19-20-21. bölümleri aynı anda attım. Dikkat edin bölüm atlamayın
-Jungkook-
Kaç saat yürüdüm, nereye doğru yürüdüm bilmiyorum. Tek bildiğim içimin yangınını söndüremiyor oluşumdu. Kalbim acıyordu, batan güneş sanki her şeyimi alıp götürüyor sadece koca bir boşluk bırakıyordu. Nefes almak batıyordu, eksiktim bunu hissedebiliyordum.
Yanımda olsan ne derdim sana Eun Sol? Cesaretim olsa çıkabilir miydim yine karşına? Affedebilmen için yalvarabilir miydim? Sevgimi kabul eder miydin?
Gözlerimdeki yaşlar sınırsız bir kaynak suyu gibi yanaklarıma akıyor ardından birer birer yerle buluşuyordu. Hangi kelimeyle anlatabilirdim ki içimde ki duyguyu? Hangi cümle tercüman olurdu ki pişmanlığıma?
Oturduğum yerden şehre baktım. Güneş bir kez daha batıyordu, bir gün bir kez daha bitiyordu ve ben ilk kez her şeye karşı öfkeliydim.
Kimdi o piç kurusu? Hangi orospu çocuğu Eun Sol'ü bu hale getirmişti?
Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim ve burnumu çekip oturduğum yerden kalktım. Cebimden telefonu çıkararak rehbere girdim.
"Alo? Kooki?"
Bir kaç burun çekişinden sonra karşı taraftan gelen Jimin hyunga karşılık verdim.
"Hyung sana taşınabilir miyim?"
Kalbimde hissettiğim acıyla gözlerimi sıkıca kapayıp esen hafif rüzgarın acımı dindirebilmesini diledim.
"Neler oluyor Jungkook? Niye ağlıyorsun?"
"Hyung lütfen..." Yutkunup sakince nefes verdim. "Lütfen sonra konuşalım, sadece soruma cevap ver olur mu?"
Jimin hyung derin bir iç çekti.
"Peki, tabii ki taşınabilirsin. Ben birazdan eve geçeceğim sen de eşyalarını toplamaya git"
Eve mi geçecekti? Eun Sol yalnız mı kalacaktı yani?
Telaş içinde gözlerimi kocaman açıp korkuyla bir iki adım öne doğru adımladım.
"Ne yani Eun Sol yalnız mı kalacak hyung? Sen delirdin mi? O kız peşinde bir psikopat varken nasıl olur da yalnız kalır? Tanrı aş-"
"Jungkook sakin ol. Yoo Ri yanında kalacak. Ben de kalmayı istedim fakat Yoo Ri çok ısrat etti."
"Yoo Ri kim?"
"Yakın kız arkadaşı, üniversiteden. İyi bi kızdır merak etme. Neyse kapatıyorum evde görüşürüz"
Buruk bir gülüş çoktan dudaklarımda ki yerini almıştı. Ne kadar acı değil mi? Sevdiğim kızın en yakınını bile tanımıyordum. Ama o bana güvenmişti, aynı evde yaşayan iki yabancı olsak da onu kurtarıcağıma inanmıştı.
Ben ise...
Ben ise onun ölmüne sebep olacaktım!
Tüm öfkemle sanki tüm pişmanlıklarım gidecekmiş gibi bağırdım. Nefesim tükenene kadar bağırdım. Başka nasıl atabilirdim ki içimdekileri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No:12 || JJK
Fanfiction"Bu ev gibi kalplerimizi de paylaşamaz mıyız?" {Her salı yeni bölüm gelecektir} 📍12.08.2020 - #Jungkook 4 start⚐14|05|2020 finish⚑ ?