Korkusuz Bir İddia

8 0 0
                                    

Ne yazık ki, buluşma zamanına son 5 dakika kaldı. Özgür'ün iddiayı kabul etmesiyle sahadan gidişim bir oldu. Beni kaybetmeyi göze almıştı. Bir insan gerçekten değer verdiği birinin üzerine iddiaya girer miydi, üstelik onu kaybetme pahasına? Odamda tıkılıp kaldım. İçim içimi yiyordu. Özgür hiç aramadı beni. Ege'den pek bir şey beklemiyordum zaten. Çağla ise yoldadır şu an. Bana gelmek için evden ayrıldı. Akşam saat 9'da beraber sahaya gidecektik. Gidip gitmeme konusunda çok kararsız kaldım. Bunun kararını vermem epey zamanımı aldı ama gidecektim. Az sonra Çağla'nın sesi odamı kapladı. Çantamızı aldık ve evden çıktık. Sahaya geldiğimizde Özgür oradaydı. Uzaktan göz göze gelip uzun süre bakıştık. Bana doğru gelmeye başladı. Tam bana sarılacakken bir adım geriye gittim. Yüzüne bile bakmadım. O, bunu haketmişti. Ardından Ege de geldi. İyice korku sarmıştı bedenimi. Nihayet maç başladı.

...

Maç bitti. Özgür maçı kazandı. Ege arkasına bakmadan gitti. Ben ise dokunsalar ağlayacak durumdaydım. Büyük bir sevinçle bana doğru koştu Özgür. Sarılacak gibi olduğu anda sert bir tokat çarptı suratına. Evet, vurmuştum ona.
Deniz: Ya kaybetseydin, ya kazanamasaydın. Benim üzerime nasıl iddiaya girebilirsin? Saçma sapan tavırlarının sebebini anlamış değilim. Uzun bir süre görüşmememiz ikimiz için de en sağlıklı karar. Gidelim Çağla.
Çağla: Aptalın tekisin, kız haklı. Ona biraz zaman ver. Bu yaptığınız çok ağırdı. Seni kaybedecek diye aklı çıktı.
Çağla, beni evime getirdikten sonra kendi evine gitti. Camdan dışarıyı izlerken telefonuma bir mesaj geldi:
Özgür: Evin önündeyim. Eğer gelmezsen ben gelirim.
Kıyafetlerimi değiştirmeden pijamalarımla beraber üzerime bir şal alıp çıktım dışarıya.
Özgür: Affet beni. Aptallık ettim. Oyunu kaybetsem bile ben senin hayatından çıkamam.
Deniz: Ege bana yardımcı oldu sadece. Ona böyle davranmanın sebebi neydi?
Özgür: Bilmiyorum ben... Sizi öyle görünce birden...
Deniz: Bana düzgünce cevap ver.
Özgür: Bir cevap mı istiyorsun?
Hızla üzerime gelip beni belimden kavradı. Birden kendine çekti ve öpmeye yeltendi. Tam öpecekken yanağına sert bir tokat attım. Karşımdaki adam, benim en yakın dostum olamazdı. O böyle birisi değildi. Kelimeler boğazımda düğümlendi. Hiçbir şey söyleyemedim. Şoka uğramıştım sadece. Gözlerim dolu bir şekilde, gidebildiğim kadar hızlı giderek eve girdim. Şimdi ne olacaktı?

Bazı Tesadüfler KaderdirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin