Hey başlama tarihini şuracığa yazmadan nereye popkekim?
Dışarıdan gelen seslerle balkona çıkıp aşağı baktım. Kamyonetten eşyalar indiriliyordu. Binaya yeni biri taşınıyordu sanırım.
Omuz silkip balkondan çıktım. Henüz kahvaltı yapmamıştım ve çok açtım. Yönümü mutfağa çevirip terliklerimi yere sürte sürte uzaklaştım.
Esneyerek buzdolabını açıp uykulu gözlerle içine baktım. Ne yapabilirdim?
Yumurta?
Evet olabilirdi. Zahmetsizdi sonuçta.
Bana göz kırpan yumurtayı almak için yeltendiğimde çalan kapı sesiyle başımı kapıya çevirdim. Ev amerikan mutfağına sahipti ve dış kapının yanındaydı.
Buzdolabını kapatıp dış kapıya yöneldim. Sabah sabah birini beklemiyordum. Kimin gelmiş olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.
Kapıyı aralayıp zile basan kişiye baktım. Elinde koliyle orta yaşlarda bir adam duruyordu. Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırıp kapıyı tamamen açtım.
"Buyrun?"
Adam koliyi daha fazla taşıyamamış kapının önüne bırakmıştı. Elinin tersiyle alnını silip derin bir nefes verdi.
"Hanım kızım çekil de içeri eşyaları taşıyalım."
Eşyaları mı taşıyalım!?
"Bir yanlışlık var sanırım. Bu evde ben oturuyorum."
Karşımdaki adam bana cevap verecekken asansörden iki kişi inmişti. Biri karşımdaki adam gibi orta yaşlıydı. Diğeri aşağı yukarı benimle yaşıt genç bir oğlandı. Oğlanın kıyafetleri diğerleri gibi iş kıyafeti değildi. Muhtemelen taşınan kişiydi. Birazdan yanlışlık yaptıklarını söyler taşınacağı daireye giderlerdi umarım.
Oğlan yanındaki adama eşyalarla ilgili bir şeyler söylüyordu. Dikkatini çekmek için normal sesimden biraz daha fazla gür bi' sesle seslendim.
"Görünüşe göre yeni taşınan sizsiniz. Lütfen hangi daireyi tuttuysanız insanları doğru yönlendirin. Rahatsız oluyorum"
Oğlan bana, konuşan bir orangutan görmüş gibi bakıyordu. -Konuşan orangutan görmüş bakışı da ne demek!? Sabah sabah hiç iyi değilim ben-
"İyi de burası 12 numara değil mi?"
Burası 12 numara mıydı? Kendimi birazcık daha zorladım ve bingo! Evet burası 12 numaraydı. Anlaşılan beynimi yastığa akıtıp kalkmıştım bu sabah.
"Evet 12 numara."
Karşımdaki oğlan omzunu silkip karşılık verdi.
"Tamam o zaman bir yanlışlık falan yok."
Kapımı çalan adama dönüp koliyi işaret etti.
"Burası doğru daire içeri taşıyabilirsiniz."
Şaşkınlıkla olan biteni izliyordum. Ne demek bir yanlışlık yoktu! Ben kiralarımı her ay düzenli yatıran biriydim. Hatta geçen hafta üç aylık kiramı bile yatırmıştım. Ev sahibiyle de bir sorunum yoktu ki evi başkasına kiralasın. Hem de benden habersiz!
Adam eline koliyi alıp içeri geçmek için yeltendi ama kapının önüne geçip engel oldum. Bakışlarımı bana sert bakan oğlana çevirdim.
"Ne demek bir yanlışlık yo-"
Çalan telefonumla kafamı arkaya çevirdim. Ev sahibimin arama zil sesini farklı yapmıştım ve şuan ev sahibim arıyordu. Acaba bu saçmalığı nasıl açıklayacaktı!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No:12 || JJK
Fanfiction"Bu ev gibi kalplerimizi de paylaşamaz mıyız?" {Her salı yeni bölüm gelecektir} 📍12.08.2020 - #Jungkook 4 start⚐14|05|2020 finish⚑ ?