26.BÖLÜM: TEK

110 38 1
                                    

"Gece."
"Gece uyandın mı?" yavaş yavaş gözümü açabildiğimde karşımda Mert'i gördüm.
"Ne oldu?"
"Önemli değil ya. Ağlıyordun sonra eve getirdim işte seni. Uyuyorsun üç saattir."
"Ama sen kucağına aldıktan sonrasını hatırlamıyorum."
"İşte az kalsın.. Yine bayıldın sen sonra doktor çağırdım eve gelince o da kriz tekrar yaşanabilirdi dedi. Artık strese girmemen gerekiyor."
"Nasıl? Nasıl uzak durabilirim stresten? Emir yok ve benim hayatım bitti. Ben ilk defa birine karşı böyle hissettim o da gitti. Ne yapacağım ben?"
"Gece sakin ol. Yapma böyle Emir gelir. Eminim. Eğer o gelmesse bile sana söz veriyorum onu bulup sana getireceğim."
"O da söz verdi ama.."
"Gece yeter dedim. Lütfen ağlama da konuşma da."
Yine mi ağlıyordum? Haklıydı. Kendime sürekli zarar veriyordum. Ama umrumda olan bu değildi, ben değildim. Emir'di.
"Ben gidiyorum şimdi sende dinlen. Geleceğim ara ara. Ağlamak yok."
"Tamam, sen de üzülme ama."

Mert odadan çıkar çıkmaz telefonumu aldım. Açmadan uzun süre duvarı izledim. Yatağa uzanmış sadece duvara bakıyordum. aklım o kadar doluydu ki duvardan bile anlamlar çıkarabilirdim. Daha fazla oyalanmadan mesajlara baktım.

Emir yazdığım mesajları okumuştu. Ama yine cevap yoktu. Ben de bir şey yazamadım. Şarkılar bölümünden bir şarkı açtım. Normalde yabancı şarkıları daha çok dinlememe rağmen son zamanlarda beni üzen şarkıları dinlemeyi tercih ediyordum. Zaten şarkılardan çok anlam çıkaran biri olduğum için beni etkiliyordu hepsi. Açtığım şarkıya mırıldanarak eşlik etmeye başladım.

Gülmüyor sensiz yüzüm, hayat zalim bir hüzün
Bense çektiğim kadar derdin, tesellisini

Şimdi sen de gidersen böyle
Kim çeker nazımı söyle?
Sen üzülme bi tanem aşk acısı
Ben çekerim kime ne?

Sonra bir anda gülmeye başladım. Önce gülümsemem yüzüme yayıldı. Sonra sesli bir şekilde gülmeye devam ettim. Kahkaha atıyordum resmen. Bütün acılara rağmen ilk defa mı gülmüştüm? Bu o gülüştü. İçimde fırtınalar kopuyor ve ben sonunda delirdim gülüşü. Kalbim de çok büyük bir acı hissederken gülebilecek kadar delirdim gülüşü. Sonunda biraz sakinleştiğimde gülerken aynı zamanda ağladığımı anlamıştım. Emir'in yatağından kalkarak aynı kattaki tuvalette yüzümü yıkadım. Odaya geri döndüğümde Emir'in dolabında kalan eşyalarına tekrar baktım. Burada kaldığım iki hafta boyunca genelde odayı incelemiş veya yatmıştım. Şimdi de dolabındaki sweatlerden birini gözüme kestirdim. Üstümdekini çıkartıp sweati giydim. Emir'in olduğu için üstüme biraz büyük gelmişti ama onu yanımda hissetmiştim.
Çok oyalanmadan yatağa geri döndüm. Emir'in mesajlarına tekrar girdiğimde cevap yoktu ama çevrimiçi olmuştu. Beklemeden hemen yazdım.

Gece: Emir.
Gece: Orada mısın?

Okundu yazısını görür görmez devam ettim.

Gece: He geldin sonunda.
Gece: Ben konuşmaya başlıyorum o zaman.
Gece: Büyük ihtimalle günümü ve neden okulda olmadığımı merak ediyorsundur.
Gece: Günüm iyi geçiyor. Yani normal. İyiyim yani.
Gece: Okula da gitmedim. Canım istemedi.
Gece: Sen napıyorsun keşke onu da bilebilsem.
Gece: Emir keşke bana cevap verebilsen.

Ama cevap yok. Bekledim ve yine yok. Sadece okuyordu. Artık beklemekten yorulmuştum ve hiç yapmamam gereken bir şey yaptım.

Gece: Emir artık bana cevap ver.
Gece: İyiyim dedim ama iyi değilim.
Gece: Bugün okula gitmedim çünkü yine stresten bayıldım. Yine kriz geçiriyordum.
Gece: Önceden hiç biri senin yüzünden olmamıştı ama artık olanların hepsi senin suçun. Çünkü sen yoksun. Hepsi sen yoksun diye oluyor.
Gece: Gel.
Gece: Gelmezsen hiç bir şey düzelmez ki.
Gece: Sana ihtiyacım var anlamıyor musun?
Gece: İki kişilik bir öyküde tek başına savaştığını fark ettiğin zaman vazgeçiyorsun. Dünyayı karşına alırsın da seni yalnız bırakanla savaşamazsın çünkü.
Gece: Ve vazgeçmemem için gel.
Gece: Çünkü senden vazgeçmek istemiyorum.

Son okuduğu mesaj buydu. Bundan sonra yazdıklarım iletilmiyordu. Emir beni engellemişti. Geri gelir diye düşünürek yazdığım mesajlar onu benden daha da uzaklaştırmıştı. Artık bitmişti. Hissediyordum. Bu bizim sonumuz olmuştu.

GECE 'tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin