Açık Artırma

491 73 79
                                    

Bugün açık arttırma oyunu vardı ve oyunu ünlüler kazanmıştı. Kazanan takıma 1000 pound, kaybeden takıma da 500 pound verilecekti.

"Bunu kazanmamız lazımdı." Dedi Magnus açık artırmanın yapılacağı bankalara ilerleyerek. Karşı takımın kazanması sinirini bozmuştu.

Acun onların yanına geldiğinde oldukça keyifliydi. Aptallara bir ödül oynatıp azıcık para veriyor, sonra da karınlarını doyuruyordu. Bu adada kendisi küçük bir Tanrı gibiydi. Hehehe...

"Evet arkadaşlar. Açık artırma oyununa hoşgeldiniz. Bugünkü oyunumuzda getirilen yemeklere taban bir puan belirleyeceğim ve siz açtığım parayı 50 pound artırarak yemeği almaya çalışacaksınız. Yemek parası 500 poundu geçince artırma olayı 100 pound olacak. Anlaşılmayan bir şey var mı?"

Anlaşılan bir şey var mı diye düşündü Magnus. Acun'un anlattığı şeyleri kimse anlamıyordu. Çok şükür Esat Yontuç gelip olayı onlara izah ediyordu. Bu sayede oyunu anlamalarını sağlıyordu.

"Evet arkadaşlar. İlk yemekten başlıyoruz."

Getirilen yemeği açtı ve içinden 5 adet sarma çıktı.

5 adet sarma mı diye düşündü Alec. Kuş mu bunlar da bu kadar sarma ile doyacaklar.

"Leziz zeytinyağı ile pişirilmiş, özel baharatlar ile hazırlanmış ve sarımı özenle yapılmış tam 5 adet.... evet 5 adet sarma. Bu güzel sarmayı 50 pound ile açıyorum."

Gönüller zaten ellerinde az para olduğu için hiçbir şekilde buna el kaldırmamışlardı. Kısa zaman sonra ünlülerden birisi 150 pound ile sarmayı aldı.

Olay ilerleyen zamanda daha da başka bir boyuta ulaşmıştı. Herkes bir şeyler almak için çabalıyordu. Magnus ise hala 500 poundu ile güzel bir şeyler bekliyordu.

O sırada Acun'un açtığı tabakta gördüğü sütlaç (:D) ile kafayı yemişti çünkü en sevdiği tatlı sütlaçtı.

"Sütlacı 50 pound ile açıyorum."

"100 pound." Diyerek elini kaldırdı Magnus. Alec de onun hevesini görünce gülmüştü.

"150 pound." Diyerek o da elini kaldırdı.

"200 pound." Dedi Magnus bu sefer Alec'e bakarak. "Dünyayı yedin, bunu bana bırak bari."

"Üzgünüm ama o tatlıyı istiyorum." Deyip elini kaldırdı Alec. "250 pound."

Magnus elini kaldırmak istese de bunu yaparsa aç kalacağını fark etti ve elini kaldırmadı. Acun da tatlıyı Alec'e satmıştı.

"Hiçbir şey istemiyorum." Dedi Magnus sinirle.

"Belki başka sütlaç gelir, bekle biraz." Deyip ona destek olmaya çalıştı Raphael ama Magnus'un modu düşmüştü. O saatten sonra çıkan hiçbir şeye bakmadı ve umursamadı.

"Magnus, sorun ne?" Dedi Acun bu olaydan prim kokusu alarak. "Hala hiçbir şey almadın, yemekler bitmek üzere."

"Sütlacı istiyordum ama o da gitti." Dedi Magnus elindeki paraya bakarak. "Belki hoşuma giden bir şey çıkarsa alırım."

"Pekala, devam ediyoruz."

Sona doğru ilerlerken bu sefer Alec'in çok sevdiği bir pizza çıkmıştı. Anında olaya dahil oldu.

Magnus kafasından bir hesap yapmıştı. Alec'in elinde tam 400 pound vardı.

"Raphael, ne kadarın var?"

"300 pound."

"Alec ile gir o zaman."

"Pizzayı istemiyorum."

"Evet ama ben istiyorum. Sen zorla, ben alacağım."

Raphael sinsice güldü ve Alec'i 350 pound diyene kadar zorladı.

Alec pizzayı alacağını düşünürken aniden Magnus elini kaldırmıştı.

"400 pound."

"Hayır! Yapma ama bunu."

"Üzgünüm ama açım."

Acun 400 pounda kocaman olan pizzayı Magnus'a verirken Magnus Alec'e göz kırpmıştı. Pizzayı afiyetle yerken Alec sinirle iç çekti.

"Bilerek yaptı." Dedi Alec Jace'e eğilerek.

"Fark ettim. Belki yine çıkar."

Yine çıkmadı... Alec başka bir şeye 350 pound verip aldı ve ikinci kez sütlaç çıktığında Magnus kalan 100 poundu ile sütlaç da yemişti. Hem Alec'in pizzasını hem de sütlaç yemişti.

"Magnus ama ünlü kudurtucu..." dedi Raphael Alec'in duymasını isteyen bir sesle. En sonunda açık artırma bitti ve Acun hepsine çay dağıttı.

Herkes çaylarını içerken Alec sinirle Magnus'a bakıyordu.

"Rahat yedin mi bari pizzayı?"

"Evet çok rahat yedim. Sen sütlacı yerken gayet rahat gözüküyordun değil mi?"

"Parkurda konuşalım Magnus."

"Bugün 3te 3 yaptım ve yendiğim kişiler arasında sen de vardın Alec. Merak etme, ben parkurda hep konuşuyorum. Sen görmek istemiyorsun."

Alec sinirle önüne dönerken Magnus Raphael'e çak yapmıştı. Acun da onları uzaktan izleyerek ellerini birbirine sürtmeye başladı.

Oh oh gelsin reytingler. Koçlarım benim nasıl da birbirlerine giriyorlar. Ben bunları fragmana sanki bir şey varmış gibi koydurup olay var algısı yaratayım bari. Kaosu seviyorum beee!

....

Acun= Ben

Survivor -Malec-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin