(6. Bölüm)

154 2 0
                                    

          

         Şuandan intibaren kendimi hiçbir şey suçlamayacaktım. Kendimi sevmem ve ne olursa olsun Mert bana ne yapmış olursa olsun hayatıma devam edecek kendimi sevecektim. Elimden başka ne gelirdi ki...  3083 kilometre gidecektim. Uzaklara buralardan çok uzağa. Hiç planımda yoktu ne yapardım orada ama gidiyorum işte. İyisiyle kötüsüyle kendimi kurtarmaya gidiyorum. İnince ilk işim bir kadeh şarap içmek olacak. Daha önce o kadar sıkı yönetim bir evde sen hiç içki içememişsindir Buket neyin kafası bu diyebilirsiniz. Evet daha önce hiç içmedim ama bu yeni bir başlangıç değil mi? Her şeyi denemem lazım... 25 saat uçacaktım ve aktarma yapacaktım il uçağım 7 saat gidecekti. Alarm kurarak uyumaya karar vermemle birlikte Adamlar- Doldum şarkısını açıp kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdim.

*7 saat sonra

 Eminim evdekiler ve Mert delirmiştir. Hele annemi düşünemiyorum bile. Onları merakta bırakmamak için Elçin'e yazmaya karar verdim.

Gönderen Buket; "Beni merak etmeyin tamam mı anneme söyle merak etmesin. Ama buralardan gitmem gerekiyordu kendimi kurtarmam gerekiyordu. Geri gelir miyim? Belki yıllar sonra gelirim. Annem ve seni çok seviyorum kendinize iyi bakın." yazdım ve gönderdim. Nerede olduğumu bilmiyorlardı sonuçta ve aktarma beklerken vakit kaybetmeden bunu yazmam iyi oldu annemi üzmek istemiyordum.

Gönderen Elçin; "Kızım meraktan öldük. Baban deliye döndü, Mert denilen salak desen sabahtan beri burada yemin ediyorum delirecektim. Haber vermene sevindim bunu sadece annene söyleyeceğim. Bende seni seviyorum ve eminim annen de seni çok seviyor."

Elçinin gönderdiği mesaja sadece kalp atarak yanıt verdim ve aktarma uçağa binerek Madrid'e yola çıktım. Artık geri dönüş yok Buket. Özgürsün artık... Yeni bir hayat tek başına. Uykuya dalmışım bunları düşünürken. Uyandığımda hostes beni dürtüyordu. Hızlıca uçaktan inerek bir taksi durdurdum. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Beni en yakın otele götürmesini rica ettim. Ödemeleri babamın kartından yaptım uzun bir süre kalacağım için 1 ay kadar burada olacağımı söyledim. Odama çıkıp eşyalarımı yerleştirdim. Buraya dair telefon için hat almam gerekiyordu ve bir iş bulmam. 3 dil bilmem bu noktada çok  işime yarayacaktı. Gidip bir hat çıkarttım. Madrid yollarında yürürken bir bina dikkatimi çekti. Kendimi içeri de buldum. Kapıdaki adam bana "Nasıl yardımcı olabilirim bayan." dedikten sonra fark ettim içeri de olduğumu. "Be-ben iş bakıyorum buraya bugün geldim yardımcı olabilir misiniz. 3 dil biliyorum." diyebildim. Beni yukarı katta bir odaya çıkarttı sanırım şanslıydım bu konuda. 

"Bu kim." dedi masa da oturan adam. "İş için gelmiş. Can Bey." Can dedi demek Türk bu adam yani Can. "Öyle mi?" dedi bana bakarak. Kafamı salladım. "1. kural mimiklerle cevap sevmem küçük hanım konuşarak cevap ver." 

"Evet iş için geldim. Buraya bugün taşındım." Kaşlarını çatarak baktı. "Nereden geldin?" Kekeleyerek konuştum resmen. "İ-İ-İzmir." Bu seferde kaşlarını kaldırarak baktı bana. "Demek İzmir ha bende oradan geldim buralara. Biraz Türkçe konuşup tanışalım da Hugo anlamasın bizi." Gülümsedim. Salak ne gülümsüyorsun ciddi olsana sanki 10 senelik arkadaşın bu senin. Aptal diye gevelenirken nazlana nazlana karşısındaki sandalyeye oturdum. 

"Eee anlat neden geldin Madrid'e neden burası yani." Ellerimi ovuşturarark ne diyeceğimi bilemeden. Gerçekliğiyle zorla evlendirilmek üzereyken ilk uçağa atlayıp kaçtığımı anlattım ona. 

Büyük bir kahkaha attı. "Sen ciddi misin ya?" Dik dik ciddi bir şekilde bakınca gülmesi kesildi. "Bunların hepsini 1 hafta içinde mi yaşadın Buket?" Kafamı salladım ve o an aklıma konuşarak cevap vermem gerektiği geldi. "Evet 1 hafta içinde bunları yaşadım. Bende istemezdim bu kadar şey olsun ama ne yapabilirim?" dedikten sonra beni ciddiye almasına şükrettim. Uzun bir sohbetten sonra sonunda iş konuştuk mimar olmam hoşuna gitmişti ki pazartesi gelip işe onun sekreteri olarak başlamamı istedi. 

"Bu akşam yeni sekreterimi tanımam için benimle yemeğe çıkar mısın Buket?" Beni resmen yemeğe davet etmişti. "4 saat'de adama hayatını anlattın Buket buna mı şaşırıyorsun cidden?" Şaşıramazsın kabul et sonuçta patronun ve seni tanımak onun hakkı diye düşünerek teklifini kabul ettim ve otelin adını verdim. Saat 7'de beni alacağına dair anlaştıktan sonra otele geri dönmek için yola çıktım.  Bari iyi akıl etmişim de yanıma en sevdiğim eteğimi ve bluzumu almışım yoksa kalırdım öyle. Otele girdiğimde direkt kendimi duşa attım ve biraz cilt bakımı yapıp süslenmiş olabilirim. Yemeğe gidecektik sonuçta biraz bakımlı olmaktan zarar gelmezdi. Sırıtarak kendimi yatağa attım kalktığımda saat 7:21'di...

KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin