2

420 34 3
                                    

Oradaydı. Fazla aramasına gerek kalmamıştı. Yanına doğru yürüdü. Üzerinde yine dünkü kıyafetleri vardı. Dikkatini çekip de, kendisine dönmesini sağlayınca gözlerindeki mahmurluğun da yerinde olduğu gördü.

''Merhaba!''

''Ah, merhaba! Sahiden buraya sık geliyorsun.''

''Tatilde yapılabilecek daha eğlenceli bir işim yok.'' deyip gülümsedi Asya. Kıyafetlerini işaret ederek konuştu. ''Burada mı yattın sen? Evine gitmedin mi?''

''Üzerimi değiştiremiyorum. Ayrıca giyecek başka bir şey de yok.''

Eğleniyor olmalıydı. Asya bunu pek üstelemedi. ''Belki de kitapları satın alıp evinde okumalısın. Ayrıca biraz da uyumalısın. Gözlerinin halini hiç görmüyor musun?''

''Zaten uyuyorum.''

''Gözlerin açık mı uyuyorsun sen?''

''Sanmıyorum. Gözlerim kapalı olmalı.''

Bu kadar alay Asya'yı biraz kızdırmıştı. Sohbet etmeye çalışıyor ama karşısındaki muhatabı onunla eğleniyordu. ''Neyse, seni daha fazla rahatsız etmeyeyim.'' dedi, tavırlı bir sesle. Bir iki adım uzaklaştı.

''Ukalalık yapmıyorum. Söylediklerimde ciddiyim.''

''Kulağa pek öyle gelmiyor.''

''Özür dilerim. Biriyle konuşabilmek çok güzel. Lütfen gitme.''

Asya attığı adımları geri yürüdü. Yanında durdu ama bir süre konuşmadı. Karşı taraf da onun gibi sessiz kalınca mecburen yine o konuştu.

''Peki, Güz Bey, iki gün üst üste ne getirdi sizi buraya?''

''Dün, kendimi bir anda burada buldum.''

''Demek sevdin ki, yine geldin.''

''Güzel bir yer... Sessiz. Huzur veren şeyleri severim.''

''Ben de!'' Gülümsedi. Raftaki birkaç kitabı düzeltti. ''Okuyorsun, değil mi?''

''Evet.''

''Nerede?''

''Burada.''

''Hmm.'' diye mırıldandı Asya. ''Buralısın?" Olumlu bir tepki aldı. "Evini çok seviyorsun galiba, ayrılamamışsın. Ben Ankara'da okuyorum. Hangi bölümdesin?''

''Matematik.''

''Oww! Beklemiyordum.''

''Neden?''

''Başka bir hava sende... Sayısalcı gibi değilsin.''

''Aksine, sayıları çok severim. Senin bölümün ne?''

''Edebiyat.''

''Sende tam da o hava var.'' Dudaklarını büzdü. ''Demek birkaç yıl sonra senin yazdıklarını okuyacağız.''

''Yazdığımı nereden çıkarıyorsun?''

''Yazmıyor musun?''

Asya bir tebessüm etti. ''Evet, çokbilmiş, yazıyorum. Ama ben kasvetli şeyler yazmıyorum. Yani senin tarzına pek uygun değiller.''

''Olsun... Aşk romanı da okurum. Kitaplara karşı ön yargılı olmayı sevmem.''

''Neden hemen aşk dedin? Başka bir şey yazıyor olamam mı?''

''Yazıyor musun?''

Asya kaşlarını yalandan çatıp arkasındaki rafa döndü. Sessizce kitapları karıştırdı. Bir süre sonra arkasına döndüğünde yine ortalarda olmadığını gördü.

Sana UyandımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin