⌜3⌟

3.3K 360 305
                                    

Ee Kim Taehyung artık sahalarda xbxkzhx

"Siktir!"

Jungkook endişeyle karşısında ki bedene baktı ve hızlıca sağ tarafında ki küçük lambayı yaktı. Bakışlarını asla karşısında ki vücuttan ayırmıyordu.

"Siz gençler büyüklerinizi böyle mi karşılıyorsunuz?"

"Sen de nesin be?" Jungkook kocaman gözlerini karşısındakinden ayırmıyordu. Kendisinden kalıplı duran bedenin önce kanatları sonra da sivri boynuzları kayboldu. Karanlığın içinde kırmızı parlayan gözler kaybolunca Jungkook endişeyle etrafına bakındı. Karşısındakinin kim olduğunu bilmiyordu neyin nesi olduğunu da. Bu yüzden başına bir şey gelecek gibi hissediyordu. Ara holün lambasını yaktı ve ışığın salona yayılmasını sağladı.

"Şeytan?"

"Şaka?" Jungkook şaşkınlıkla gülmüş karşısında ki bedenin ciddiyetini fark edince gülmeyi kesmişti.

"Beni sen çağırttın ufaklık."

"Ben öyl- siktir!" Aklına dank eden şeyle Jungkook donakalmıştı. Gerçekten öyle bir bok yemişti.

"Vazgeçtim istemiyorum artık."

Karşısında ki beden kıkırdayarak ona yürümeye başladı.

"Sakın gelme! Sana diyorum gelmesene!" Jungkook arkasında ki kapıdan dolayı kaçacak bir yeri yoktu. Parmağını kendisine doğru yürüyen bedene uyarıcı bir şekilde sallamıştı. Neredeyse kendisiyle aynı boydaydı ama kesinlikle vücudu kalıplıydı.

"Adım Kim Taehyung. Bana burada öyle seslenirler. Bu ismi hiç aklından çıkarma ufaklık. Çünkü her zaman etrafında olacağım. Evinde.." Adının Taehyung olduğunu öğrendiği beden parmağıyla etrafı işaret edip dibine kadar girmişti. "Aklında.." Yavaşça eliyle kahverengi saçlarını okşadı. Parmağını yüzüne sürterek aşağıya doğru indirmeye başladı. Boynuna oradan göğsüne kadar indi. "Belki de kalbinde ne dersin ufaklık?" Sağ elini yavaşça gencin kalbinin üstüne koydu. Kulağına doğru eğilerek fısıldadı.

"Korkudan mı bu kadar hızlı atıyor yoksa heyecandan mı?" Jungkook derince yutkundu ve ne diyeceğini bilemedi.

"Sakin ol şaka yapıyorum seni yemeyeceğim." Taehyung kıkırdayarak geriye çekildi. Jungkook derin bir nefes aldıktan sonra bedenini arkasında ki kapıdan ayırdı. Kalbi kesinlikle korkudan hızlı atıyordu.

"Biraz sohbet etmeye ne dersin? Koruyup kollayacağım kişiyi tanımam gerekiyor."

Jungkook yavaş adımlarla çoktan koltuğa oturup onu bekleyen Taehyung'un yanına araya mesafe koyarak oturmuştu. Sonuçta o istemişti bunu ne olursa olsun kabul etmek zorunda olduğunu da biliyordu. Yanı başında duran mini lambanın tuşuna basarak ortamı aydınlatmasını sağladı.

"Adım Jeon Jungkook, 19 yaşındayım."

"Liseyi bitirmek için geç bir yaştasın?"

"1 sene bazı şeylerden dolayı geç yazıldım. Ailem yok. Aslında varlar ama benim için yoklar."

"Üzücü olaylar yani?" Jungkook karşısında ki beden her konuştukça çıkan sivri azı dişlerine gözleri takılıyordu. Onlar fazla mı sivriydi? Ona mı öyle geliyordu hiçbir fikri yoktu.

"Öyle. Okulda zorbalık görüyorum bu yüzden birisini yanımda istedim."

"O şanslı kişi de benim?" Jungkook bilmem der gibi omuzlarını oynatmıştı.

"Yakın bir arkadaşım var adı Hoseok."

"O neden sana zorbalık yapan cici insanları korkutmuyor?"

"Çünkü o insanlara karşı yumuşak davranıyor. Öyle hareketler onun için değil."

Taehyung gülümseyerek kahverengi gözlerinin yerini kırmızı gözleri alınca Jungkook'a yaklaştı.

"Yani ben sana göre onları korkutabilecek derecedeyim?"

Jungkook başını evet manasında salladı. Taehyung kıkırdayarak sivri boynuzlarını çıkardı.

"Seni de korkutuyor muyum?" Taehyung gencin korkusunu hissedebiliyordu. Jungkook yavaşça evet manasında kafasını salladı. Taehyung tekrardan geriye giderek oturdu.

"Biz şeytanlar korkulardan besleniyoruz ufaklık. Senin korkman benim hoşuma gidiyor." Taehyung tekrardan boynuzlarını oldukları yerden kaybetmişti ve gözleri kahverengiye dönmüştü.

"Sen de bana kendini anlatabilir misin?" Jungkook parmaklarıyla oynayarak sevecen bir şekilde gülümsemişti.

"Korkunu hala sezebiliyorum. Benden korkma ufaklık bence korkunç birisi değilim. Her neyse sana kendimi anlatayım." Taehyung derin bir nefes vererek küçük ışığa baktı.

"Gerçek adım Arapça ve bu zor olduğu için kendime burada kullandığım Kim Taehyung ismini taktım. Her hafta 1 kez cehenneme gitmek zorundayım. Dünya da ne yaptığımı anlatmam gerekiyor. Yoksa baş şeytan kızıyor."

"Yani şeytan 1 tane değil mi?" Jungkook şaşkınlıkla karşısında ki bedene baktı. Aklı tamamiyle karışık hissediyordu.

"Büyük şeytan bir tane ama onun tohumları olarak küçük şeytanlar var. Aklın karıştı biliyorum ama daha sonrasında anlayacaksın."

"Yani senin gibi bir sürü var?" Taehyung evet manasında kafasını salladı.

"Kaç yaşındasın?"

"Bir süre sonra saymayı bıraktım."

Jungkook dudaklarının arasından şaşkınlık dolu bir ses çıkarmıştı.

"Biliyorum çok çekiciyim." Taehyung kıkırdayarak siyah saçlarını karıştırdı. Burnuna dolan garip kokuyla Jungkook duraksadı. Garip koku aslında güzel kokuyordu ama bir insana ait olamayacak bir kokuydu.

"Yarın beraberiz ufaklık."

"Nasıl yani okula benimle mi geleceksin?"

"Senin okuluna transfer öğrenci olarak geçtim. Yani bunu yapmak çok da zor olmadı. Bu arada telefonun?"

Jungkook anlamsız bakışlarla cebinde ki telefonu çıkardı. Taehyung telefona uzanarak elinden aldı.

"Ne yapıyorsun?"

"Numaramı kaydediyorum?" Taehyung bakışlarını tekrardan telefonla bütünleştirdi. Numarasını kaydettikten sonra çaldırdı ve sessiz odanın içinde hoş bir melodi duyuldu.

"Okulda olur başka bir yer de olur etrafında yoksam ve bana ihtiyacın olursa ara."

Jungkook tamam manasında kafasını salladı. Bu sırada da ortam sessizliğe bürünmüştü. Jungkook karşısında ki bedeni inceleme zamanını bulmuştu.

Keskin çene hattı, delici bir şekilde bakan kahverengi gözleri, ben buradayım diye bağıran pembe dudakları, siyah dalgalı saçları onu seksi gösteriyordu. Jungkook için seksi kavramı bir insan olsaydı kesinlikle bu karşısında ki bedenden başkası olamazdı. Taehyung'un hareketlenmesiyle Jungkook bakışlarını kendisine bakan gözlere dikti.

Taehyung karşısında ki bedenle burun buruna gelene kadar yaklaştı. Şimdi hızlanan nefeslerini dudaklarında hissedebiliyordu.

"Fazla mı yakınız sanki?" Jungkook fısıltıdan oluşan sesiyle konuştu. Şuan karşısında ki bedenden etkilenmemesi imkansızdı. Kesinlikle aklında ki seksi kavramına uyan birisi olduğu için karşısında ne yapacağını bilmiyordu.

"Şehveti hissedebiliyorum ufaklık.  Şehvet de beni besleyen diğer faktörlerden biri."

Taehyung yavaşça gencin boynuna eğilerek yaladı. Jungkook hissettiği ıslaklık hissiyle vücudu istemsizce titredi.

"Benim uyumam gerekiyor." Jungkook hızlıca geriye çekilerek Taehyung'un kucağından telefonu kaptı. Arkasına bakmadan koşar adımlarla odasına ilerledi.

"Seninle çok eğleneceğiz ufaklık."

Kim Taehyung onunla eğlen!! Xjxjxhxb

Immoral ⌜TaeKook⌟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin