Obsession | Jikook

dance for you

"Geliyorum hyung, sen çık." Yoongi, cevap vermeden kapıyı kapatıp çıktı evden.

Kapı sesini duyan Jimin hemen dolabına yöneldi ve kapakları kendine doğru çekti. Dolabın sağ alt köşesinde duran kutuyu görünce gülümsedi ve yere eğilip oturdu.

Kutunun kapağını açtığı an bir koku bekledi ama koku kaybolmuştu.

Acıyla gülümsedi yine.

"Seni çok özledim, sevgilim." Eline aldığı fotoğrafı özenle telefon kabını çıkarıp oraya koydu.

"Az kaldı kavuşmamıza."

Elindeki küçük şişeye baktı.

Jungkook'u öldüren sıvıdan kalan birkaç damla bile yeterdi Jimin'in narin ve güçsüz bedenini ele geçirmek için.

Sadece 7 saat kalmıştı. Şişeyi eline aldı ve avucunun içine saklayıp kalktı yerinden.

~~~~~~~

Herkes mutlu ve telaşlıydı. Az sonra başlayacak olan gösteri için bir aydır hazırlanıyorlardı. 

Her şey hazırdı.

Jimin bir köşede oturmuş elindeki şişeye bakıyordu.

"Bay Park, hazır mısınız? Sizi sahneye götürmem lazım." Jimin aniden başını kaldırdı ve sinirle karşısındaki çalışana baktı.

"Park değil Bay Jeon diyeceksin." Çalışan özür dilemeye başlamışken yerinden kalktı ve sahneye yöneldi.

Bir aydır bu günü bekliyordu. Sevgilisini kaybettiğinden beri bu günü bekliyordu.

Küçük şişeyi çalışana verip gösterinin sonuna kadar koruması için görevlendirdi ve telefonunu istedi.

Telefonunun kapağını çıkartıp fotoğrafı aldı ve telefonu geri verdi.

Bir an titrediğini hissetse de kendini düzeltti.

Fotoğrafı kıyafetinin içine özel olarak yaptırdığı yere koydu.

"Beni izleyeceksin, biliyorum. Senin için dans edeceğim."

Sahne için yerini alırken bir dakika sonra onu izlemek için gelen insanları süzdü Jimin. Gözü bir yere takıldı.

Namjoon, Hoseok, Yoongi, Jin ve Tae yan yana oturmuş gözyaşları içinde sahneye bakıyorlardı.

Kalbi kırıldı Jimin'in.

Onları bir de kendi yokluğuyla yıkacağı için kırıldı kendine.

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve sadece müziğe odaklandı.