Villa ödülü

215 32 53
                                    

Mavi takım villaya geldikleri anda büyülenmiş gibi etrafı izlemeye koyulmuşlardı.

"Burası harika." Dedi Magnus etrafı izlerken. İçinden Raphael'in de burada olmasını dilemişti. Onunla ayrı takımlarda olmak üzüyordu.

"Gerçekten de güzelmiş. Hadi hep beraber yemeğe gidelim."

Salon kısmına geçtikleri zaman kendilerini büyük bir yemek masası karşılamıştı. Hepsi oooolar eşliğinde masaya yerleştiler ve yemeklerini afiyetle yediler.

Daha sonrasında dışarıdaki havuza girdiler. Çalan şarkı eşliğinde dans ettiler. Özellikle Magnus danstan bayılacak hale gelene kadar dans etmişti.

Alec pek dans adamı değildi. Sadece rol aldığı filmlerde dans sahnesi olursa diye bir ay kadar dans eğitimi almıştı. Bu yüzden o diğerlerini uzaktan izleyip kanepesinde uzanmayı tercih etmişti.

Gerçi diğerlerini değil de Magnus'u izliyordu çoğunlukla.

Burada oldukları süre zarfında hiçbir zaman akılları cinselliğe kaymıyordu. Resmen hormonlarına zincir vurulmuş gibiydi.

Ama şu an aklına ahlaksız düşünceler hücum etmişti. Nedeni de normal bir şeyler yapıyor oluşları olabilirdi.

Sanki arkadaşları ile toplanıp bir ev partisi yapıyorlardı.

Ve Magnus partideki gözde çocuktu.

Tam da Alec'in tipi olması çok garipti. Şu ana kadar pisliğin içinde yüzdükleri için Magnus'a adam akıllı baktığı çok az zaman olmuştu.

Cidden insan açlık ile mücadele ederken diğer şeyleri pek aklına getirmiyordu.

Ama Alec şu an getirmeye başlamıştı. Karnı toktu, keyfi yerindeydi.

Ve gözleri de açıktı.

Magnus bedenini hareket ettirdikçe Alec'in her saniye daha da dikkatini çekiyordu.

Bu yüzden gözlerini başka yere dikmişti.

Yine de kameralar Alec'in Magnus'a bakışlarını yakalamış, defalarca da zoom yapmıştı. Bölüm yayımlanırken bu bakışlar twitterı sallayacak, instagram storylerini ele geçirecekti.

....

"İkimiz bu odada kalacakmışız." Dedi Magnus odanın kapısından girerken. Olan şeylerden sonra karma Alec'e girmişti resmen ve aynı odada kalacaklardı.

Bu kesinlikle Acun'un reyting oyunlarından değildi. Hiç olur muydu böyle şey canım.

Magnus çantasını yana bırakırken Alec de arkalarından kapıyı kapatmıştı.

"Of... çok terledim dans ederken. Önce ben duşa girsem sorun olmaz değil mi?"

"Olmaz tabii ki." Demişti Alec yatağa uzanırken. "Ben de biraz uzanayım."

"Tamamdır. Kameramanlar bir süreliğine dinleneceklermiş. Rahat rahat duş alayım, biliyorsun duşa kadar giriyorlar normalde."

"Evet biliyorum."

Magnus gülümseyip hızlıca odadaki banyoya yönelmişti. O sırada Alec beynine dolan düşüncelerden kaçmaya çalışıyordu.

Alec yapma oğlum, düşünme manyak olursun. Başka şeyler düşün. Magnus'u düşünme. Düşünme Alec.

Böyle diyor olsa da kafasından bir türlü bunlar çıkmıyordu.

"Hay sikeyim böyle işi!" Deyip ayaklandı Alec ve hava almak için odanın balkonuna çıktı. "Kalkarsa sıçarım."

O sırada Magnus her şeyden habersiz bir halde duşunu almaya devam ediyordu.

Kısa zaman sonra odaya döndüğünde Alec'i balkonda oturur halde bulmuştu.

"Alec, duşa girebilirsin."

"İyi bari, şu an çok ihtiyacım var."

....

Uyku vakti geldiğinde ikisini de pek uyku tutmamıştı. Tahtada yatmaya alışmışlardı çünkü.

"Bu Survivor beni çok zorladı." Demişti Magnus Alec'in de uyumadığını fark edince. "Ailemi, sevdiğim insanları çok özledim. Sen şanslısın yine, kardeşin yanında en azından."

"O konuda şansım var, evet. Geride bıraktığım kişileri de çok özlüyorum."

"Sevgilin var mıydı peki?"

Magnus bunu pat diye sormayı saçma bulsa da pek de çekinmemişti. Sonuçta sohbet ediyorlardı.

"Hayır yok. Senin var mı peki?"

"Benim de yok. Şanslıyız bu konuda. Onun özlemi de zordur eminim. Ama açıkçası ben o duyguyu bile unuttum burada. Sevgili olmak nasıl bir şeydi, birisini öpmek nasıl bir duyguydu hatırlamıyorum."

"Onu ben de hatırlamıyorum. Hatta birisinden etkilenme duygusunu kaybetmişim resmen."

"Hepimiz kardeş miyiz burada cidden?"

Alec onun dediğine gülmüştü.

"Bence değiliz." Deyip yüzünü Magnus'a döndü. "Mesela bugün dansın beni etkiledi."

Alec'in dediği şeyle bir an Magnus'a kal gelmişti.

"Birden söyledim, şaşırmış olmalısın."

"Biraz şaşırdım, evet." Deyip gülmüştü Magnus. "Oysa erotik bir dans da değildi."

"Yani istesen erotik dans da yapabilirsin, öyle mi?"

"İstersem yapabilirim." Demişti Magnus sinsice gülerek.

"Yapmasan bile dansının bir çekiciliği var, insanı izlemeye itiyor. Ekranlarda olsaydın eminim çokça kişiyi kendine aşık ederdin. Oyunculuk yapmayı hiç düşündün mü?"

"Düşünmedim aslında, ben kendimi hep dansa ait gördüm çünkü. Peki sen? Sen oyunculuk yapmaya nasıl karar verdin?"

"İlgiyi seviyorum ben. İnsanların beni görünce aaa işte bu o dizideki çocuk demesini seviyorum. Benimle fotoğraf çekilmelerini, bana hayran olmalarını seviyorum."

"O zaman neden buradasın? Yani... yaşın genç ve kariyerin de iyiymiş. Burada neden varsın?"

"Burada olmak da bir deneyim çünkü. Açlığın dibinde olan insanların hayat mücadelesini anlıyorsun. Kazanma hırsını görüyorsun. Bir nevi gerçek yüzleri ile karşılaşıyorsun. Bu benim için müthiş bir deneyim oldu ve tekrar olsa tekrar gelirdim."

"Siz para da alıyorsunuz tabii..." demişti Magnus gülerek. "Biz de aç köpekler gibi iki lokmaya koşuyoruz."

Alec duyduğu şeye resmen kahkaha atmıştı.

"Bize özel teklif geliyor ama siz kendiniz katılım yapıyorsunuz."

"9 tane deneme parkuruna çıktım ben." Demişti Magnus o zamanları düşününce. "Sanırım en iyi dereceleri ben yapmıştım."

"Adını herkes duymuştu zaten. Bizimkiler uçakta bile seni konuşuyordu. Hakkını da verdin bence buranın."

"Yaptığım işin her şekilde hakkını veririm." Deyip başını yastığa dayadı Magnus. "Bu arada... sen de baya etkileyici birisin."

"Teşekkür ederim."

....

Ramazan olmasa başka şeyler de görürdük bence abnamans şaka şaka görmezdik daha çok erken

Survivor -Malec-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin