Koruma

19 6 2
                                    

Gerçekten yaşadığım çağa göre çok yavaşım. Yavaş düşünüp yavaş hareket ediyorum. Ve maalesef bu alışkanlığım beni büyük bir çıkmaza sokuyor. Artık o kadar az zamanım var ki ne yaparsam yapayım başaramayacak gibi hissediyorum. Tahminimden daha az bir zamanım var. "Koruma Projesi"nin bir hafta sonra uygulanmaya geçileceğini yayınladılar. Bu hafta boyunca da Korumaların nerelere yerleştirileceğini belirleyeceklermiş. Kısacası yakında sokaklar güvenlik kameraları ve Korumalar ile dolacak. Tabii evim de... Personeller evime gelmeden önce deliği açarsam fark ederler mi acaba? Düşük bir olasılık da olsa bu riski göze alamam. Evim kontrol edildikten sonra günlüğü saklamakla ilgileneceğim.


İkinci bir duyuru ise kum fırtınaları dolayısıyla 22.00'den itibaren dışarı çıkılması yasak olacak. Bunu önceden de duyurmuşlardı ancak bir uyarı şeklindeydi. Uyarının yasağa dönüşmesi yalnızca birisi o uyarıyı göz ardı ederse olur. Dün gece gerçekten birileri dışarıda mıydı? Hissettiğim ürperti yine kalbimle buluşuyor. Bu kadar erken fark edilme korkusuyla boğazım düğümleniyor. Ama anlatacak çok şeyim var. Günlüğe ve insanlığa...


Yeni planımı anlatmaya geçmeden önce bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Bugün birkaç atıştırmalık almak için markete gittim. Ödeme yapmaya gittiğimde MarketRob'un bozulduğunu gördüm. Bir personel yardım için geldi. Uzun saçlarını hızlıca arkaya topladı ve aldıklarımı kasadan geçirmeye başladı. Durgun ve ifadesiz yüzüm aksine sürekli gülümsüyordu. Yorgunluktan gözleri kızarmış olmasına rağmen hala nazikti. Böyle bir çağda bunu nasıl yapıyordu? Çok uzun zamandır unuttuğum bir histi bu. Kalbim bunu tekrar hissedemeyecek kadar soğuk olsa da sahte bir ifadeyle cevap verdim. Marketten dışarı çıkarken bu masum insanları koruyacağıma dair yemin ettim. Her şeye rağmen gülümseyebilen bu yüzleri soldurmalarına izin vermeyeceğim. 


Günlüğümü saklamak için yeni bir plan düşündüm. Bana yalnızca iki saat kazandıracak bir plan. Personeller evime geldiğinde tam olarak ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama tahminen elektronik bağlantıları koparacaklardır. Eğer ev verilerini silmeleri gerekirse günlüğüme yazdığım her şey gidebilir. Bu yüzden eskiden kullandığımız kağıda şimdiye kadar yazdıklarımı geçeceğim. Kağıdı birkaç kez katlarsam saklamak kolay olacaktır. Buradaki sorun kağıdı ve kalemi nereden bulacağım. Antika şeylerin satıldığı birkaç yer biliyorum. Evimden biraz uzakta olduklarından TaxiRob'u kullanmam gerekecek. Bu gece tamamen elektrikle dolduracağım ve yarın mağazalara gideceğim. Umarım orada bulabilirim. Çünkü bulamazsam bir B Planım yok..


İkinci bir sorunsa yarın aylık sağlık kontrolümün olması. Sabah erkenden çıkacağım için eve geri geldiğimde çoktan doktorun evimde olacağından eminim. Elimde bir kağıtla gelmem şüphe uyandıracaktır. Antika toplama hobim olduğumu söylesem de evimde başka antika eşyam yok. Aylık sağlık kontrolümden geçtikten sonra gitsem de mağazalar çoktan kapanmış olur. Kağıdı katlayıp kıyafetimde bir yere saklasam da doktor sağlık kontrolü sırasında tüm vücudumu tarayacak ve kağıdı yabancı cisim olarak algılayacaktır. Bu sefer gerçekten ne yapmalıyım bilmiyorum. Yarın gelişmeleri aktaracağım. Tabii bana o hapı içirmezlerse...


Tarih ve Zaman: 09.02.2205 ,  22.30

Yer: 02 Numaralı Gezegen


____________________________________________________________

"Burası yeni bir gezegen! Yeni bir yaşam! Hadi her şeyi geride bırakın ve hayatınıza yeniden başlayın!" 01 gezegenine göre çok daha az insan vardı. Hiç kimse birbirini tanımıyordu ama herkes korkuyla birbirine sarılıyordu. Sürekli tekrar eden bu sözler başımı ağrıtıyordu. Sırayla herkese küçük bir hap içiriyorlardı. İçmek istemeyen olursa çenesini kaldırıp zorla içiriyorlardı. Midene ulaşmadan işe yaramayacak bir ilaç olmalıydı ki kimsenin bilincini kaybetmemesine önem gösteriyorlardı. Ağlama ve çığlık sesleri kulaklarımı çınlatıyordu. Hapı içenler yavaş yavaş uykuya dalıyor gibiydi. Bilinçleri açıktı ancak gözleri boş ve kapkaranlıktı. Sıra bana geliyordu. Karşı koymak hiçbir işe yaramayacaktı. Kaderimi kabullenip yaşayan bir ölü oluyorum. Özür dilerim anne, baba... Sizin intikamınızı alamayacak kadar güçsüzüm...

Who is the liar?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin