İlk büyük ödül

220 31 21
                                    

...

Herkes adaya döndükten sonra gece yeni takımlar olarak barakalar ayrılmıştı. Simon Raphael'den en uzak yere yatmayı tercih etmişti.

Gerçekten ada hayatı bir gecede kabusa dönmüştü. Raphael ile aynı takımda olması cehennemden beterdi.

Gece her ne kadar ondan en uzak yerde yatıyor olsa da rahatsız hissetmişti ve gözüne fazla uyku girmemişti. Sabah da erkenden barakadan ayrılıp sahile giderek güneşin doğuşunu izlemişti.

Kısa bir zaman sonra da yanına birisi oturmuştu.

"Erken kalkan birisini bulmak mutlu etti."

"Günaydın Magnus." Demişti Simon gülümsemeye çalışarak. "Aslında erken uyanan birisi değilim ama uyku tutmadı pek."

"Ben adada sürekli erken uyanıyorum." Deyip denize bir taş atmıştı Magnus. "Yeni takımlara alışmak zor. Sabah gözümü açtığımda burnunum dibinde Alec'i görünce şaşırdım resmen."

"Sen yine Alec ile uyanmışsın, ben barakadan çıkarken Raphael'in üstüne düşecektim neredeyse."

Simon bunu dedikten sonra küçük bir kahkaha atmıştı. Sabah erken saatlerde olduğu için etrafta kameraman yoktu ve Simon bu konuda daha rahattı.

"Raphael memnun olurdu bence." Demişti Magnus gülerek.

"Sanmam, benden nefret ettiğini düşünüyorum."

"Raphael neden senden nefret etsin ki? Sadece eski sevgilisiniz siz sonuçta.  Bazı sorunlar yaşanmış ama bence bitmiş gitmiş şeyler bunlar."

"Raphael pek bahsetmemiş sanırım ama kendisi benden tek bir mesajla ayrılıp kendimi açıklamama izin bile vermemişti." Deyip eline aldığı sopayla önündeki kumlarla oynamaya başladı Simon. Aklı bir an önceki anılara gitmişti ve neredeyse gözleri dolacaktı.

"Bana pek bahsetmedi bunlardan." Demişti Magnus yüzünü Simon'a çevirerek. "Konusunu açmak istemezdim."

"Aslında konuyu ben açtım. Ayrıca onun arkadaşı olmana rağmen bana hep iyi davrandın Magnus, önyargın olmadı. Teşekkür ederim."

"Ne demek, her zaman."

.....

Saat öğlene gelirken herkes yavaş yavaş uyanmış ve çoktan ateş yakılmıştı. Simon kırmızı takım yerine mavi takımın arasında takılmayı tercih ediyordu.

"Simon, biraz da bu tarafa gelsen iyi olacak." Demişti Jace biraz sinirli bir havada konuşup.

"Burada iyiyim ben."

"Takımlar artık karıştı, sevmediğimiz insanlar olsa dahi artık bu takımda mücadele edeceğiz. Ben bir futbolcu olarak tutmadığım takımda bile top koşturdum, karşımda eski takım arkadaşlarım vardı ama yine de takım ruhu yüzünden hep profesyonel davrandım. Sen de öyle davran."

"Ben futbolcu değilim, ya da takım oyuncusu da değilim." Deyip ayaklandı Simon ve tek başına ormana ilerledi. Clary de Jace'e onaylamayan şekilde bakıp Simon'ın peşinden gitmişti.

Simon kısa zaman sonra geri dönüp kırmızı takım tarafına ilerledi.

"Ben bu barakada yatmak istemiyorum." Demişti Simon kırmızı takımın barakasından eşyalarını alırken. "Mavi takımın barakasında yatmam sorun olmaz değil mi?"

"Sorun olmaz elbette." Demişti Magnus ona bakarak. "Zaten yerimiz var."

"Saçmalama Simon, dur şurada işte." Demişti Jace onun çantasını tutarak. Ama Simon hızlıca geri çekilmişti.

Survivor -Malec-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin