•5

2.7K 27 33
                                        

Alarmın sesi kulaklarımı tırmalamaya devam ederken, yataktan yavaşça kalktım. Saat sabah 05.00 idi. Antrenmana gitmek için bu kadar erken uyanmıştım. Görevliler dışında kimse okulda olmadığı için bu saatlerde Antrenmana gidiyorum.

Hemen hala odada yankılanan alarmı kapatıp banyoma ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp, diğer işlerimi de hallettikten sonra odama geri döndüm ve üzerime rahat kıyafetlerimi giydim.

Dolaptan da kendime daha sonra giymek için pantolon kazak alıp çantaya koyduktan sonra, mutfaktan gece hazırladığım sandiviçlerimi de aldım ve evden hızlıca çıktım.

***

Yarı uykulu gözler ile okula kadar arabayı sürmeyi başardım. Boş koridorda asansöre ulaşarak  -1. kata indim ve eşyalarımı soyunma odasında bırakıp, hemen havuza doğru harekete geçtim.

Değişik bir şekilde hoşuma giden klor kokusu yine etrafı sarmıştı daha güneş doğmadığı içinde uzun tavan da ki küçük pencerelerden ışık girmiyor ve sadece havuzun ışıkları etrafı aydınlatıyordu.

Ayağım ile suyun sıcaklığını baktım ve hemen yüzmek için suya atladım.

JACK

İki gündür çarşamba olmasını bekliyordum. Okulda ki yüzme hocalarından Megan'ın haftanın belli günleri sabah bu saatlerde burada olduğunu söyledi.

Ona iki gün önce telefonda belirtmeme rağmen beni ciddiye almamıştı. Konuşmamız lazımdı. Ona bu karmaşayı açıklamam lazımdı. Aslında ne düşündüğünü önemsemekten ziyade onu görmekte istiyordum.

Havuzun olduğu binaya geldim. Yabancı olmayan bu yeri garip bir şekilde benimsemiştim. Havuzdan gelen sesler Megan'ın yüzdüğünü kanıtlıyordu.

Yavaş adımlar ile havuzun başına ilerledim. Klorun keskin rahatsız edici kokusu ve sıcak hava çok bunaltıcı geliyordu.

Havuzun etrafında duran bir tabureye geçtim ve onu izlemeye başladım. Geçen seferki gibi hiç durmadan setlerini tamamlıyordu ve hala beni fark etmemişti.

MEGAN

Son setimi de tamamlamıştım. Suyun üstüne çıkıp havuzun mermerine yaslandım. Gözümde ki gözlükten kurtulup kafamdaki boneyi de çıkardım.

Nefesim düzene girene kadar mermerde bir süre dayalı kaldıktan sonra, mermerden destek alarak havuzdan çıktım. Yavaşça soyunma odasına doğru gitmek için harekete geçerken,arkada oturan bir beden görünce çığlığım ağzımdan kaçtı.

Çok korkmuştum bu saatte burada kimse olmazdı. Gördüğüm bedene doğru adımladım. Ancak demin üzerimde olan korku sinire dönüşmüştü.

Her zaman olduğu gibi karşımda onu görmeyi beklemiyordum. Ancak yine karşımda duruyor ve işleri yine benim için zorlaştırıyordu.

Yanına ulaşır ulaşmaz karşısına dikildim ve "Size konuşmak istemediğimi söyledim Bay Gyllenhaal." dedim.

Oturduğu ahşap tabureden kalktığında boyu benden uzun olduğu için kafamı kaldırarak ona bakmak zorunda kalmıştım.

"Bende bir şekilde bunu sağlayacağım demiştim." dediğinde sinirden delirdim. Neden hep dediklerini yapma çabasındaydı?

Ona hiç bir şey söylemeden yoluma devam etmek için arkamı döndüm çünkü o ne kadar inatsa bende o kadar inat idim. Ancak kolumdan beni yakalayıp kendine çevirdi.

"Megan artık anlamış olacağını düşünüyorum ki bence sende anlamış gibisin, hiç şaşırmadın beni gördüğüne. Bu yüzden beni dinlemelisin" doğru söylüyordu. Onu gördüğüme hiç şaşırmamıştım çünkü ani karşıma çıkmalarına alışmıştım sanırım.

LUSTER. || Gyllenhaal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin