Köle SERİSİ (KÖLE - KÖLE İNTİKAM - KÖLE AŞK )

Köle 44

KÖLE ocak ayında çıkıyor... Sizlere yenilenmiş halini sunacağımı burada yayınladığım bölümlerin eski kitaptan olduğunu tekrar belirtmek isterim. Ben mutlu olmak için yazıyor mutlu olmak için okutuyorum. BANA BİR TIK KADAR YAKIN BİR TIK KADAR UZAKSINIZ...

Sosyal mesajlar vermek gibi bir derdim yok. Öyle olsaydı zaten ROMANTİK KURGU değil... Eğitim üzerine kitaplar yazar, burada yayınlamazdım... HAAA şunuda söylemek istiyorum. Kitaptan ne öğreneceğiniz ne mesaj alacağınız sizin kapasitenize kalmış...  MUTLULUK garanti ... buyrun benimle mutlu olun...  Benim hikayelerimde hiç bir kadın karakter ezik değildir... Acı çekiyorlarsa kim çekmiyor ki? Erkek tarafından şiddete maruz kalıyorlarsa gerçek hayata bakın... Kaldı ki şiddet unsuru abartılmadan yazılmıştır... 

Tabii ÜTOPYA olarak hayalimin yarattığı bir dünya olan KÖLE de esaret altında yaşayan on sekiz yaşında kızdan okurken ne beklediğinizi bilemem.... Kaldı ki KÖLE olduğu halde AŞK SAVAŞINI gayet iyi verdiğini düşünüyorum... MODERN ÇAĞ MASALI alt başlığı olan KÖLE bir ütopyadır arkadaşlar... Var olmayan bir geleceğin dünyasıdır. Hataların yeni kitapta düzeleceği ve sizlere daha iyi bir okuma sağlaması dileğiyle... Sevgiler... 

.....................................................................

“Seninle yüzmek istiyorum ama ilk önce yemek” dedi keyifle.

 Jaymie, “Baloda çıkan olaylar büyüdüğü için mi buradayız?” diye sordu aniden.

 Edward onu kendine çevirdi “Tatil için buradayız. Sen acıkmadın mı?” dediğinde Jaymie aptal gibiydi, Edward vazgeçmiyordu.

“Ben duş almak istiyorum” dedi kollarından sıyrılarak.

“Benim de birkaç işim var. Beklerim” dedi Edward ve bilgisayarın başına oturdu. Jaymie alışveriş merkezinde Edward’la sevişmelerinin pişmanlığını yaşıyordu. Hangi akla hizmet ona evet demişti bilmiyordu. Hamile kalırsa ne yapardı hiç bir fikri yoktu. Ona nasıl davranacağını bilmez halde duşun altında öylece dururken duşun kapısı açıldı ve Edward göründü. Gözleri kadınının çıplak hatlarında dolanırken “Çok uzun sürdü” dedi ve tek hamlede tişörtünden kurtulup yanına girdi. Jaymie’nin tedirgin haliyle hevesi kursağında kalmış sadece yıkanmasına yardım etmişti. Buna bir çözüm bulmalı ve Jaymie’yi kandırmalıydı... Jaymie yine durgunlaşmış, köle hareketleri sergiliyordu. Duştan çıktıklarında Edward “Bir anlaşma yapalım” dedi. Jaymie merakla ona bakarken eşofman altını giymiş tişörtünü giyiyordu.

“Jaymie’yi istiyorum. Eski Jaymie’yi” dedi Edward.

“Ben de hapları istiyorum.”

“Tamam. Bebek yapmaya ara veriyoruz.” dedi Edward. Jaymie’ye söyledikleri inandırıcı gelmezken “Neden peki?” dedi.

“Senin bu birkaç günü huzurlu geçirmeni istiyorum.” dedi Edward. Jaymie ses çıkarmadı. Kabul ettiği belliydi. Edward “anlaştık mı?” dediğinde Jaymie sessiz kaldı ve giyindi. Giyinip beraber asansörle aşağı inerken Edward Jaymie’yi rahat bırakmıyor onu utandırıyordu. “İzin verecek misin?” dedi Edward boynundaki dudaklarını aşağı çekerek.

“Bu çok ayıp. Hem sana nasıl güveneceğim”

“Söz verdim ya... Ayrıca ayıp kısımlarını üstleniyorum.” dedi Edward. Jaymie ister istemez güldüğünde bütün dünya Edward’ın olmuştu. Otelin restoranına girdiklerinde Jaymie şok oldu. Restaurant tıka basa doluydu ve insanlar gerek merakla gerek hayranlıkla ikisine bakıyordu.