Yeniden

89 25 16
                                    

15.Bölüm:Yeniden
"Bazı yıkılışlar daha parlak kalkışların teşvikçisidir "
W.Sheakspeare
Zöhre-rapunzelim-:
Kızlara gerçekten iyi bir şekilde hadlerini bildirdiğimizi düşünüyordum ama tam olarak işimiz bitmemişti hemen Çisil'in annesinin odasına çıktık odada Çisil'e çok benzeyen sarışın,kahverengi gözlü bir kadın vardı gözyaşları ve iç içe girmiş saçları bile onu güzelliğinden ayırmıyordu.
"Merhaba siz Çisil'in arkadaşları olmalısınız"dedi güzelliğinden eser vermeyen o kadın.
"Merhaba evet biz Çisil'in arkadaşlarıyız siz nasılsınız ?"diye sordum çünkü kızlar cevap vermiyordu sanırım Çisil'in annesini bakışlarıyla kesiyorlardı.
"Ben iyiyim kızım da Zümra arkadaşınız biraz kötü sanırım "dedi.
"O da düzelir siz endişelenmeyin"dedim.
Kafasını salladı ve "arkadaşınıza bende bir bakayım haydi hep beraber çıkalım"dedi.
"Anne Arya'yı da alacağız "Çisil annesine bakarak konuştu.
"Kızım sana bu durumu anlatmıştım"dedi.
"Anne ben o işi hallettim o kızı hep beraber bir güzel hallettik biz bir daha karışamaz sana merak etme bu akşam buradan hep beraber gideceğiz bunu o bilmeyecek kaçıcaz ve bir daha da bize bulaşamayacak emin ol ben her şeyi hallettim"dedi.
"Peki ya kızım nasıl kaçıcaz diyelim ki kaçtık o zengin şey bizi tekrar bulacak"dedi.
Kadın çok haklı yani Allah var.
"Anne ben hallettim sen merak etme siz toparlanın gece yarısı arka bahçeden bu hastaneden gideceğiz"dedi Çisil bu tilki bir planlar kurmuştu belli ki yoksa bu kadar emin konuşmazdı sanırım.
Hemen Çisil'in yanına gittim."kanka sen ne planlar kuruyorsun?"Çisil hızlı bir şekilde akşam görüceksiniz şimdi siz annemle Zümra'nın odasına çıkın ben hemen geliyorum"dedi.kesin bir iş vardı bu işte ama Çisil'in bizi kurtaracağına emindim.

Çisil-aç ayım-:
Bu akşam bu lanet hastahaneden kurtulacaktık ilk önce annemi sonra arkadaşımı tedavi edecektim.onları kurtaracaktım ama bunun için bana bazılarının yardım etmesi gerekiyordu.Zümra'nın babası,Üvey babam ve bizim 4 Sipahiler ...
İlk önce Dorukların yanına gitmem gerekiyordu hemen telefonumu çıkarttım ve rehberden Doruk'u aramaya başladım ama d kısmında Doruk'un ismini bir türlü bulamıyordum tabii ya Doruk'u sevgilim diye kaydetmiştim sevgilim benim sevgilim sevgilim deyince bir kötü olmuştum sanırım ama şu an sevgilim değildi evet belki o kızlarla zoraki olarak sevgili olmuşlardı ama bana bunu söylemesi gerekti bence bu yüzden biraz kırılmıştım ve haklıydım da bence .hemen sevgilimi değiştirip Doruk'a çevirdim böylesi hem benim için hem de onun için en doğru olanıydı sanırım hemen Doruk isminin üzerine bastım ve telefonu kulağıma götürdüm.
"Alo Doruk ?"
"Efendim?"
"Bahçeye gelir misin ?"
"Ne oldu?"
"Gelirsen anlatıcam "
"Tamam hemen atar yapmayın Aç hanım"
"Doruk aramızın kötü olduğunu biliyorsun benimle böyle konuşma Aç hanımmış "diye sitem ettim yani eskiden böyle şeyler demesine izin verirdim ama şu an her ne kadar istemesem de ayrıldığımız için benimle böyle konuşmaması gerekiyordu.
"Tamam seninle böyle konuşmam Sevgilim"
Bu çocuk beni her geçen gün daha fazla sinirleniyordu gıcık şey.
"Doruk sinirleniyorum"
"Sinirlenme Jelibon saçlım"
"Doruk jelibon saçlım ne ya cıvıklaşma hem bir dakika sen böyle cümleler eskiden hiç kullanmazdın ve vıcık vıcık ilişkilerden nefret ederdin ne oldu sana"
"Hiç hiç bir şey"
"Doruk allah belanı vermesin ya beni sinir etmek için kendinin bile nefret ettiği kelimeleri kullanıyorsun daha fazla sinir olmadan kapat şu telefonu"dedim sinirli çıkan sesimle şerefsiz ya.
"Yaa aşkım önce sen kapat !"
Allahım sen bu çocuğa önce akıl sonra tekrar akıl ver .
Amin.
Bir şey demeden sinirle telefonu kapattım.o sırada asansörün geldiğimizi belirten sesi kulaklarımda çalkalandı.
'Tlink '
Ebenin körü kulaklarımı hissetmiyorum sanırım bu nasıl bir ses .
Hemen asansörü boşverip bahçeye adım attım o sırada Doruk ve diğer 3 sipahiyi gördüm.
"Ya aşkım ben sana lafın gelişi kapat demiştim gerçekten kapattın"
Kulaklarıma inanamıyordum .Doruk bana ne diyordu böyle bir de milletin içinde
"Doruk ben senin pilini kapatıcam bir daha hareket edemeyeceksin şimdi saçmalama ve beni dinleyin "dedim.
Hafif bir gülüşme oldu daha sonra herkes beni dinlemek için bana kulak verirmiş gibi yüzüme baktılar.
"Buradan çıkmayacağımızı daha doğrusu sizin canınız sevgililerinizin bizi çıkarmayacağını "diyecekken 4 sipahi bir anda "şuna sevgilileriniz deme Çisil"siye anırdılar.
"Ama gayet memnun görünüyordunuz özellikle Nazlı 'çevcilim ben oydan daha gücel dekilmikim '"dedim be kahkaha attım son yaptığım şey çok hoşuma gitmişti ve bunu yapmak her zaman da hoşuma giderdi o sırada Emir"ya şunun taklidini yapma taklidi bile iğrenç "dedi.iğrenmiş.
"Sen acaba iğrendiğin halde onla sevgili oldun Emir .yani diğerlerini anlıyorum onlar basbaya sevmişler ve normal olarak sevgili olmuşlar çünkü fazla şikayetçi durmuyorlar sen gibi  "dedim ve Doruk'a bakış attım.
Doruk sinirle "Çisil şu konuyu kapat çabuk"dedi.onları sinir etmeyi şu an gerçekten çok isterdim ancak konuya dönmem gerekiyordu.
"Evet konumuza dönelim buradan bu akşam çıkıcaz gece yarısı arka bahçeden "tam ağızlarını aralamışlardı ki "korumalar gece yarısı vardiya değişimi yapıyorlar ve burada neredeyse bir 10 dakika arka bahçe boş kalıyor bu sırada hemen Eyüp abi den araba getirmelerini isteyeceğim hem Zümra'yı hem de Annemleri buradan çıkartıcağız daha sonra da evlere dağılıcaz eğer bizi tekrar bulurlarsa tek çare Yurt dışına çıkmak olucak tabii ki "dedim .kafalarını sallar anlamda ileri geri yaptılar.
Emir fazla vakit kaybetmeden "Eyüp abi dediğin kişi kim peki ?"diye sordu aklıma gelen şeyle ilk tebessüm ettim aklımdan bir ara kayınbaban demek geçti ama sonra vazgeçtim çünkü böyle bir şey dersem ve Zümra'nın kulağına giderse oynatamadığı eliyle beni döverdi mazallah o nasıl olucak derseniz benim de bir fikrim yok ama sonuçta hastanelik olurdum o kesin.
"Zümra'nın babası"dedim o sırada Emir hariç diğer 3 sipahi gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsunuz oğlum?"Emir sinirle etrafa bakıyordu.
Barış fazla vakit geçmeden"Hiç kayınbabanın ismini bilmemen biraz yanlış değil mi Emir ?"diye sordu.
Emir'bittin olum sen 'bakışı atıyordu Barış'a.
Savaş"Emir  ben seni şiddetle kınıyorum kanka şimdi kayınbabanın ismini bilmen gerek sonuç olarak dimi yani"dedi ve tekrar güldüler o sırada bende "bu arada Ercan abi de size Zümra'nın evini gösterecek"dedim aslında evet dediğim doğruydu ama asıl amaçlım Emir'e yaptığımı Savaş'a yapmaktı.bu seferde Savaş konuştu"Ercan abi kim ?"abi seni tebrik ediyorum ya Savaşın bu soruyu soracağını biliyordum kızım bu avantaj eline bir kere düşer güzel kullan."aa Savaş bende seni şiddetle kınıyorum kayınbabanın ismini nasıl bilmezsin?"dedim ve güldüm diğerleri bana mor kafaymışım gibi bakıyorlardı .Açıklamak amacıyla "Ercan abi Zöhre'nin babası ondan şey ettim"dedim ve bu sefer tekrar güldüm ama bu seferki gülüşüm tek başına değil di diğer 3 sipahi de benle beraber gülüyordu .Savaş ise "gülmeyin lan!"deyip kükrüyordu.konuyu kapatmak için "hadi Zümra'nın odasına herkes orada "dedim.kafa salladılar ve hep beraber asansöre bindik.asansörde sadece biz vardık.benim yanımda Doruk ,Doruk'un yanında Emir ,Emir'in yanında Savaş ,Savaş'ın yanında Barış vardı .Barış düğmelere yakın yerdeydi.biz asansöre binmiştik ama Barış düğmeye basmamıştı ve telefonundan bir şeye bakıp sırıtıyordu.o sırada Savaş "oğlum mal mısın sen ne sırıtıyorsun telefona, bassana şu tuşa "dedi.Barış bize baktı ve "he ?"dedi.he ne abi ya biraz kibar ol mesela ben onun yerinde olsaydım "ebenin körü ayı ne diyorsun pezevenk seni puşt derdim sanırım çok kibar bir kızım.
Sonunda Barış'ın da düğmeye basmasıyla asansörümüz yol almıştı.ben şu an halimden çok memnundum sevdiğim adamın yanında onun kokusunu alıyordum ve 5 kişi fazla sığmadığımızdan biraz iç içe girmek zorunda kalmıştık bu da Doruk'a yakın olmama neden oluyordu.o sırada asansörün kulakları tırmalayan sesini duydum.
'Tlink'
Hay ben bu asansörü yaptıranı anasından doğduğuna pişman ettirmezsem bir dakika bu asansörü yaptıran Tuana ben zaten onu anasından doğduğuna pişman ettiricem.tam çıkmak için ilerlemişken kolumdan çekilmesi ile durdum tabii ki kolumu çeken kişi Doruktu.Doruk"siz gidin biz geliyoruz kafeteryadan kahve alalım"dedi ve diğerlerini indirerek en üst kata basıp beni sıkıştırdı.
"N-ne yapıyorsun Doruk bırak beni ?"dedim
Allah kahretsin kekelemiştim ya.
"B-bir şey yapmıyorum güzel sevgilim sadece seninle biraz konuşucam "dedi ve sırıttı.kekelediğim için o da kekelemiş ve beni taklit etmişti.
"Doruk konuşacak bir şey yok bırak işte beni"dedim yakınarak.
"Çisil dinle beni "dedi aciz bir şekilde.sanki o bana ben ona acizdim.
"Çisil bak yaptıklarımın yanlış olduğunu biliyorum sana söylememem belki yanlıştı ama doğru da değildi yani söylemem de söylemememde yanlış çünkü eğer söyleseydim sana zarar verebilirdi Çisil ailene zarar verdiği gibi sana zarar verebilirdi anladın mı benim seni sevmekten başka hiçbir suçum yok Çisil yok ,Çisil sen beni ben seni seviyorum ve o kız hiç umurumda değil sevgilim bana tekrar sevgilim dermisin?"
Duyduklarım doğruydu Doruk tekrar benimle beraber olmak istiyordu ve bende istemiyor değildim ama bunun önüne  geçen engeller vardı bu da Tuana idi.artık çok korkuyordum onun bana zarar vermesinden değil çevreme zarar vermesinden korkuyordum.
"Doruk biz ....olmaz o kız yine bizi ayırır çevremizdekilere zarar verir."dedim .
"Yeniden kazanırız savaşları be güzelim biz birbirimize güveniceksek seviceksek bizim önümüze hiçbir şey geçemez ki !  ve bana emin ol bir zaman sonra o kızda bunu anlayacak birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu o da anlayacak onları boşverip benimle tekrar sevgili olsana be güzelim"dedi.
Evet ,dediklerinin hepsi doğruydu insanlar arasında güven ve sevgi varsa onları,o duvarları yıkıp geçebilecek hiçbir dozer yoktu bence bu Dünya'da .
"Seni seviyorum,Sevgilim"dedim ve Doruk'a sarıldım.şu an aradan geçen günlerden sonra olduğum en iyi gündü sanırım.en üst kata gelmiştik sonunda o sırada Doruk bu sefer en alt kata bastı.
"Doruk kahve alıcaz dedik gitmemiz gerek niye bastın "dedim.
"Çisil zaten seni kaç gündür adam akıllı göremiyorum sus da özlem giderelim ya zaten kafeterya en alt katta oradan alırız şimdi beni dinle sana şiir anlatmak istiyorum"dedi gülümsedim ve yere oturdum o da benimle beraber oturdu ve beni kollarının arasına aldı.şu an tam olarak kaslı göğüslerinin üzerindeydi kafam ve onun kokusu,kasları,kolları beni acayip derecede mutlu ediyordu.sanki cennetteymişim gibiydi.o sırada Doruk'un hayran olduğum sesi kulaklarımda duyuldu."Desem ki ...
İnan bana sevgilim,inan
Evimde şenliksin,bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla,kuşlarla,nehirlerle beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgarların,nehirlerin,kuşların sesinden ,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme müsterih ol ;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede ,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüş seni arıyorumdur.
Doruk'un söylediği şiir beni benden almıştı.Şiirleri normalde fazla sevmezdim ama bu şiir çok güzeldi gerçekten.
"Çok güzel çok teşekkür ederim ama burası bir hastahane ve biz bu hastahanenin asansörünü işgal ediyoruz bunun fazla doğru olduğunu söyleyemem"dedim.
"Çisil tabii ki hastalara açık olan bir asansöre binip meşgul etmedik şu an doktorların asansöründeyiz "dedi.
"Ama nasıl buraya geldik doktorların asansörlerini sadece onlar kullanmıyor mu ?"
"Evet ama boşver sen hadi geldik kafeteryaya gidelim "dedi.
Ve beraber kalkıp kafeteryaya yol aldık.
Şevval-zeka küpüm-:
Hepimiz Zümra'nın odasındaydık.Çisil'in anlattığıma göre de bu akşam hastahaneden çıkacaktık yani kaçacaktık sanırım ay kaçmak deyince bir garip olduk kaçıyoruz biz kaçıyoruz.ay bi dakika iyice kafayı bulduk ben ha bu Barış'ı görünce böyle oluyorum ben sakinleş Şevval sakinleş o sadece bir insan yakışıklı,sempatik,karizmatik,cool,dürüst,hoşgörülü ay bi dakika bu saydıklarımın çoğu birbirine benzer kelimeler gerçek hayata döndüm.
Barış ile son birkaç gündür Instagram'dan yazışıyorduk.bence iyi bir çocuktu hoşuma gitmişti ama bunu kızlara söylememiştim.beni mutlu ediyordu özellikle Zümra için üzülürken beni mutlu etmesi biraz imkansızdı ama etmişti.
O sırada telefonuma bildirim geldi.bildirim kızlarla olduğumuz zeka fazla geldi adlı gruptandı.
Çisil-aç ayım-:
Kankalar biz Dorukla barıştık.
Zöhre-rapunzelim-:
Belli oluyor zaten.
Çisil-aç ayım-:
Nereden belli oluyor ?
Zöhre-rapunzelim-:
Eşek gibi sırıtıyorsun.
Çisil-aç ayım-:
Sen bana eşek mi dedin şimdi .
Zöhre-rapunzelim-:
Yo ne alaka ben sırıtmanı eşeğin sırıtmasana benzettim.
Çisil-aç ayım-:
O halde beni de eşeke benzetmiş oluyorsun.
Kızlar siz sipastik misiniz acaba anormaller ?  Yazdım.burada Zümra ile konuşacağımıza yazışıyorduk.Ailelerimiz ise bir konu hakkında sohbet ediyordu.
Zöhre-rapunzelim-:
Bu Çisil eşeği yanlış anladı ben ona eşek demedim.
O sırada konuşmalarımıza Zümra'da dahil oldu.
Zümra-nutella-:
Kanka çok boş bir konu üzerinde kavga ediyorsunuz konuyu kapatın bu arada Çisil tebrik ederim kanka.
Çisil-aç ayım-:
Biliyordum işte biliyordum ben bu kavgayı ben kazandım diye tebrik ediyorsun dimi ?
O sırada bu durumu ifade edebilseydik bir emoji kullanırdık sanırım bende emoji attım.
🙈 bence güzel bir emojiydi.
Zöhre-rapunzelim-:
Yemin ederim hepiniz salaksınız zeka küpü dediğimiz arkadaş gözünü kapatan maymun emojisi atıyor diğeri sevgili olduğu için onu tebrik ediyor ama mal kavgayı kazandım diye düşünüp seviniyor.bir akıllınız ben ve Zümra.
Zümra-nutella-:
Ay biliyordum zaten ismimin anlamı da çalışkan,zeki anlamına geliyor Zöhre seni seviyorum kanka.
Zöhre-rapunzelim-:
Lafımı değiştiriyorum bir akıllınız benim.
Çisil-aç ayım-:
Zöhre bunu bana niye yapıyorsun kanka niye ben size demedim mi şöyle yemekli kelimeler kullanmayın diye.
Zöhre-rapunzelim-:
Kanka kullanmadım ki.
Çisil-aç ayım-:
Kanka lafımı değiştiriyorum dedin laf deyince aklıma lafla peynir gemisi yürümez atasözü geliyor.bu durumda canımın Zümra'nın Rize'den getirdiği peynirleri çekmesine yol açıyor.
Hay ben senin aklına bu zekanı derslerde kullansan daha iyi not alırsın.yazdım aslında hepimizin notları iyiydi ama sürekli 90 falan alırdık biraz daha çalışsak 100 alabilirdik.
Çisil-aç ayım-:
Kanka hatırlarsan iki fen sınavında da 100 aldım sen sanırım 90 almıştın.
Evet,kanka ben 90 almıştım ama konumuz mayoz,mitozdu.sen bu konularda bir iyisin sanki.
Zöhre-rapunzelim-:
Sagagasagsgsa
Zümra-nutella-:
Egheghehehe
Çisil-aç ayım-:
Bir şey diyeceğim Zöhre ve Zümra'nın randumları niye öyle
Zümra-nutella-:
Nasıl?
Zöhre-rapunzelim-:
Nasıl?
Çisil-aç ayım-:
Zöhrenin ki s harfleri ile dolu Zümra'nın ki e anlamadım niye acaba ?
Zümra-nutella:
Şevval kanka bu konuyu değiştirmeye çalışıyor he
Anladım zaten orasını
Çisil-aç ayım-:
Neyse kapatın şu telefonları biraz yüz yüze sohbet edelim.
Dedikten sonra herkes çevrimdışı olmuştu ben hariç çünkü tam çıkacağım sırada Barış mesaj atmıştı.
Barış.akarsu.offical :kiminle konuşuyorsun ?
Şevval_aydan :sanane
Barış.akarsu.offical:banane ?
Şevval_aydan :evet,sanane
Barış.akarsu.offical :iyi tamam bende Buse ile konuşuyorum.
Şevval_aydan :tamam kon- bi dakika Buse kim?
Barış.akarsu.offical:sanane
Şevval_aydan :banane?
Barış.akarsu.offical:evet ,sanane
Şevval_aydan:Barış beni sinir etme
Barış.akarsu.offical:kiminle konuştuğum seni ne ilgilendiriyor senin ki beni ilgilendirmiyordu ya benim ki de seninkini ilgilendirmiyor
Şevval_aydan :tamam tamam kızlarla Whatsapp'tan konuşuyorduk.
Barış.akarsu.offical:kızlar?
Şevval_aydan :bizim kızlar
Barış.akarsu.offical:niye yüz yüze konuşmuyor sunuz ?
Şevval_aydan :önemli birşey dedi ondan
Barış.akarsu.offical:anladım
Şevval_aydan :bu gün kaçıyoruz
Barış.akarsu.offical:he ya inşallah bir gün seni de kaçırmak bana nasip olur
Şevval_aydan :oğlum döverim seni
Barış.akarsu.offical:tamam,tamam
Deyip çevrimdışı oldu bende hemen telefonumu kapattım ve Barış'a baktım gülüyordu eşek sıpası.Kızlar ise çocuklarla ve Babamlarla konuşuyordu.Annelerimiz ise kendi aralarında sohbet ediyorlardı.Zümra yatakta uzanmıştı.ve yanındaki sandalyede Arya vardı.Çisil'in kardeşi çok tatlı bir kızdı bayılmıştım ona Çisil gibi sarı saçları,kahverengi gözleri vardı. Üzerinde pembe çok tatlı bir elbise vardı.altında beyaz spor ayakkabıları ile saçımdaki toka çok güzel bir kombin oluşturmuştu.hemen onların yanına gittim.
"Merhaba güzellik"
Gülümsedi ve elini uzatıp "merhaba ben Arya tanıştığımıza memnun oldum"
"Bende memnun oldum"dedim ve yanlarına oturdum.Arya"size bir hikaye anlatacağım"dedi.sonra başladı."bir gün bir tane adam varmış adamın sakalları varmış adam su içerken sakalının altından su içiyormuş.sonra sakalları su içtiği için uzamaya başlamış "dedi bunu demesiyle Zümra ile beraber bir anda güldük .o anda odada ki herkes bize bakmaya başladı.Barış bana çok güzel bakıyordu onun bakışları çok güzeldi bana baktı güldü ve tekrar önüne döndü.biz ise konuşmamıza  devam ettik.

Zümra-nutella-:
Kaçma saatimiz gelmişti odada herkes toparlanmış korumaların değişimini bekliyorduk.babam arabaları getirecek ,erkekler bize yardım edecekti Ercan abide erkeklere yolu gösterecekti.işte o sırada zaman geldi .Emir"hadi çabuk olun"dedi şu an arka bahçenin bir alt katında ki yemekhanedeydik korumaların değişmesiyle hemen arka bahçeye çıktık arabalar çoktan gelmişler ve bizi bekliyorlardı Emir önüme geçip kapıyı açtı ve beni oturttu daha sonra diğerlerine yardım etmeye gitti ben hangi arabadaydım bilmiyordum ama babamın arabalarından biri olmadığı kesindi.Tam o sırada şöför koltuğuna Emir oturdu ,yanına ise Savaş .yaklaşık 1 dakika olduktan sonra "niye gitmiyoruz ?"diye sordum.Savaş"senin zeki arkadaşın Zöhre telefonunu odada unutmuş onu bekliyoruz "dedi.allahım bu kız her zaman böyleydi sürekli bir şeylerini bir yerde unuturdu."hay allahım bu da illa bir şeyini unutacak"dediğim sorada Zöhre arabaya bindi."kanka bir insan telefonunu neden unutur ,nasıl unutur ya !"diye haykırdım.Zöhre biraz durup "bazı arkadaşlar yüzünden unuttum"dedi.Arkadaşlar kelimesini vurgulamıştı ve başıyla savaşı gösterdi.Savaş ise gülüyordu.Emir ve ben aynı anda "ne oluyor ya "dedik.Savaş ve Zöhre'de yine aynı anda "ben sana sonra anlatırım"dediler.biz de Emir ile bu duruma güldük.Zöhre çok sinirli Savaş ise çok mutlu gibi gözüküyordu acaba benim rapunzelime ne yapmıştı bu kalas.ilk olarak bizim eve gelmiştik Zöhre zaten eve gitmeyecekti bugün bende kalacaktı.arabdan inicektim ama ne kadar zorlasam da kolumu oynatamamıştım.ve kolumu oynatmaya çalışmak canımı çok acıttığından gözlerimden biraz yaş gelmişti o sırada Emir gelip hemen kapımı açtı ve "keşke zorlamasaydın geliyordum"deyip sanki canı her an yanabilecek çok narin bir canlıymışım gibi bana baktı."bu kadar endişe etmene gerek yok"dedim.o da beni hemen arabadan çıkarttı ve "canın yanıyorsa seni taşıyabilirim "dedi evet canım çok yanıyordu özellikle merminin girdiği ve dikiş atıldığı yer her adımımda çok acıyordu sanki biraz daha yürürsem dikişleri atıcak gibi hissediyordum.ama onun beni taşımasını istemiyordum çünkü o kızla sevgili olması çok zoruma gitmişti ve hayal daha sevgiliydiler sanırım."yok,istemiyorum sen sevgilinin yanına git"dedim.Emir sinirle"kızım sana söylemediler mi bizim onlarla sevgili olmamızın nedeni size ve ailemize zarar vermemek içindi.o salak kızlar onlarla sevgili olmazsak çevremizdekilere zarar vereceklerini söylediler biz de zorunlu olarak olduk ama şu an öyle bir şey yoktu çünkü sizin 3 kız sen odadayken onlara dersini verdiler"dedi duyduklarıma inanamıyordum.onlarla zorunlu olarak sevgiliydiler.ve kızlar bana söylememişti ayrıca büyük ihtimalle kızlara güzel bir şekilde pataklamışlardı .ah orada olup o kızları dövmek vardı şimdi ama kolumu hareket ettiremiyordum."ama kızlar bana söylemediler"dedim "kızlar sana söylemedilerse benim suçum ne nutella "
Ne ?
Bir dakika o bana nutella diyemezdi.bu lakabı bana bir tek kızlar derdi.
"Bana nutella deme !"
"Hadi inat etmede seni kucağıma alıyım"
"Tamam"dememle beni kucağına aldı şu an onun güzel kokusunu alabiliyordum sanırım bu kucak üzerinde saatlerce yolculuk yapabilirdim.ama yolculuğumuz sadece 3 dakika sürmüştü beni eve çıkarmış oradan salona koltuğa koymuştu kızlarda salondalardı .şu an onlara sinirliydim bana söylememişlerdi.ve Zöhre ben Emir'le konuşurken kaçmıştı pislik seni .
"Kızlar bir odama çıkalım"dedim.
Zöhre"özel şöförünü çağıralım mı yoksa kendin mi çıkarsın ?"diye sordu ve hepsi güldüler.
"Geberticem kızım sizi bittiniz siz "dedim ve onları yakalamaya çalıştım ancak her yerim ağrıyordu .hemen odama kaçmaya başladılar .bende peşlerinden koştum tabii diğerleri ise bahçedeydi.odam en üst kattaydı ve bizim villa 4 katlıydı .allahım ben normalde 4 katı zor çıkıyorum şimdi nasıl çıkıcam.yavaş yavaş çıkmaya başladım.ama ağrım giderek artıyordu.3 kat çıktıktan sonra dengemi koruyamadım ve düştüm.tam düşeceğimi anladığım sırada arkamdan iki el beni belimden tuttu.
"Yavaş,prensesim !"

Merhaba arkadaşlar şu an çok mutluyum hastahaneden kaçabildiler ve bölüm baya bir uzun oldu .bu da beni mutlu etti lütfen vote ve yorum atmayı unutmayın sizleri çok seviyorum eğer bölümü beğenmediyseniz yorumlara yazmayı unutmayın sizin görüşleriniz benim için çok değerli
Bölüme bir emoji verecek olsanız bu hangi emoji olur yazın.
#evdekal
#evhayatdolu
Sağlıklı günler dilerim.
Voteler eksik olmasın lütfen !

Kazaşk ❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin