinden uzunca ve iri bir adamı yakasından tutmuştu. Burnundan kanlar akıyor ve nefes nefeseydi.

Yuta ise yere çökmüş, kaşı ve dudağı patlamış ve kolunu tutuyordu.

"Hassiktir!"

Jungwoo koşar adımlar ile önce Yuta'nın yanına koştu.

"İyi misin, ne oldu? Canın yanıyor mu?"

"İyiyim. Jaehyun adama çarptı, adam da Jaehyun'a laf attı. Jaehyun da üzerine yürüdü. Ayıralım derken üç kişiyi yere serdi.

Sakın saldırma ananı siker."

Jungwoo sinirle doldu.

Derin bir nefes aldı.

Jaehyun'a sırıtır bir şekilde bağıran adama baktı.

"Lütfen arkadaşımı bırakın. Belli ki bir yanlış anlaşılma olmuş. Sakin olun ve konuşalım."

Jungwoo sinirden çığlık atmak üzereydi. Ama sakinliğini bırakmamak için dayanıyordu.

Stratejisi basit; ayırmaya gidenlere saldırıyorsa, yola getiririm.

Adam Jungwoo'nun yüzüne baktı. Uzunca inceledi.

"Neden yapacakmışım ki, gayet eğleniyorum şuan?"

İnce ince sırıttı.

Jungwoo sinirle inleyip hiç bir şey yapmayan çalışanları izledi.

"Hay sikeyim neden bakıyorsunuz öyle?

Beyefendi, eğer insanları dövmekle eğleniyorsanız polisi arayayım işimizi halledelim."

Adam Jaehyun'un yakasını bıraktı. Gergin ifadesinin yerini gülücükler almıştı.

Toksik // LuWooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin