"Ben de geleyim?" Taehyung, Jungkook'a yaklaşmış ona sevimlice bakıyordu.
"Hayır?" Jungkook ise bıkkınlıkla omuz silkti ve geriye adımladı.
"O zaman seni takip edeceğim. Başına bir şey gelirse ne yapacaksın?" Taehyung dibine kadar girip cevap vermesini bekliyordu. Jungkook ise yakınlıklarından dolayı nefesini tuttu.
"Tamam ama sorun çıkarmak yok." Jungkook tehdit dolu bir şekilde parmağını salladı. Taehyung ise olumlu bir şekilde kafa salladı. Fakat kendisi de biliyordu ki şeytanın olduğu yer de sorun eksik olmazdı.
Jungkook peşinde ki Taehyung'la yürümeye başladı.
"Nasıl bir yer de çalışıyorsun?"
"Barmenim." Bu tamamiyle Taehyung için ekstra sorun demekti. Bar ortamını biliyordu. Yakışıklı/güzel birisini gördükleri gibi yavşayan insanlar vardı. Tek umudu sorunsuz bir şekilde geceyi bitirmekti. Renkli ışıklarla donatılmış tabelayı görünce kısaca baktı. Önünde uzun bir kuyruk vardı ve kalıplı vücutlar kapının 2 yanında duruyordu.
Jungkook, Taehyung'un elini tutarak çekiştirdi. Kapıdakilere baş selamı vererek içeriye girdiler. Taehyung aşırı gürültüden nefret ederdi. Kalabalık ortamları da sevmezdi. O sessiz sakin, kafasını dinleyebileceği yerleri daha çok severdi.
"Sen otur ben hemen giyinip geleceğim." Jungkook, Taehyung'u ittirerek oturmasını sağladı ve hızlıca ters yöne doğru yürümeye başladı. Bu sırada Taehyung etrafı süzdü. İnsanların saçma sapan dans edişlerine, ayakta sevişenlere kısaca baktı. Yanından gelen sesle bakışları Jungkook'a döndü. Giydiği siyah deri pantolon, siyah gömlek onu aşırı seksi gösteriyordu.
"Böyle giyinirsen herkes sana yavşar."
"Benden istedikleri böyle giyinmem."
"Patronun da sanki adam pazarlıyor pezevenk." Taehyung sinirle bakışlarını Jungkook'un üstünde gezdirdi. Sadece sakin olup zamanın çabuk geçmesini istiyordu. Bu ortamda kalmak onu ekstradan sinirlendiriyordu.
"Selam güzelim." Yanından gelen sesle Taehyung kafasını çevirmemişti bile. Kime dediğini de çok umursamadı.
"Ne içerdiniz?" Jungkook kollarını masaya dayayarak sordu.
"Seni." Gevşekçe gülen adam gevşekçe karşısında ki çocuğa güldü. Taehyung şimdi yanında ki konuşmaya odak kesilmişti.
"Maalesef menümüz de öyle bir şey yok. Şimdi düzgünce soruyorum ne alırdınız?" Jungkook elbette böyle insanlarla bazen karşılaşıyordu ama elinden gelen bir şey yoktu, sabırla karşılamak dışında.
"Seni yatağıma alabiliyor muyum?" Kendisinden yaşça büyük bedenin saçma sapan cümleler kurması Jungkook'u sinirlendiriyordu. Kapıda ki korumaları çağırma kararı almıştı fakat Taehyung'un sesini duymasıyla duraksadı.
"Korumaları çağırma ve sen." Taehyung sinirle gülerek kendisinden yaşça büyük adama parmağıyla işaret etti.
"Nasıl böyle tanımadığın bir insana ahlaksızca kelimeler söyleyebilirsin?"
"Seni ilgilendirmiyor?" Taehyung sinirle yumruğunu sıkarak masaya dayadı. Jungkook ise birazdan olacaklar için endişeliydi. Bu yüzden elini gencin koluna koyarak dikkatinin ona kaymasını sağladı.
"Gerçekten boşver." Taehyung gencin elini yumuşakça sıkıp kolundan kaymasını sağladı. Vücudunu ayaklandırarak adamın yanına ilerledi. Yakasından tutarak yüzlerini yaklaştırdı.
"Bana bak seni piç. Sevgilisi olan insanlara yürüme kayaya çarparsın. Duydun değil mi beni? Sana yapabileceğim şeyleri bir bilsen aklını kaybedersin." Taehyung'un gözleri kırmızıya dönünce karşısında ki beden şaşkınlıkla oturduğu yerden geriledi. Taehyung yakasını bırakıp ittirdi. Herkesin kafası uçuktu bu görüntüyü gören de sabaha unutacaktı unutmayanı da umursamıyordu Taehyung.
Arkasına bakmadan giden adamla Taehyung üstünü düzeltmiş kendisine şaşkınca bakan gence gülümseyerek oturdu.
"Ona ne dedin?" Jungkook şüpheyle kollarını dolayarak baktı.
"Hiçbir şey. Sadece küçük bir şekilde uyardım." Taehyung için sadece küçük bir uyarıydı. Jungkook küçük bir uyarı olmadığından adı kadar emimdi. Jungkook işine dönerek Taehyung'ı yalnız bıraktı. Bu zaman içerisinde ise Taehyung genç bedeni inceleyerek zaman geçirdi.
"Bir an önce eve gitmek istiyorum. Sanki bugün diğer günlere göre daha yorucuydu." Jungkook hızlıca üstünü değiştirip Taehyung'un yanına gelmişti. İkili hızlıca bardan çıktılar. Kendisine doğru yürüyen bedenle Jungkook duraksadı.
"Jimin?" Jungkook heyecanla Jimin'e ilerledi ve sarıldı.
"Jungkook seni özledim." Jimin kıkırdayarak geri çekildi ve Jungkook'un saçlarını karıştırdı. Taehyung ise garipçe onlara bakıyordu. Jungkook arkasında ki bedenin onlara garip bir şekilde bakmasını fark edince tanıştırmayı unuttuğunu fark etti.
"Sizi tanıştırayım. Kuzenim Jimin ve ev arkadaşım Taehyung."
Jimin sevecen bir şekilde gülerek elini uzattı. Taehyung ise sanki onu tanıyor gibi hissetmişti. Çok bekletmeden elini uzatarak sıktı.
"Tanıştığıma memnun oldum Taehyung."
"Ben de öyle." Jungkook şirince gülerek ikilinin arasına girdi ve kollarını tuttu.
"Artık eve gidebiliriz." Jungkook onlara cevap verme fırsatı bırakmadan çekiştirmeye başladı. Jimin ve Jungkook yol boyunca gülerek birbirlerine sürekli anılarını anlattılar Taehyung ise onları izlemekle kaldı.
Evin içine girmeleriyle hepsi salona geçip oturdular. Jimin endişeyle kafasını kaşıdı. Jungkook daha önce onu böyle görmemenin endişesiyle hemen sordu.
"Sorun ne hyung?" Jimin derin bir nefes vererek tek sefer de söyleyeceğini umdu.
"Annen ve baban seni görmek istiyor." Jungkook duyduğu cümleyle donuk bir şekilde baktı.
"Ben istemiyorum."
"Düşünmeden ani bir karar verme Jungkook. Annen seni çok öz-"
"Duymak istemiyorum." Jungkook sert bir tonda Jimin'in cümlesini yarıda kesti. Ailesi söz konusu olunca Jungkook sinirlenmeden edemiyordu. Jimin ellerini havaya kaldırarak kafasıyla onayladı.
"Pekala yine de sen bilirsin cevabın değişirse söylersin şimdi gidiyorum görüşürüz Jungkook." Jimin ayaklanarak kapıya ilerledi ve ardından kapıyı kapattı.
"Onu tanıyorum." Taehyung fısıldayarak söyledi fakat Jungkook onu duymuştu.
"Nereden tanıyorsun?" Jungkook şüpheyle karşısında ki bedene baktı. Bir an da yüzünde ki ifade değişince Jungkook daha da şüphelendi.
"Hiç gereksiz boşver. Şimdi gitmem gerekiyor daha sonra görüşürüz. Cehennem de birkaç işim var anlarsın ya." Jungkook şimdilik bu olayı boşvermişti ama sonrasında cevabını elbette alacaktı.
"Pekala ben de yatacağım zaten hem yarın hafta sonu iyice dinleneceğim." Jungkook arkasına bakmadan odasına ilerledi ve kapıyı sertçe kapattı. Taehyung ise sinirle elini alnına vurdu. Bir şeyleri batırmıştı ama farkında değildi. Şimdi ise cehenneme gidip melezler hakkında verilen sohbeti dinlemek zorundaydı.
❀
Ufaktan ipucu veriyorum bölümler de ama yakalayabilene helal olsun xbdnxhx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Immoral ⌜TaeKook⌟
FanfictionJungkook küçük bir istek de bulundu başına bela olacak şeytandan habersiz.