Zöhre-rapunzelim-:
Gerçekten acayip derecede mutluyduk Zümra sonunda kolunu oynayabilmişti.hepimiz çok mutlu olmuştuk o gün annemler Zümra'ya gelmiş onu tebrik etmişlerdi.ve bende sonunda telefonuma kavuşmuştum .Savaş son derecede telefonumu karıştırmıştı baya bir hemde .hatta tâ 10 sene önceki erkek arkadaşıma bir daha benimle yazışma öldürürüm seni yazmıştı halbuki çocuk zaten yazmıyordu sadece doğum günümde doğum günümü kutlamıştı.allahın deli Savaş'ı.
Zümra ile bugün kutlama yapacaktık ilk bisikletle Sarıyer'e gidecek daha sonra Sarıyer'de deniz kenarında bir Waffle yiyecektik.Çisil ilkten ben bisiklet sürerken sürekli düşüyorum diyerek gelmeyecek daha sonra Waffle sesini duyunca gelicem demişti.bu da böyle bir aç ayı işte.Zümra hemen hazırlanmıştı ve beraber bisikletlere bindik.Savaşlarda geliyordu bizimle eksik kalmasınlar zaten(!) aslında gelmelerinden fazla memnun olmadığım söylenemez ama ! Çünkü beni mutlu ediyorlardı.bisiklet sürmeyi Zümra çok severdi.biz de çok severdik sürekli kendi aramızda yarışmalar yapardık.Zümra'nın bisiklete binerken ki yüz ifadesini görseydiniz gülmekten ölürdünüz çok mutluydu e doğal olarak bir buçuk ay boyunca evden çıkamamıştı bende öyle olurdum.hepimiz bisikletlere binmiştik ve başlamıştık sürmeye bisiklet sürmek özgürlüktü benim için pedalları sanki sonsuzluğa doğru sürüyorduk.hiç bitmeyecek kadar yolumuz vardı önümüzde istediğimiz kadar gidebilirdik şu anda hepimiz çok mutluyduk.rüzgarla yüzüme vuran saçlarım arkamda tamamen özgür bir gölgem kendimi bir özgür kuş gibi hissediyordum.çok mutluydum gerçekten .aslında son günlerde kendimi bir garip hissediyordum.sanki Savaş'a karşı duygularım vardı ve ben bu duygularımdan dolayı kendimden utanmıyordum.çünkü Savaş iyi bir insandı her şeyiyle iyiydi o hem o da eğer eski duygularıyla yaşıyorsa o da beni seviyordu.ama ben de Zöhre isem duygularımı ona göstermeyecektim o bana gösterirse tepki verirdim belki ama diğer türlü asla bunları burada düşünmemem gerektiğini düşünüp kafamı kaldırıp önüme baktım.kızları görüyordum ancak baya bir ilerimdeydiler.az ötemde ise Savaş vardı daha da uzakta kalmamak için biraz hızlanıp Savaş'ın yanına vardım.
"Niye arkada kaldın gıcık şey "
Sensin gıcık.
"Sanane gıcık şey "
"Banane ?"
"Evet sanane "
"Peki öyle olsun "
"Öyle"
Biraz durduktan sonra birşey söyleyecekmiş gibi ağzını araladı sonra konuştu "Zöhre sevdiğin var mı ?"
Şimdi ben ne demeliyim 'evet var o kişi sensin falan mı ?'yok öyle olmaz 'evet var ismi Savaş ' bu çok klişe kaçtı .
O sırada Savaş "benden utanmana gerek yok söyle"dedi.
Bende bunun üzerine "evet"dedim .
Dememle Savaş suratını astı onun üzülmesine dayanamıyordum böyle yaptığına göre hayla beni seviyordu.
"Kim ?"diye sordu.
Aha şimdi sıçtın Zöhre .
"Zöhre hadi sizi bekliyoruz biraz hızlı sürün"
Allah'ın bir elçisi yardımıma koştu Çisil seni yerim bir dakika ben seni yiyemem ben sen değilim.
"Hadi gidelim"dedim Savaş'a ama yüzünden düşen bin parçaydı.
Kafasını salladı ve ilerledik .
Yapacak birşey yok Savaş bunu sana söyleyemem .
Kızlara yetişmiştik ve daha sonra Sarıyer'e ulaşmıştık baya bir yorulmuştuk çünkü neredeyse 3 saattir pedal çeviriyorduk.hepimizin yüzünden terler akıyordu.
O sırada garson geldi ve siparişlerimizi sordu.
Çisil"ben dondurmalı profiterol istiyorum"dedi.Doruk "kardeş sen onu duble dondurmalı profiterol yap"dedi.bunun üzerine Çisil"yani Doruk anlıyorum böyle şeyleri çok seviyorum ama duble boyunu neredeyse 3 kişi yer ben onu nasıl bitireceğim "diye sordu.
Allah var doğru diyor yani Çisil yer yer herşeyi yer beni de yer ama duble boy Profiterol yiyemez.
"Sevgilim sadece sen yemeyeceksin beraber yiyeceğiz beraber yediğimiz ilk yemek profiterol hadi hayırlısı daha neler yiyeceğiz acep ."dedi. Doruk bey Eniştemiz.
Şevval bunun üzerine "enişte ya bu kızı böyle şımartma yemin ediyorum başının etini yer yemek diye "dedi bunun üzerine güldük daha sonra Çisil"Şevval diyorsun işte ben sevgilimin başının etini bile yerim"dedi.şevval"ee bende aynı şeyi söyledim "dedi Çisil "kardeşim ben gerçek anlamda başının etini yerim"bunu demesiyle küçük çaplı bir şok yaşadım psikopattı bu kız ."kızım iyi misin sen ?"diye sordum Çisil gülerek kafasını salladı doruk ise "kızlar ben korkuyorum yer mi gerçekten ?"diye sordu bunun üzerine güldük daha sonra biraz daha cafede durup tekrar bisikletlerle eve döndük Savaş yol boyunca çok mutsuzdu söylediğim bir söz onu nasıl bu kadar derinden etkileyebilmişti ki bu kadar fazla mı seviyordu beni gerçekten ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kazaşk ❤️
General FictionKitabın kapağını yapan @Bebairem adlı hesaptaki arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Dört kızın hikayesi acaba bir kaza onları nereye götürecek ?