Açık kitabın sayfaları arasında duran gül artık solmaya dönmüştü. Dağılacağından korktuğu için eline almıyordu. Ama çoğunlukla gözlerini ona çevirip hayallere dalıp giderken sırıtıp duruyordu.
Kapı vuruldu. Asya sese dönerken kapının aralandığını ve Deniz'in kafasını içeri doğru uzattığını gördü.
''İlerleme görüyorum.''
''Artık dikkat etmeliyim.'' derken ileri yürüdü Deniz. ''Görmemem ya da duymamam gereken şeyler olabilir.'' Yatağın ucuna oturdu, ayaklarını da üste çıkarıp bağdaş kurdu.
Asya masasının önündeki sandalyede oturuyordu, ona doğru döndü. ''Şu kapıya vurman için sevgilimin olması mı şarttı?''
''Yatağa yüz üstü yatmış, ayaklarını sallayarak ve saçını parmağına dolayarak telefonla konuştuğunu görmeye hazır değilim.''
''Hiç de öyle konuşmuyorum!''
''Tabii, tabii!'' dedi Deniz, inanmayan gözlerle. ''Ee, anlat bakalım. Nasıl gidiyor?''
''Her şey harika.''
''Mutlusun?''
''Hem de çok.''
''Sana iyi davranıyor?''
''Prensesler gibiyim.''
''Kötü alışkanlığı yok?''
''Deniz!'' dedi Asya, kızarak. ''Sorguya mı çekiyorsun? İlişkimiz çok iyi gidiyor ve hiçbir sorun yok.'' Gözlerini büyüte büyüte ekledi. ''Ayrıca hiçbir kötü alışkanlığı da yok!''
''Garip hobileri?''
''Aa, yeter ama!''
''Üff, tamam.'' Deniz gözlerini kısıp umursamaz bir tavır takınmıştı. ''Peki, şu kitapçıdaki buluşmalar? Hâlâ hatırlamıyor mu?''
Asya'nın omuzları çöktü. Çenesini sandalyenin arkalığına dayadı. ''Hayır.''
''Asya, bu sonrasında bir soruna dönüşebilir.''
''Biliyorum. Ama onu hatırlaması için zorlayamam.''
Asya'nın gözleri hüzünlenmişti. Odanın içine dalıp giderken derin bir iç çekti.
***
''Beni neden beklemedin?''
''Yeni başlattım. Bir şey kaçırmadın.''
Can, yeğeninin yanına oturdu. Sehpanın üzerindeki cips kâsesini kucağına aldı. Çıkardığı rahatsız edici sesler üzerine, yeğeni ona gözünün ucuyla ters ters bakınca kafasının arkasına vurdu.
''Önüne bak!'' Bir cips daha yedi. ''Bak, şimdiden söyleyeyim. Telefon molası falan vermem.''
Güz bu kez kaşlarını çatarak baktı. ''Neden gıcıklık yapıyorsun? Ararsa, açmayayım mı?''
''Ben söyleyeceğimi söyledim.''
''Bir daha seninle beraber hiçbir şey izlemeyeceğim!''
Umurunda değilmiş gibi omzunu silkti Can. Cips yemeye devam etti. Dizinin bir kısmında öpüşme sahnesi vardı ve çift devamında beraber uyuyordu. Bu, ona bir şey hatırlattı.
''Ben hep soracağım, unutuyorum.''
''Neyi? Sor!''
''Korunuyor musunuz?''
Güz yayıldığı koltukta dikleşip oturdu, dayısına doğru döndü. ''Ne?'' Böyle bir şeyi direk soruşuna şaşırmıştı.
''Oğlum, çocuk musun sen? Utandın mı?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Uyandım
Short Story-Biraz sıkıcı bir adamım. -Ben de pek eğlenceli sayılmam. Beraber sıkılırız.