⌜1⌟

6.1K 384 334
                                    

Yeni kurguma hepiniz hoş geldiniz. İlham kaynağım olan hatuna selamlar blacedelgent

Başlama Tarihi: 15.05.2020

"Gerçekten bıktım."

Jungkook sinirle üstünde ki yumurta kokan gömleği yırtar gibi çıkardı ve aynı sinirle çöpe fırlattı.

"Sence de sokakta üstü çıplak dolaşmak iyi bir şey mi?"

Hoseok tek kaşını kaldırarak Jungkook'a baktı. Kesinlikle korunması gereken bir bebek gibiydi. Üstünde ki kapüşonlusunu çıkararak Jungkook'a verdi.

"Giy bunu sonra yıkayıp geri getir."

Saçları yumurtadan dolayı yapışık olmasaydı karıştırabilirdi ama vazgeçti.

"Gerçekten müdüre şikayet etmen gerekiyor onları biliyorsun değil mi?"

Şikayet etse bile Jungkook'u umursayan yoktu ki. Bu kaçıncı olaydı bilinmezdi. Bunun en başı tabiki de güvendiği ve arkadaş olarak gördüğü insanlardı. İlk önce bakir olduğunu herkese yaymışlardı daha sonrasında ailesi ile ilgili dedikodular yaymışlardı. Jungkook bu dedikoduları hiçbir zaman umursamadı ama bu yapılanlar sadece sözle kalmamıştı. Birkaç aydır sürekli sınıfındakiler Jungkook'la uğraşıyor sözlü taciz etmek bir yana ona yumurta fırlatıyor, ezikliyorlardı.

"Bu sondu Hoseok. Okulu bırakıyorum."

Hoseok şaşkınlıkla ne dediğini bilmeyen arkadaşına baktı.

"Saçmalama. Lisenin bitmesine birkaç ay kaldı ve sen köpek gibi üniversite sınavına çalışıyorsun. Bırakamazsın. Farklı bir çözüm bulacağız."

Jungkook sinirle siyah kapüşonlunun şapkasını kafasına geçirdi. Bu olanların yanı sıra ailesine de ayrı bir sinirliydi. Anne ve baba dediği insanlar arkalarına bakmadan onu bırakıp gitmişlerdi. Ne için? Jungkook onların gözünde bir pişmanlıktı. Bunu anlaması çok da uzun sürmemişti. Kendi ayakları üstünde durarak ve babannesi sayesinde müstakil bir ev almıştı ve yarı zamanlı bir işte çalışıyordu. Şimdi önünde ki hayatında iyi bir sevgili ve güzel bir üniversite istiyordu.

"Ne gibi bir çözüm bulacağız Hoseok?"

Jungkook ayaklarını izleyerek yürümeye devam ediyordu. Elleri ise kapüşonlunun cebindeydi ve eve gidene kadar çıkarmayı da düşünmüyordu. Sırtında ki çanta bedenine ağırlıktı bir an önce eve gidip bir yere fırlatmak istiyordu.

"Birazcık yavaş yürür müsün?"

"Sen de yumurtayla kaplı olsan yavaş yürür müydün?"

Jungkook, Hoseok'un inadına sanki adımlarını daha da hızlı atmaya başladı. Hoseok ise onun arkasından sövmekle meşguldü. Evin önüne geldiği gibi anahtarı deliğe sokarak çevirdi ve kilidin açılma sesi kulağına ulaştı. Kapıyı ittirerek sonuna kadar açtı. Sırtında ki çantayı koltuğa fırlattı.

"Duşa gireceğim bana şu planından bahseder misin?"

"Haaa o plan."

"Dinliyorum."

Jungkook odasına giderken peşinden de Hoseok geliyordu. Adı kadar emindi Hoseok'un bir planı yoktu.

"Bir planın yok değil mi?"

Jungkook ona kısaca baktı ve Hoseok kafasını hayır manasında salladı. Parmağını ona doğrultarak durmasını sağladı.

"Sen duştan çıkana kadar bulacağım emin ol."

Jungkook elinde ki havlusuyla hızlıca banyoya ilerledi. Hoseok giden bedenin arkasından oda da volta atmaya başladı. Elbette aklında planlar vardı ama iyice düşünüp aralarından 1 tanesini seçmeliydi. Jungkook'un bir süre sonra duştan çıkmasıyla ona doğru döndü.

"Buldum."

"Umarım güzel bir plandır?"

"Bence aralarından en iyisini seçtim emin ol."

"Duymak için sabırsızlanıyorum."

Jungkook elinde ki havluyla ıslak saçlarını azıcık da olsa kurutmak için karıştırdı.

"Şeytanla bir anlaşmaya ne dersin?"

"Ne?"

Jungkook duyduğuyla duraksadı ve şok olmuş bir şekilde Hoseok'a döndü. Yüzünde ki ciddiyetin bir an da kaybolmasıyla genç adam seslice gülmeye başladı. Gülüşlerinin arasından ise cümle kurmaya çalışıyordu.

"Sakin ol. Sadece şaka yaptım."

"Aptal."

Jungkook gri eşofmanını düzeltti ve yatağında debelenen Hoseok'un yanına oturdu.

"Artık sakin ol ve şu planı söyle."

"Bir büyücüye gideceğiz."

Jungkook kesinlikle arkadaşının saçmaladığını düşünerek gülmeye başladı.

"Saçmalıyorsun."

Hoseok ciddi bir şekilde karşısında otururken Jungkook'un gülüşü yavaş yavaş soldu.

"Şakaydı değil mi?"

"Hayır."

"Ciddi olamazsın. Büyücü diye bir şey mi kaldı?"

Jungkook ciddiyetle odanın içerisine bakmış ardından tekrar Hoseok'a bakmıştı.

"Jungkook sence de insanların kendiliğinden ölmesi normal bir şey mi? Büyücüler yer yüzüne inen şeytanlarla iş birliği içerisinde. Şeytanların istediği olmadığı zaman büyücüleri öldürüyor."

"Yeryüzüne inen şeytanlar mı? Tamamiyle saçmalıyorsun."

"O halde bana inanmıyorsan tanıdığım bir büyücüye gidelim?"

Jungkook ciddiyetle tek kaşını kaldırdı ve olayı kavramaya çalıştı. Yani bir büyücüye gidip bu durumdan kendisini kurtarmasını isteyecekti? Bu gerçekten saçmalıktı başka hiçbir şey değildi. Ama Jungkook'un başka çaresi de yoktu.

"Pekala, umarım başımıza bir şey gelmez."

"Gelmeyecek tabiki de. Senin çözümün kesinlikle bir büyücü de emin ol."

"Umarım dediğin gibi olur."

Konusunu beğenirseniz devam edeceğim *-*

Immoral ⌜TaeKook⌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin