4

133 43 19
                                    

Medyada Cevat için seçtiğim karakter var :)) Keyifli okumalar 💓

Hasan, alarmın çalmasıyla birlikte hissettiği aşırı sıcakla uyandı. Öksürükler içinde kalmış olmasına rağmen, Nergis'i dürterek uyandırdı. Nergis dumanlardan dolayı solunum zorluğu çekiyordu. Adım atamayacak kadar kötü durumdaydı kadın. Hasan'ın aklına hemen Belgin geldi. Nergis'i o şekilde bırakıp koşarak Belgin'in odasına gidip uyandırmaya çalıştı kızı feryatlar içerisinde.

Belgin, babasının bağırışlarına rağmen gözünü açmakta zorlanıyordu. Babası Belgin'i kucağına alıp alevlerin içerisinden güç bela sıyrılarak dış kapıya ulaştı. Kapıyı açıp hemen baygın kızı dışarı bıraktı. Belgin yavaş yavaş kendine gelebildiğinde zar zor konuştu "A-annem içeride... " Hasan, vakit kaybetmeden kendini tekrar alevlerin içine attı. Nergis'i almadan çıkmamaya kararlıydı bu alevler içerisinde yanan evden.

Saniyeler içinde evin her tarafını esir almıştı yangın. Dakikalar geçti fakat içeriden çıkan olmadı. Belgin'in acı dolu ağlamasının sesi, sokağın sessizliğine meydan okur cinstendi. Ahşap evi çepeçevre saran ateş, Belgin'in ağlamaktan küçülmüş masmavi gözlerine yansıyordu ayna misali.

Komşuların ihbarı üzerine gelen itfaiye ekipleri, kendini bir kaç sokak öteden gelen siren sesiyle belli etmişti. Belgin bütün bu olanların gerçek olmamasını dileyerek elleriyle kulaklarını kapatıp, siren sesini duyabileceği en aza indirmek istedi. Oysaki babasının tahliye edildiği gün ne kadarda sevinmişti...

Zaman geçtikçe Belgin'in umutları daha çok tükeniyordu. İtfaiye ekipleri yangına hemen müdehale etmeye başlamış, uzun uğraşları sonucu yangını söndürebilmişlerdi. Belgin'in ne ara geldiğini anlamadığı ambulans görevlileri, itfaiye ekiplerinin yardımıyla içeriden ilk önce annesini çıkardılar kızın. Belgin, annesinin isten kararmış suratına bakarken ağlıyordu. "Anne..." Sesi çok güçsüz çıkmıştı kızın. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen sokaktaki insanlar git gide olay yerinin etrafına toplanıyordu. Belgin hakkında konuşulan sözleri çok net bir şekilde duyuyordu ve kendine acınıldığının farkındaydı...

2 ay sonra
Belgin, anne ve babasını hiç beklemediği bir anda kaybetmesinin verdiği tarifsiz acıyı en küçük hücresine kadar hissediyordu. Babasına henüz yeni kavuşmuşken, hasretini gideremeden onu tekrar kaybetmesi içini parçalıyordu kızın. Onu bu zamana kadar tek başına büyüten, kadın başına yaşadığı bütün zorluklara göğüs geren annesini hatırladıkça, gözlerinden akan damlalara engel olamıyordu.

Hiç bir zaman yanında olmayan akrabaları, bu zor durumda bile yanında olmamıştı kızın. Bütün yakınları, ayıp olmasın diye gelmişlerdi muhtemelen cenazeye ama hiç biri Belginle konuşmamıştı bile... Amcası Bilal, kızın velayetini üzerine almayı kabul eden tek akrabasıydı. Bilal'in maddi durumu çok iyi değildi bu yüzden karısı bile onu terk etmişti. Diğer akrabalarının hepsinin maddi durumu çok iyiydi fakat hiç biri Belgin'i kabul etmeyince, 'çocuk esirgemeye gitmesin en azından evde işime yarar' diye düşünen Bilal, kabul etmişti kızı himayesi altına almayı.

Tam 2 aydır Belgin, amcası ile yaşıyordu. Bu 2 ay sanki kıza 2 yıl gibi gelmişti. Kahvaltıları, yemekleri sanki onun sorumluluğuymuş gibi hep Belgin'e hazırlatırdı.

Okulu kıza 2 aylık izin vermişti ailesinin acısını atlatıp toparlanabilmiş bir şekilde derslerine devam edebilmesi için. Bu süre zarfında toparlanması gerekirken içinde bulunduğu duruma sürekli isyan etmesine, yakınmasına, ağlamasına sebep oluyordu amcası. Okuluna devam etmesine izin vermediği yetmezmiş gibi birde hizmetçi muamelesi yapması kızın zoruna gitmeye başlamıştı. En azından okula gitmesine karışmasa sesini çıkarmazdı ama ikisini birden yapması çok acımasızcaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İTİMADHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin